Transdüksiyon, genetik yapılar, virüsün getirdiği genetik yapıya göre değişebilir mi?

Tarih: 09.07.2017 - 00:13 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Transdüksiyon, virüsler aracılığıyla bazı genlerin bir bakteriden diğerine aktarılmasıdır.
- Virüs, çoğu zaman girdiği hücreye kendi kalıtsal materyalini bağlayarak hücrenin sentezlenme programını bozar ve virüsü oluşturacak moleküllerin sentezinin yapılmasını sağlar. Meydana gelen yeni virüsler diğer hücrelere girerek çoğalmalarına devam ederler.
- Amerikalı biyolog Joshua Lederberg, 1952 yılında gerçekleştirdiği bir çalışmadan dolayı Nobel ödülü aldı. Çalışmanın özeti şuydu:
 - Virüsler bir hücreden diğer hücreye geçerken, bulunduğu ve çoğaldığı hücrenin kalıtsal materyalinden (DNA parçalarından) bir kısmını da yanında götürebiliyordu. G. Anderson da, 1970 yılında bu çalışmalara dayanarak dünyadaki canlı türleri arasında, kalıtsal deneyimlerin (!) virüsler aracılığıyla birbirlerine nakledebilmelerinin, evrimde etkili bir mekanizma olduğunu ileri sürmüştü. Bunun anlamı ona göre şuydu:
- Canlılardan birinde meydana gelecek bir kalıtsal değişiklik bu yolla başka canlılar tarafından kopya edilebilecekti. Çünkü evrimcilere göre, bir virüs tarafından saldırıya uğrayan hücre, virüsün getirdiği DNA parçasının kendi yararına olup olmadığını deneme fırsatına sahipti (!). Ve kalıtsal olarak meydana gelen bu değişiklik, her nasılsa diğer tüm canlıların emrine sunulabiliyordu. 
- Böyle düşünenlere ne cevap verebiliriz. Virüslerin evrimde etkili bir mekanizma olmadığını nasıl anlatırız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Virüslerin taşıdığı genetik yapı ister tamamen kendilerine ait olsun, isterse başka bir canlıya ait olsun, yeni konakçı olarak geldiği hücre, o genetik yapı kendine ait olmadığı için hemen karşı koyacak, savunma mekanizması devreye girecektir.

Evrimciler, bu genetik yapıyı bazı hücrelerin kabul edip kendi genetik yapılarının bu virüsün getirdiği genetik yapıya göre değişebileceğini 1950’li yıllarda ileriye sürmüşler, ama bugüne kadar bu iddiayı doğrulayan bir gelişme olmuş mu?

Hayır.

Yani, şimdi 1950 yılından beri ispatlanamayan bir iddianın neyini cevaplayacaksınız?

Önce iddia sahibi kendi iddiasını ispatla mükelleftir. “Olabilir” demekle bir değişikliğin olmadığı 70 yıldır ortada iken, bu tür düşünceleri ciddiye almaya değmez...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun