Mübarek gecelerde ölenler iyi insan mıdır? Üç aylarda ölmenin bir hikmeti var mı?

Mübarek gecelerde ölenler iyi insan mıdır? Üç aylarda ölmenin bir hikmeti var mı?
Tarih: 26.09.2006 - 20:37 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bir insanın yaşantısı, onun inancını, amelini ve şahsiyetini gösteren bir ayna gibidir. Tanımadığımız bir insanla biraz konuştuktan, beraber yolculuk ettikten veya bir alışverişte bulunduktan sonra, onun hakkında belli bir hükme varırız; iyi veya kötü adam deriz. Fakat bir insanın hem iyi taraflarını, hem kötü taraflarını biliyorsak, onun hakkında karar verme hususunda da ölçümüz bellidir. İyi yönleri kötü yönlerinden fazla ise iyi: kötü yönleri iyi yönlerinden fazla ise kötüdür. Başka bir ifade ile, bir insanın iyilik ve kötülüğü Allah’a olan kuluğu ile ölçülür. Bir insan inandığı gibi yaşıyor, kulluk vazifelerini yerine getirmeye gayret ediyorsa, o insan Allah katında iyidir ve makbul bir kuldur. Fakat imanı olduğu halde, İslâma uymayan hal ve hareketleri varsa bu insan günahkâr insandır.

Bu çeşit insanlar ölünce onları nasıl bir âkibet beklemektedir? Peygamber Efendimiz (asm)'in bu konudaki ifadeleri açıktır:

“Nasıl yaşarsanız öyle ölürsünüz; nasıl ölürseniz öyle dirilirsiniz.”

Bu gerçek başka bir hadiste de şöyle dile getirilir:

“Kim ne halde iken ölürse, Allah onu o şey üzerine diriltir.”1

Allah’a ve diğer iman esaslarına imanı sağlam olan bir insan, öldüğü zaman mü’min ve Müslüman sayıldığından Müslüman muamelesine tâbi tutulur. Böyle bir insanın âhiretteki durumuna gelince, bu hususta Peygamberimiz (asm)'in şu meâlde bir hadisi vardır:

“Kim Allah’tan başka bir İlâh olmadığını bilerek ölürse cennete girer.”2

Bir insan öldükten sonra Müslümanların onun hakkındaki şehadetleri ve kanaatleri de önemlidir. Müslümanlar o adamın imanlı, iyi bir insan olduğunu söylüyorlarsa, Cenab-ı Hakk'ın onların şehadetine göre muamele edeceğine dair rivayetler vardır. Yine, Müslümanların aleyhinde şehadet ettikleri kimse de ona göre muameleye tâbi olacaktır.

Sualinize gelince; bir insanın amelinin iyi olması için her şeyden önce sağlam bir imana sahip olması gerekir. Bir mü’min mübarek gün ve gecelerin birinde vefat ederse, Cenab-ı Hakk'ın ona ayrı bir muamele edeceğine dair bir hadis-i şerifte şöyle buyurulur:

“Bir Müslüman cuma günü veya gecesi ölürse Cenab-ı Hak onu kabir fitnesinden (sualinden ve azabından) kurtarır.”3

Başta cuma günü ve gecesi olmak üzere, Kadir Gecesi gibi diğer gün ve gecelerde vefat edenlere, Cenab-ı Hak o vakitlerin hürmetine ayrı bir muameleye tabi tutacaktır. Mübarek gün ve gecelerde yapılan amel ve ibadetlerin sevabı, diğer günlere göre daha fazla olacağı gibi, o vakitlerde ölen mü’minler de ayrıca Cenab-ı Hakk'ın af ve mağfiretine nail olurlar.

Meselâ, hadislerde Kadir Gecesi'nde Cenab-ı Hakk'ın, Benîkelb kabilesinin koyunlarının sayısınca mü’mini affedeceği bildirmektedir ki, şayet o mü’min böyle bir gecede, ölmeden önce Cenab-ı Hakk'ın affına mazhar olmuşsa, haliyle bu nimetten faydalanacak ve kurtulacaktır. Fakat îmansız, içinde düşmanlık hissi bulunan kimseler bu bahsin dışındadır.

Dipnotlar:

1 Feyzü’l-Kadîr, VI/226.
2 Müslim, İman: 43.
3 Tirmizî, Cenâiz: 73; Müsned, II/176.

(bk. Mehmed PAKSU, Aileye Özel Fetvalar)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun