İnsanlar, teklonoji ilerlediğinde yoktan bir şey var edebilirler mi? Bu yoktan bir şeyi var etme hususiyeti Allah'a mı mahsustur?

Tarih: 11.12.2006 - 22:53 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Teknoloji ilerlese de insanların yoktan bir şey ortaya koymaları mümkün değildir, bu Allah'a mahsustur.

İbda; yoktan yaratma. Kainat ilk yaratılmasında yoktan yaratılmıştır. Allah (cc) sermaye olarak yokluğu kullanıyor. Bu O’na mahsus bir hususiyettir. Yok ise veya yokluk ise yaratmakla bitmez.

Alem ilk yaratılışında, kıyamete kadar yetecek miktarda kullanılmak üzere element ve atomlar yaratılmıştır. Yani ilk yaratılıştan sonra ağırlık olarak yoktan yaratmak olmuyor.

İnşa; var olan malzemeden element veya atomlardan, yeni şeyler meydana getirmektir. Bunda ise kainatın ilk yaratılışında kıyamete kadar yetecek olan atomlar ve elementler kullanılıyor. Sadece şekil, renk ve mahiyeti itibariyle farklılıklar sonradan oluyor. Ve sadece bu kısım yaratılıyor.

Demek ki, ilk yaratılışta ibda, her şeyi yoktan var etme; ondan sonraki inşa (terkib) hazırdan yapmak. Esas maddeleri elementleri bir araya getirmek, yeni yapılan eşyanın ağırlığından başka her şeyini yoktan yaratmak.

Yoğu var etme, varı yok etme ise Allah’ ın devamlı işleyen kanunlarından biridir. Her şey yoktan yaratılmıştır. Mesela; dünyanın ve kainatın yaşı muhtelif de olsa bellidir. Bir şeye yaş koymak, konulan yaştan evvel o şeyin olmadığına delildir. Allah’tan maada her şey için bir başlangıç vardır. Ayrıca yaratılan şeylerin zaman aşımına uğraması ve yıpranması ve ölümleri ise, onların ezeli olmadığını gösterir.

Mutlak yokluk yoktur. Allah (cc) vardı hiçbir şey yoktu. Fakat İlm-i İlahide her şey mevcut idi. Allah irade etti kudreti ile ve kün emriyle, alemi daire-i ilimden, daire-i kudrete geçirdi.(yani yarattı).

Maddenin başka şeye çevrilmesi mutlak yokluk olmasa da; madde sıfatlarla kaim olduğundan dolayı o sıfatlar gidince o madde de gider. Mesela; bir insanın hafızasında İstiklal Marşının olduğunu düşünelim. Bu daire-i ilimdir. Yazınca daire-i kudrete geçer. Yani meydana gelir. Silinirse tekrar kudretten ilme geçer.

Esas varlık ilimdeki varlık olduğundan dolayı gözden kaybolma veya sayfadan silinme hakiki yokluk değildir. Önemli olan ilimdeki vücuttur. Mutlak yokluk yoktur. Fakat nisbi bir yokluk oluyor. Diyelim ki bir kağıdı yaktık. Duman ve kül meydana geldi. Fakat kağıtlık maddesi gitti. Başka şey oldu. Çünkü kül ve dumana kağıt denmiyor.

Netice itibarıyla var olan eşyayı değiştirmek hakiki yokluk manasına değildir. Nisbi olarak yok olma manası anlaşılır. Allah isterse istediği an varı yok eder, yoku da var edebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun