Peygamberimiz güreşçi miydi?

Değerli kardeşimiz,

“Güreşçi” kavramı sürekli o işle meşgul olan kimseye verilen bir unvandır. Ne peygamberlikten önce ne de sonra Efendimizin (asm) böyle bir unvanla anıldığına rastlayamadık.

Hz. Peygamberin (asm) güreştiği doğrudur. Fakat bu onun sürekli güreşle uğraştığını göstermez. Hatta bu konuda meşhur pehlivanlardan Rükane ile yaptığı güreşi bile onun imana gelmesine bir vesile olarak kullanmıştır.

Rükâne ilde Peygamber Efendimiz (asm) Mekke’nin civarında bir yerde karşılaştılar. Peygamber Efendimiz (asm) "Ey Rükâne, sen, kendisine imana davet ettiğim Allah'tan korkmaz mısın?" dedi. Rükâne,

"Eğer sözünün gerçek olduğuna kanaat getirseydim, sana tabi olurdum." cevabını verdi. Resûl-i Ekrem,"Eğer seni yere vurursam, söylediklerimin hak olduğuna inanır mısın?" diye sordu... 

İlgili olay şöyle olmuştur:

Rükane, "Ya Muhammed, eğer beni yıkacak olursan, sana iman ederim." dedi.

Hz. Peygamber (asm) Efendimiz, "Kalk, haydi güreşelim." dedi. Güreşmek için kalktılar. Mağrur Rükane, daha ilk tutuşta kendini yerde buldu ve şaşkına döndü. Derhal ayağa kalktı ve Peygamberimize bir daha güreş teklif etti. Allah Resulü (asm) kabul etti ve Rükane ikinci defa kendini yerde buldu.

"Beni yıkarsan, söylediğinin hak olduğuna inanırım" diye Peygamberimize (asm) söz veren Rükane, yenildiği hâlde, yine şirkte inad etti ve "Ya Muhammed, şüphesiz sen bir sihirbazsın. Benimle yaptığın bu güreşe doğrusu şaştım kaldım." dedi.(1)

Bir rivayete göre, Rükane, Mekke'nin fethinde, bazı rivayetlere göre güreşten hemen sonra Müslüman olmuştur.(2)

Kaynaklarda Resûl-i Ekrem’in (asm) Rükane’den başka bazı kimselerle de güreştiği, ergenlik çağına gelen ashap çocuklarının askere alınmaları için her yıl düzenlenen merasim sırasında birbirleriyle güreştikleri, ayrıca Hz. Hasan ile Hüseyin’in de Peygamberimizin huzurunda güreş tuttukları zikredilmektedir.(3)

Hz. Peygamber (asm) Efendimizin "asıl pehlivan ve güçlü kimsenin güreşte başkalarını yenen değil öfkelendiğinde kendini tutan kimse" olduğunu ifade eden hadisi de yine güreşle ilgilidir.(4)

Demek ki Peygamberimiz (asm) güreşmiştir ancak güreşçi değildir.

Kaynaklar:

1) İbni Hişam, Sîre: 1/391; İbni Hacer, İsâbe: 2/413-414.
2) İbni Hacer, İsâbe: 2/413-414.
3) Abdülhay el-Kettânî, et-Terâtîbü’l-idâriyye: Hz. Peygamber’in Yönetiminde Sosyal Hayat ve Kurumlar (trc. Ahmet Özel), I-III, İstanbul 1990-93, I, 304; II, 364-366.
4) Buhârî, “Edeb”, 102; Müslim, “Birr”, 106-108.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet