Peygamberimiz, neden kendine salavat getirmemizi emretmiştir?

Tarih: 03.06.2020 - 05:30 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Alemlerin Efendisi (s.a.v) neden kendine salavat getirmemizi emretmiştir?
- Ayrıca, neden "Bana salat selam getirmeyenin burnu yere sürtülsün" demiştir?
- Dedikleri biraz sert olmamış mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Hz. Peygamber alehhissalatü vesselam Efenedimize salavat getirmemizi önce Allah emretmiştir. (Ahzab, 33/56) Allah’ın emirlerini tatbik sahasına koymak herkesten önce Hz. Peygamberin (asm) görevidir. 

- Salavat Hz. Peygambere (asm) karşı bir irtibatın, saygı ve sevginin ifadesidir.

Ümmetinin bu irtibatını sağlayarak manevi yolda terakki etmesini arzu ettiği için bu salavatı emretmiştir.

- Kur'an’da ifade edildiği üzere, Hz. Peygambere (asm) itaat etmek Allah’a itaat etmektir. (bk. Nisa, 4/80)

Salavat yoluyla Hz. Peygambere (asm) irtibatını kuran, sevgi ve saygısını gösteren her mümin bu yolla, Allah’a olan irtibatını sevgı ve saygısını pekiştirir. Bu önemli bir kulluk nişanesi olduğundan buna vesile olan salavatı emretmiştir.

“Bana salat selam getirmeyenin burnu yere sürtülsün." (Tirmizi, Da'avat 110) ifadesi iki şekilde yorumlanabilir:

Birincisi: Hz. Peygamber (asm), Allah’a ve Kuran’a da bağlılığı sağlayan salavatın bu önemini beyan etmek ve bu kazancı kaçırmamaları için insanları ikaz etmek amacına yönelik olarak -Araplar / halk arasında da sık sık kullanılan- bu ifadeyi bir uyarı şeklinde kullanmıştır. Yani bu gerçek bir beddua değil, işin önemini belirten bir ifade tarzı olduğundan kullanılmıştır.

İkincisi: Arapça asıl metinde “sürtülsün” fiili, geçmiş zaman dilimi şeklinde kullanılmıştır. Bu gibi fiil kalıpları Arapçada bazen “ihbar kalıbında bir inşa” şeklinde olur ki o zaman ya bir dua ya da bir beddua olur. Bazen de zahirde görüldüğü gibi bir ihbar kalıbı olarak değerlendirilebilir.

Burada da bu ihbar şeklinde yorumlanması mümkündür.

Bu takdirde ilgili ifadenin tam tercümesi: “Bana salavat getirmeyen kimsenin burnu yere sürtülür.” şeklinde olur. Yani, salavat getirmeyen kimse o kadar büyük bir kazancı kaybeder ki, sonunda dizini döver ve burnu yere sürtülmüş gibi pişmanlık ve üzüntü duyar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun