Peygamberimiz'in namaz kılmayanlara karşı tutumu nasıl olmuştur?

Tarih: 03.10.2006 - 14:52 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Âdem aleyhisselâmdan beri, her dinde bir vakit namaz vardı. Hepsinin kıldığı bir araya toplanarak, Muhammed aleyhisselâma inananlara farz edildi. Namaz kılmak, îmânın şartı değildir. Fakat namazın farz olduğuna inanmak, îmânın şartıdır.

"Namaz, dînin direğidir." Namazını devâmlı, doğru ve tam olarak kılan kimse dînini kurmuş, İslâm binâsını ayakta durdurmuş olur. Namazı kılmayan, dînini ve İslâm binâsını yıkmış olur. Peygamberimiz (asm) buyurdu ki;

"Dînimizin başı, namazdır."

Başsız insan olmadığı gibi, namazsız da, din olmaz.

Hz. Peygamber (asm), cemâati terkedenleri şöyle yermektedir:

"Vallahi içimden öyle arzu ediyorum ki, namaza durulmasını emredeyim de ikâme edilsin, sonra bir adama emredeyim halka namaz kıldırsın. Bu emirden sonra beraberinde odun demetleri olan bir kaç adamı, cemâate gelmeyen gurüha götürüp de üzerlerine evlerini cayır cayır yakayım." (el-Muvattâ', Cemâa 3; İbn Mâce, Mesâcid, 17).

Namazı Terketmenin Hükmü

Namazın akıllı, büluğ çağına girmiş, hayız ve nifastan temizlenmiş her Müslümana farz olduğu konusunda görüş birliği vardır. Namaz ve oruç gibi bedenî ibadetlerde vekâlet ve niyabet geçerli değildir. Namazın farz olduğunu inkâr eden dinden çıkar. Çünkü namaz kesin ayet, hadis ve icma delilleriyle sabittir. Tembellik veya umursamazlık sebebiyle namazı terkeden âsî ve fasık olur.

Namazı kılmamak dünya ve âhirette azaba sebep olur. Âhiretteki azapla ilgili olarak Allah Teâlâ şöyle buyurur:

"Onlar suçlulara sorarlar: Sizi Sakar cehennemine sürükleyen nedir? Suçlular şöyle cevap verirler: 'Biz namaz kılanlardan değildik.' " (Müddessir, 74/40-43).

"Onlardan sonra öyle bir nesil geldi ki, namazı terkettiler, heva ve heveslerine uydular. Onlar bu taşkınlıklarının cezasını yakında göreceklerdir. Fakat tövbe edip, iman eden ve salih amel işleyen bunun dışındadır." (Meryem, 19/59, 60).

"Vay o namaz kılanların haline ki, onlar kıldıkları namazdan habersizdirler." (Mâûn, 107/4-5).

Hz. Peygamber (asm)'de şöyle buyurmuştur:

"Bilerek namazı terkeden kimseden Allah ve Resulunün zimmeti kalkar." (Ahmed b. Hanbel, IV/238, VI/461).

"Kim ikindi namazını terkederse ameli boşa gitmiş olur." (Buhârî, Mevâkît,13, 34; Nesâî, Salât,15).

"Kim, önemsemeyerek üç cuma namazını terkederse, Allah Teâlâ onun kalbine mühür vurur." (Nesâî, Cumâ, 2; Tirmizî, Cuma 7; İbn Mâce, İkâme, 93).

Hanefilere göre, tembellik yüzünden namazını terkeden kimse, namazı inkâr etmediği sürece dinden çıkmaz, ancak günahkâr, fasık olur. Kendisi bu konuda uyarılarak tövbeye, kötü örnek olmaması için toplumdan tecrid edilir ve te'dib amacıyla dövülebilir. Ramazan orucunu terkeden kimse de bunun gibidir. (İbn Abidîn, Reddül-Muhtâr, Mısır, t.y., I/326; eş-Şürünbülâlî, Merâkıl-Felâh, Mısır 1315, s. 60; ez-Zühaylî, el-Fıkhul-İslâmî ve Edilletuh, Dimaşk 1985, I/503).

Hanefiler dışındaki mezhep imamlarına göre ise, namazını özürsüz olarak terkeden kimse, mürted de olduğu gibi, İslâm toplumuna karşı gelmiş sayılır ve tövbe etmezse en ağır şekilde cezalandırılır.(1)

(1) bk. İbn Rüşd, Bidâyetül-Müctehid, Mısır t.y., I/87; eş-Şirâzî, el-Muhezzeb, el-Nalebî tab'ı, I/51; İbn Kudâme, el-Muğnî, 3. baskı, Kahire t.y., II/442-447; ez-Zühaylî, a.g.e., I/503, 504; bk. Tevbe, 9/5; Buhârî, Diyât, 6; Müslim, Kasâme, 25, 26.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 50.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun