Ezan okunurken sohbet yapmak veya Kur'an okumaya; vaaz ve nasihata devam etmek caiz mi? Ezana icabetin hükmü nedir?

Ezan okunurken sohbet yapmak veya Kur'an okumaya; vaaz ve nasihata devam etmek caiz mi? Ezana icabetin hükmü nedir?
Tarih: 10.01.2007 - 09:59 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Günde beş defa minarelerimizden yükselen ezan-ı Muhammedî İslâm'ın en mühim şeâir, işaret, sembol ve alâmetlerinden birisidir. Ezanın her tekrar edilişinde tevhid ve risâlet ilân olunmakta, imandan sonra en mühim hakikat olan namaza dâvet edilmektedir. Bundan dolayı ezanı duyan müminin İlâhî dâvete icabet etmesi imanının bir gereğidir.

Ezana icabetin esas mânâsı, o vaktin namazını kılmaktır. Fakat, ezan okunduğu anda da müezzine icabet etmek sünnettir. Müezzine icabet etme hakkında rivayet edilen hadislerden hareket eden âlimler, ezan işitildiği zaman müezzine icabet etmenin, söylediklerini tekrar etmenin vacip olduğunu söylemişlerdir. Fakat, çoğunluğun kabul ettiği görüş, müezzinin okuduğu ezanın tekrar edilmesinin sünnet olduğudur. (Neseî, Ezân: 33.)

Mümkün mertebe ezan okunurken başka bir şeyle meşgul olmamalı. Ezan okunurken konuşmaya, meşguliyetlere ara verilmeli. Bir hürmet ve tâzim içinde, huşû içinde ezanı dinlemeye çalışmalı. Bedaiu’s-sanâî ve el Fetâva’l-Hindiyye gibi fıkıh kaynaklarında şöyle denmektedir:

“Ezan okunurken müezzinin söylediklerini tekrar etmekten başka bir şeyle meşgul olmak, konuşmak uygun değildir.”

“Hattâ, Kur’ân okunurken bile olsa, durup ezanı dinlemek, icâbet etmek daha faziletli olur.” (Bedayi, I/155)

Fakat, yetiştirilmesinde âciliyet olan bir işi bir an önce bitirmeye çalışmak gibi meşrû meşguliyetlerde bulunan bir kimsenin, ezan okunurken işine devam etmesi onu günaha sokmaz. Yatıldığı yerde ezanı dinlemenin de bir sakıncası yoktur. Niyetinde ezana karşı bir hürmetsizlik bulunmadığı müddetçe bir mesuliyet getirmez. Zaten insanın yatarken zikir, tesbih, tekbir getirmesi, hatta Kur’ân âyet ve sûrelerini okuması bile câizdir. Peygamber Efendimizin (asm) bazen yatağa girdikten sonra duâ âyetleri okuduğunu biliyoruz.

Ezan kelimeleri tekbir ve şehadetlerden ibarettir. Bunlar da yatakta iken dinlenebilir. Ancak imkân nisbetinde kalkıp oturarak dinleyip icabet etmek daha uygundur.

Gerek bir ihtiyaç için, gerekse abdeste hazırlık için ezan okunurken tuvalete girmek, tuvalette bulunmak bir mahzur teşkil etmez. Zâten insan tuvalette iken namazın farzlarından birisi olan necâsetten tahareti gerçekleştirmekte, temizlik yapmaktadır. Orada tabiî bir ihtiyaç telâfi edilmektedir.

Hülâsa, ezan okunduğu esnâda, insan müsait olduğu ve imkân bulduğu zaman durur, ezanı dinler, icâbet eder. (bk. Mehmed Paksu, Aileye Özel Fetvalar)

Fıkıh kitaplarımıza baktığımızda "Ezana İcabet" konusunda söylenenler arasında şunlar vardır:

Ezana icabet aslında, ezanla çağrılan namaza gitmektir, bizzat ezanın sözlerini dinleyip müezzinin söylediklerini söylemek de icabetin bir parçasıdır. Hatta bu yüzdendir ki, cünup olan kimse ezan okunurken onun sözlerini tekrarlar..

Resulullah Efendimiz (sav) buyurur.:

"Ezanı duyduğunuzda müezzinin dediği gibi deyin."(Müslim, Salat 7)

Buna göre Hanefiler bunun, vacip olduğunu söylerler, çünkü emir "vücup" ifade eder. Malıkilerden bazıları ve Zahirilerin mezhebi de budur. İmam Malik, Şafii, Ahmed ve Hanefilerden Tahavî'nin de içinde bulunduğu cumhura göre sözle icabet vacip değil, müstehaptır. (Davudoğlu, VI/27; lbn Hacer, Fethu'1-Bârî, N/92-93; Aynî, IV/280)

Kendi kendine Kur'an okuyan ve tesbih çeken kimse de bunları bırakıp ezana icabet etmelidir. Ama mescidde (başkaları dinlerken) Kur'an okuyan, okumasına devam edebilir.

Dini bir konuda konuşan ve vaaz eden de konuşmasına devam edebilir mi?

Herhalde vaazlarda anlatılan şey Kur'an'ın açıklaması olduğu, daha doğrusu olması gerektiği için, ona kıyasla bu tür konuşmalar devam ettiriliyor olmalıdır. Bu açıdan bakıldığında İslam'ın her hangi bir müessesesini ya da bir meselesini inceleyen seminerler, ya da paneller de böyle sayılabilir. Zaten ezan esnasında konuşmanın mekruh olmadığı da söylenmiştir.(bk. Bilmen, İlmihal 128)

Ama okunmakta olan ezana hiçbir türlü icabet etmemek, bir an için olsun durup ona iştirak etmemek mahzursuzdur denemez. Bunun için elbette ezanın, lahnsiz, tegannisiz, yani sünnet üzere okunan bir ezan olması gerekir. Böyle sünnet üzere olmayan ezanı dinlemek zorunlu değildir.(Tahtavî, s.162)

Ayrıca, hepsini dinlemesi gerekir diyenler varsa da, sadece ilk duyduğu ezanı ya da sadece kendi mescidinin ezanını dinlemesi yeterli olur. (Hindiyye, I/57)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun