Hz. Ömer'in ezanı değiştirdiği doğru mu? "Hayya hayril amel" ifadesini kaldırdığı ve "essalatu hayrun minen nevm" ifadesinin de sonradan eklendiği söyleniyor...

Tarih: 22.02.2007 - 23:08 | Güncelleme:

Soru Detayı
Hz. Ömer (ra)'in ezanda "Hayya hayril amel" ifadesini kaldırdığı söyleniyor ve "essalatu hayrun minen nevm" ifadesinin de sonradan eklendiği söyleniyor, bu konuda aydınlatırsanız sevinirim.
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Soruda belirtilen hususun doğru olmadığını ifade edebiliriz. Çünkü ezan Peygamberimiz (asm) döneminde bu şekilde okunmaktaydı ve günümüzde de aynı şekilde okunmaktadır. Nitekim aşağıdaki rivayetler bunu göstermektedir.

Ebû Mahzûra (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Ey Allah'ın Resûlü, bana ezanın usûlünü öğret." dedim. Bunun üzerine başımın ön kısmını meshederek:

"Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber, Allahu ekber." dersin ve bunları derken sesini yükseltirsin. Sonra:

"Eşhedü en lâ ilâhe illallah, eşhedü en lâ ilâhe illallah, eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, eşhedu enne Muhammeden Resûlullah." dersin ve bunları söylerken sesini alçaltırsın, sonra sesini şehadette tekrar yükseltirsin:

"Eşhedü en lâ ilâhe illallah eşhedü en lâ ilâhe illallah. Eşhedü enne Muhammeden Resûlullah, eşhedü enne Muhammeden Resûlullah." (*)

"Hayye ala'ssalâti, hayye ala'ssalât. Hayye ala'lfelâhi, hayye ala'lfelâh."

Eğer okuduğun ezan sabah ezanı ise şunu da söylersen:

"es-Salâtu hayrun mine'nnevm, essalâtu hayrun mine'n nevm (Namaz uykudan hayırlıdır). Sonra:

"Allahu ekber Allahu ekber, Lâilâhe illallah." (1)

Hz. Bilâl (radıyallâhu anh) anlatıyor:

"Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) bana:

"Sabah hariç, sakın hiçbir namazda tesvîbte bulunma!" es-Salâtu hayrun mine'nnevm, essalâtu hayrun mine'n nevm denilmemesi ikazını yaptı." (2)

Hz. Bilal (radıyallahu anh)'in anlattığına göre:

"(Bir gün) sabah namazını haber vermek üzere Aleyhissalâtu vesselâm'ın yanına gelmiş, ancak kendisine "uyuyor" denilmiş. Bunun üzerine:

"Essalatu hayrun mine'nnevm, essalatu hayrun mine'nnevm (namaz uykudan daha hayırlıdır)" demiştir. Bundan böyle bu ibarenin sabah ezanına dahil edilmesi kabul görmüş ve ezan bu şekilde kesinlik kazanmıştır."
(3)

Dipnot:

1) bk. Müslim, Salât 6, (379); Ebû Dâvud, Salât 28, (500-505); Tirmizî, Salât 140, (191); Nesâî, Ezân 3, 4, 5, 6, (2, 4-8).

* İmam Tahâvî'nin Şerhu Meâni'l-Âsâr'da beyân ettiğine göre Resûl-i Ekrem’in (asm) Ebû Mahzûre'ye şehâdetleri önce hafif sesle okuttuktan sonra bir de yüksek sesle okutmasının sebebi, Ebû Mahzûre'nin şehadetieri okurken sesini Resûl-i Ekrem’in istediği gibi yükseltmemesidir. Bu sebebledir ki Resûl-i Ekrem; "Yüksek sesle şehâdetleri bir daha tekrarla" buyurmuştur. Bu inceliğe dikkat etmeyenler ezandaki tercî'i (yani şehâdeîlerin yüksek sesle tekrarlanarak dört kere okunmasını) ezanın aslından zannetmişlerdir.

Bazıları da bu tekrarın sebebi, Resul-i Ekrem’in yeni müslüman olan Ebû Mahzûre'ye şehâdeti iyice öğretmek istemesidir. Yoksa ezanın aslından şehâdetlerin dört kere tekrarı (terci) yoktur, demiştir.

İbnu'l-Cevzî ise Tahkîk isimli eserinde Ebû Mahzûre (r.a.) yeni müslüman olduğundan ezandan nefret eden arkadaşlarına ezanı öğretmesi için kendisinin iyice şehâdetleri öğrenmesi gayesiyle bu tekrarlar yapılmıştır demektedir. (Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınları: 2/286-288)

2) Tirmizî, Salât 145, (198).
3) İbn Mace, Ezan, 3.

İlave bilgi için tıklayınız:

EZAN

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun