İbrahim Hakkı Hazretleri, "Anne ve baba eğer pazartesi akşamı birlikte olurlarsa, doğan çocuk Hafız-ı Kur'an olur." ifadesi nasıl anlaşılmalı?

Tarih: 01.03.2007 - 12:48 | Güncelleme:

Soru Detayı
Mugayyebat-ı Hamse'den biri olan "anne karnındaki çocuğun vaziyeti"nin bilinemez oluşu ve Erzurumlu İbrahim Hakkı Hazretlerinin "Marifetname" adlı eserindeki "Anne ve baba, eğer pazartesi akşamı birlikte olurlarsa doğan çocuk hafız-ı Kuran olur..." gibi kesinlik ifade eden yargılar nasıl bağdaştırılabilir? Bu halin izahı nedir?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Ana rahmindeki yavrunun da durumunu Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceğini açıklayan âyet-i kerime, çocuğun bilhassa manevî cephesine temas edilmektedir. İleride iyi veya kötü bir insan olmasını Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceğini açıklamaktadır. Kur'ân-ı Kerim çocuğun hususî kabiliyetlerine ve istikbalinin ne olacağına dikkati çeker. Meselâ ana rahmindeki çocuk on sene sonra ne olacak, zekâsı, kabiliyetleri, huyu ve davranışları nasıl olacak? İşte çocuğun gaybî olan tarafları bunlardır. Bunları Allah'tan başka hiçbir kimse bilemez.

"Yüz bin röntgen misal fikr-i beşeri (İnsan fikri) birleşse, yine o çocuğun umum efradı beşeriye ye karşı (bütün insanlara karşı) birer alâmet-i farika (onu diğer insanlardan ayırıcı özellikleri) bulunan yalnız hakikî sima-i vechiyesini keşfedemez."

diyen Bediüzzaman, çocuğun değil böyle gizli kabiliyetlerinin ve geleceğinin, yüz şeklinin dahi bütün ayrıntılarıyla bugünkü tıbbî imkânlarla tesbit edilemeyeceğini belirtmektedir.

İnsanın iki simasına dikkati çeken Bediüzzaman, birincisinin diğer insanlara benzer tarafı; yani iki göz, iki ayak, iki el gibi gözle görülebilen dış azaları olduğunu açıklar. Bunlar gaybî değildir. Ana rahminde iken dahi bilinebilir. Röntgen ışınıyla çocuğun o cihetini bilmek gaybî bilmek değildir. Çocuğun esas gaybî ve Allah'tan başka hiç kimsenin bilemeyeceği ciheti manevî simasıdır. Bu da insanın gizli kabiliyetleri ve özellikleridir. Cenab-ı Hakk'ın iradesini, ihtiyarını, meşietini ve hususî rahmetini gösteren bu ciheti Allah'tan başka hiç kimse bilemez. Değil ana rahmindeki bir çocuğun manevî cihetini bilmek, normal bir insanın kabiliyet ve istidatlarını bilmek ve tesbit etmek için uzun uzun tecrübelere, psikolojik tahlillere ihtiyaç vardır.

İbrahim Hakkı Hazretlerinin çocuğun karakteri hakkındaki sözü mutlak değildir. Yani bu günde anne rahmine düşen çocukta böyle bir kabiliyet olur. Ancak çocuğun bu kabiliyetini kullanıp kullanmaması veya çevresindeki ortamı bu yönünü etkilemektedir. Eğer bu söz mutlak olsaydı pazartesi günü anne rahmine düşen her çocuğun hafız olması gerekirdi ki bu mümkün değildir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Fizyonomi - İnsan şeklinin karakterine yansıması hakkında bilgi verir misiniz?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun