Kız veya erkeklerin pirsing, hızma (piercing) takması caiz midir? Abdest ve gusle engel olur mu? Din ve kültür ilişkisi açısından sakıncası var mıdır?

Tarih: 03.03.2007 - 00:31 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İslam fıkhında, dini hükümlerin kaynağı ayet ve hadislerdir. Sonra da icma, kıyas, sahabenin sözü, İslam ümmetinin örfü, istihsan, istıslah, istishab vb. gibi deliller, İslam alimlerince dini hükümlerin dayanağı olarak kabul edilmiştir.

Bu bağlamda kulak deldirip küpe takma, Müslümanların genel örfünde kadınlara ait bir süs eşyasıdır. Müslüman kadınlar Peygamberimiz (s.a.v.) döneminden itibaren (Buhari, Libas, 59 (5583 ) bu güne dek süslenmek amacıyla bunu kullanmıştırlar.

Bu konuda Hz. İbni Abbas (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v)'ın şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir:

"Peygamberimiz (s.a.v.) erkeklerden kadına benzemeye çalışan ve kadınlardan da erkeklere benzemeye çalışanlara lanet etti." [Buhari, Libas, 61-62 (5585-5886)]

Bu nedenle alimler, erkeklerin kulaklarını deldirip küpe v.b. takmalarını tahrimen mekruh saymışlardır. Tahrîmen mekruhu işlemek, küçük günah kabul edilmiş ve işleyenin cezayı hak ettiği kabul edilmiştir. Ancak inkâr eden dinden çıkmaz. (İbni Abidin 6/ 336-337 ve 388; Nahlavi, ed-Dureru'l-Mubaha fi'l-hazarı ve'l-İbaha, s. 29)

Ayrıca çeşitli duygu ve akımların sonucu olarak, uygun olmayan yerlere takı (piercing) takılması ve bu amaçla yapılacak süslenme dinimizce uygun değildir.

Erkek veya kadının, burun, dil, dudak gibi organlarına delik delmesi insan fıtratına uygun değildir. Kız çocuklarının kulaklarını delip küpe takması ise, caizdir ve uygundur. Ancak bunun dışında burun, dil ve dudak gibi yerlere delik delmek ve hızma takmak doğru değildir.

Ayrıca kadının zinetini kendine nikah düşen erkeklere göstermesi caiz değildir. Bu bakımdan hızma takan kadının bunu kendine nikah düşen erkeklere göstermesi söz konusu olduğu için takılmamalıdır.

Kadın yaratılışı icabı süsten ve zînetten vaz geçemez. İmkânı ölçüsünde bazı süs eşyalarını takar ve kullanır. Kolye, bilezik ve yüzük gibi zinet eşyalarının çoğu herhangi bir muameleye tâbi tutulmadan vücuda takılır. Fakat küpe öyle değildir. Bugün bazı küpeler doğrudan kulağa takılıyorsa da, çok kere küpenin takılması için kulağın delinmesi gerekir.

İşte böyle bir küpenin takılabilmesi için kulağı delmek caiz midir?

Reddû'l-Muhtar ve el-Feteva'l-Hindiyye gibi Hanefi mezhebinin, Îânetû't-Tâlibîn gibi Şafiî mezhebinin fıkıh kitaplarında kaydedildiğine göre, kız çocuğunun veya kadının küpe takmak maksadıyla kulağının delinmesinde bir mahzur yoktur.(Reddû'l-Muhtar, 5: 270; el-Feteva'l-Hindiyye, 5: 358)

Çünkü bu çeşit bir işlem Peygamber Efendimizin (s.a.v) zamanında da yapılıyordu, ancak bu yasaklanmıyordu.( İânetüt-Tâlibîn, 4: 175)

Fakat Şafiî ulemasından bazıları, sebepsiz yere eziyet olacağı için kız çocuklarının kulaklarının delinmesini caiz görmezler. Bugün artık bu mahzurlar da söz konusu değildir. Çünkü hiç acı ve eziyet vermeden ağrısız bir metodla kulak delinebilmektedir. (Mehmet Paksu, Kadın, Aile, Hayat, Nesil Yayınları)

İslâm Hukukuna göre kulakların küpe takılmak üzere delinmesi ve küpe takılması, kadınlar için caiz görülmüş; ama erkekler için caiz görülmemiştir. Bazı hukukçular, erkek çocukların da kulaklarının delinebileceğini ve bu tür bir olayın Hz. Peygamber (s.a.v) zamanında yapıldığı halde yasaklanmadığını ileri sürmektedirler. Her halükârda ergen erkeklerin kulaklarını deldirmeleri ve küpe takmaları, çoğu hukukçulara göre haram ve bazılarına göre ise mekrûhtur; yani kısaca caiz değildir.

Kadının zinetlerini namahrem erkeklere göstermesi caiz değildir. Bu bakımdan pirsing takıldığı takdirde namahrem erkeklere gösterilmemesine dikkat edilmelidir.

Erkekler için de çoğu hukukçulara göre küpe ve pirsing takmaları haram, bazılarına göre ise mekruhtur.

Gusül ve Abdest

Burna veya bedenin başka bir yerine yapıştırılan hızma suyun deriye temasını engelleyeceği için abdeste ve gusle mani olur. Ancak hızma, küpe gibi delik delerek takılmışsa deliğe de su ulaşıyorsa abdest ve gusle engel olmaz.

Boy abdesti dediğimiz “gusül”de vücudun her tarafını yıkamak farzdır. Göbek çukuru, parmak araları, kulak delikleri, kasıklar vs. ovularak yıkanması ise sünnettir.

Kulak delikleri eğer çok kapalı ise, suyun gitmesine engel varsa bu durumda o deliklere suyun ulaşması için ovalamak gerekir. Şayet su ulaşıyorsa küpe takması şart değildir. Yani gusül abdesti alırken önemli olan kuru yerin kalmamasıdır. Yoksa küpe şart değildir. Ayrıca küpe takınca o bölgeyi yıkamak ve ovalamak yine şarttır. Ancak küpe olunca suyu ulaştırmak biraz daha kolay olabilir. Küpe takmaya zorlamak doğru değildir. Küpeyi takmak gerekir diyenler varsa, bunlar kulağın küpeyle daha kolay yıkanacağını ümit ettikleri için söylüyorlar. Guslün farzlarından biri değildir

Bu delikler kulak etlerinin birleşmesiyle kapanmışsa bunları tekrar deldirip içini yıkamak gerekmez. Bu delikler kirle dolmuşsa temizlemek mümkünse temizlenir. Mesela; bu deliklere küpe kolaylıla takılıyorsa, küpe takarak arası temizlenebilir. Bundan fazlası için zorlamak gerekmez, gusle mani değildir.

Hızma için de durum aynıdır.

Kültürün etkisi

Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli bir husus: kültür din ve ideolojinin bedenlenmesi, ete kemiğe bürünmesidir. Bu ikisini birbirinden ayırmak mümkün değildir.

Eğer birileri din ile kültürü birbirinden ayırmaya, aralarındaki bağı koparmaya kalkışırsa -zor olmakla beraber bunu yapabilirse- kültür ile beraber dîni de değiştirme yoluna girmiş olur. Bedenini parça parça kaybeden din gider (milletin hayatından çıkar) onun yerine yeni kültürün dîni veya dinsizliği gelir. Kültür ile din arasında böyle bir bağ bulunduğuna göre; kültürün değişmesi dîni yakından ilgilendirir.

İslâm'ın beş temel amacından biri dîni (Müslümanların hayatında İslâm'ı) korumaktır. İslâm'ın korunmasını olumsuz etkileyen bir davranış, bir kültür değişimi, bir kültür taklidi haramdır, bazan bununla da kalmaz dinden çıkma sonucunu doğurur.

Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) Medine'ye göçünce, burada öteden beri iki bayramın bulunduğunu ve bu bayramlarda kutlama yapıldığını öğrendi. Bayramlar, dînin etkilenmesi bakımından önemli kültür unsurları olduğu için bunları değiştirdi ve yerlerine Ramazan ile Kurban bayramlarını tebliğ etti.

Daha pek çok hadîste, başka dinlerle ilişkisi veya sembolik değeri/fonksiyonu bulunan âdet ve uygulamaları müslümanlara yasakladı.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun