Allah’ın zatının sonsuz olduğu hangi ayet ve hadiste geçiyor?

Tarih: 29.07.2011 - 08:43 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuyu fazla dallandırmadan, birkaç madde hâlinde açıklamakta fayda vardır:

“Sonsuz kavramı sınırlandırılmayan, bir had çizilmeyen, sonu olmayan, yok olmayan, varlığı sürekli olan anlamına gelir. Bu vasıflarıyla Allah sonsuzdur.

- Allah’ın sonsuzluk vasfı -haşa- hacim bakımından değil, isim ve sıfatlarının kayıtsız / mutlak olmaları, sınırsız tecelliye sahip olmaları bakımındandır.

- Kur’an’da Allah, kendi  Zat-ı akdesinin hakikatinden, mahiyetinden söz etmez. Onu kendi ilmine tahsis edip sır gibi saklar. Zaten insanın akıl ve idraki de onu tasavvur etmekten âcizdir. Kendi öz benliğini teşkil eden ruhunun mahiyetini anlamaktan âciz olan insanın, kendi yaratıcısının mahiyetini anlamasına elbette imkân yoktur. Nitekim Peygamberimiz (asm) de şöyle buyurmuştur:

“Allah’ın yaratıklarını, sanatını düşünün, fakat onun zat-ı akdesini düşünmeyin, çünkü siz onu hakkıyla değerlendirip anlayamazsınız.” (Aclûnî, Keşfu'l-Hafa, 1/311).

- Türkçe'de Allah için kullanıldığı zaman “sonsuzluk” kavramı, “önsüzlük” kavramını da içermektedir. Yani, “Allah sonsuz bir varlıktır.” denildiği zaman, onun hem ezelî hem ebedî olduğuna vurgu yapılmış olur.

Şimdi de Allah’ın ezelî ve ebedî manasında sonsuz bir varlık olduğunu gösteren bazı ayet ve hadislere bakalım:

a. “Yerin üstünde olan herkes fanidir. Ancak senin azamet ve kerem sahibi Rabbinin Zatı baki kalır.”(Rahman, 55/26-27) mealindeki ayette Allah’ın zat-ı akdesinin ebediliğine/sonsuzluğuna işaret edilmiştir.

b. “Sizin elinizdekiler tükenir, ama Allah’ın elinde olanlar bakidir.” (Nahl, 16/96) mealindeki ayetten Allah’ın bekası, ebediliğini de anlıyoruz. Çünkü Allah katında olanların bakî olması ancak Allah’ın baki olmasıyla mümkündür.

c. “Allah vardı, onunla birlikte hiçbir şey yoktu.” (Buharî, Bed’u’l-halk,1; Kenzu’l-ummal, h. No: 29850) mealindeki hadisten anlaşılacağı üzere, yer ve göklerin de içinde bulunduğu yaratılmış varlıktan hiçbir eser yokken Allah vardı. Bu hadis-i şerifte Allah’ın ezelî olduğuna vurgu yapılmıştır.

d. "Allah, göklerle yeri yaratmadan elli bin sene önce mahlûkatın kaderini yazdı. Arşı da su üzerindeydi.” (Müslim, Kader, 2/16) mealindeki hadis-i şerifte de zat-ı akdesin ezeliyetini anlamak gerekir.

e. “Allah’ın benzeri hiçbir şey yoktur.”(Şura, 42/11) mealindeki ayetten Allah’ın önsüz ve sonsuz/ezelî ve ebedî olduğunu anlamak gerekir. Çünkü sonradan var olmak ve yok olmak yaratılmış varlıkların özelliğidir. Allah’ın bir benzerinin olmaması ancak Onun ezelî ve ebedî olmasıyla mümkündür.

f. Yeri, gökleri/kâinatı Allah’ın yarattığını nazara veren bütün ayetlerde, dolayısıyla ve aklî bir zorunluluk olarak Allah’ın ezelî ve ebediliğine de vurgu yapılmıştır.

Bu konuda pek çok ayet vardır. Misal olarak şu ayetin mealini verebiliriz:

“Allah o hak mâbuddur ki gökleri, yeri ve ikisinin arasındaki varlıkları altı günde yaratmış, sonra da arşına kurulmuş mutlak hükümrandır. Sizin O’ndan başka hiç bir dostunuz ve hiç bir şefaatçiniz yoktur. Hâlâ gereğince düşünmez misiniz?” (Secde, 32/4).

Özetle, Hadid suresinin üçüncü ayetinde ifade edildiği üzere, Allah’ın bir ismi Evvel, bir ismi de Âhir’dir. Evvel ismi, Allah’ın ezelî olduğuna, Âhir ismi ise onun ebedî olduğuna işaret etmektedir.

İlave bilgi için tıklayınız:

Sonsuzluk anlaşılabilir mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun