Rad suresi 2. ayette "gökleri direksiz yükseltildiği" ifade edilirken Mümin suresi 7. ayette ise "arşı meleklerin taşıdığı" ifade edilmektedir. Bu ayetler birbirine zıt değil mi?

Tarih: 18.03.2007 - 18:48 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Allah O dur ki, gökleri dayanak olmaksızın yükseltti; onları görmektesiniz." (Ra'd, 13/2);

"Arşı taşıyanlar ve onun çevresinde bulunanlar (melekler) Rablerini hamd ederek tespih ederler." (Mümin, 40/7)

- Bu iki ayet arasında çelişki var mıdır?
- Arş dayanıksız olarak mı yükseltilmiştir, yoksa melekler onu taşıyor mudur?
- Yoksa arş gök anlamında değil midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

"Allah O’dur ki gökleri, sizin de görüp durduğunuz gibi, direksiz yükseltti. Sonra da Arşının üstünde kuruldu. Güneşi ve ayı hizmet etmeleri için sizin emrinize verdi. Bunlardan her biri belirli bir vakte kadar dolaşmaktadır. Bütün işleri O yönetir. Âyetleri size açıklar ki Rabbinize kavuşacağınıza iman edesiniz." (Ra'd, 13/2)

"Arşı taşıyan, bir de onun çevresinde bulunan melekler devamlı olarak Rablerini zikir ve O’na hamd ederler. O’na gerçekten iman ederler ve müminler için şöyle mağfiret diler ve dua ederler: 'Ey Ulu Rabbimiz, senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır! O halde tövbe edenleri ve Senin yoluna tâbi olanları, affet ve onları cehennem azabından koru!' ” (Mümin, 40/7)

Yukarıdaki ayetlerde herhangi bir zıtlık yoktur. Her iki ayet de Allah'ın kudretinin göstergesidir. "Göklerin yükseltilmesi" cümlesi iki şekilde anlaşılmaya müsaittir. Birincisi, Allah Teala gökleri direksiz olarak bir dayanak olmadan ayakta gücü ve kudretiyle tutmaktadır. İkincisi, “Allah gökleri, sizin göremediğiniz birtakım direklerle yükseltti.“ Bu anlama göre âyetin, gök cisimleri arasındaki çekim kuvvetine işaret ettiği söylenebilir.

"Gökler" anlamına gelen "semâvât" kelimesi yıldızların, güneş sistemlerinin ve galaksilerin kendi yörüngelerinde seyrettikleri uzayı ifade eder. Yüce Allah burada bir tabiat kanununa işaret etmekte, gök yüzündeki bu cisimleri bizim görebileceğimiz bir direk olmaksızın kudretiyle yükselttip ve yönettiğini haber vermektedir. O, bu büyük kütleleri uzay boşluğunda hareket eden bir sisteme bağlamış, bunları birbirinden uzak tutmak ve birbirine çarpmamalarını sağlamak için bu kütlelere merkezkaç kuvveti ve kütlesel çekim gücü yerleştirmiş, böylece bir denge sağlamak suretiyle bunların sonsuz olarak birbirlerinden uzaklaşmalarını veya birbiri üzerine düşmelerini önlemiştir. Nitekim Hac sûresinin 65. âyetinde Allah Teâlâ,

"Kendi izni olmadıkça yer kürenin üzerine düşmemesi için göğü tutan da O'dur."

buyurarak bu cisimler arasındaki ilâhî nizama işaret etmiştir.

Arşı da Allah Teala kudretiyle tutmaktadır. Meleklerin Arşı yüklenmeleri; onların koruma ve organizasyon ile görevli olduklarını, mecazî olarak bildirmeden ibarettir. Yahut arş sahibi olan Allah’a yakınlıklarına da îma olabilir.

"Arş"ı Allah'ın mutlak hükümranlık ve yönetimi; meleklerin arşı yüklenmesini, Allah'ın buyruğuna eksiksiz uyarak işlerini yürütmeleri; yine bazı meleklerin arşın çevresinde bulunmalarını da Allah'a manen yakın olmalarıdır.

Evet, Allah semavatı direksiz yükseltmiştir. Şu semavata bir bakın ki o ve ondaki tüm gök cisimleri hiç bir imadı, hiçbir direği, payandası olmadan duruyor. Görünürde onları tutan hiçbir şey yok. Sadece Allah’ın kuvvet ve kudreti var. Siz bunun böyle olduğunu gözlerinizle görmektesiniz. Öyleyse gördüğünüz şeye delil getirmeye ne gerek var?

Evet, şu anda bu cisimleri kudretiyle yaratan, var eden ve yerinde tutan Allah’tır. Allah gökleri yerleri yaratmış, gökleri direksiz olarak yükseltmiş, ama sadece yaratmakla kalmamış arşı istivâ ederek yarattığı tüm varlıkları egemenliği altına da almıştır. Tüm kâinatı, tüm mevcudatı, tüm mülkünü hâkimiyeti altına, egemenliği altına almıştır. Canlı ve cansız tüm mevcudatı kendi saltanatı altına almıştır. Onun saltanatında şeriği olamaz. Meleklerin yaptığı vazifeler de Allah'ın emriyle ve kudretiyle olmaktadır. Meleklerin iş yapma kuvvetini Allah vermektedir.

Allah işlerin tümünü tedbir ediyor, idare ediyor, ayarlıyor, düzene koyuyor. Kullarına şah damarlarından daha yakın olarak Rabbimiz, kulları neredeyse onlarla birlikte olarak hayatlarını düzenliyor. Yâni sadece gökleri yaratan, sadece göklere egemen olan ve dünya işlerini bize bırakan değildir Allah.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun