Kutsal kitapların sayısı belli midir? Kutsal kitapların çoğunlukla İsailoğullarına gönderilmesinin hikmeti nedir?

Tarih: 23.03.2007 - 23:00 | Güncelleme:

Soru Detayı
1) Evrende peygamberlere gönderilen kitapların sayısı kesin olarak dört müdür (Tevrat, Zebur, İncil, Kur'an)? Yoksa bizim bilmediğimiz başka peygamber ya da kavimlere gönderilmiş kitaplar olabilir mi? 2) Dört kitaptan üçü İsrailoğullarına gönderilmiştir. Bunun hikmeti sebepleri neler olabilir? Diğer başka kavim, milletlere neden kitap(lar) gönderilmemiştir? İhtiyaç olmamış mıdır? (Kur'an dışında) iki soruyu benzer şekilde -suhuf- denilen kitapçıklar açısından da cevaplayabilir misiniz?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

1. Her topluma peygamber ve uyarıcı gönderildiğine (Nahl, 16/32; Fatır, 35/25) ve bunlarla birlikte kitaplar indirildiğinde (Bakara, 2/213) göre çok sayıda kitap indirilmiş olduğu söylenebilir. Ne var ki, bunlar Kur'an'da ayrı ayrı anılmaz. Anılanlar yalnız Hz. İbrahim (a.s) ve Musa (a.s)'a indirilen Suhuf'la Tevrat, Zebur, İncil ve Kur'ân'dır. Güvenilirliği tartışmalı bir hadiste ise toplam yüz sahife indirildiği, bunlardan ellisinin Şit (a.s)'a, otuzunun İdris (a.s)'a, onunun İbrahim (a.s)'a ve onunun da Musa (a.s)'a [onunun Adem (a.s)'a indirildiği de söylenir], indirildiği belirtilir (Ebû Zer'den ibn Ebi'd- Dünya). Kitaplardan Tevrat Musa (a.s)'a, Zebur Davud (a.s)'a, İncil İsa (a.s)'a ve Kur'an da Hz. Muhammed (s.a.s)'e indirilmiştir.

2. Kur'ân-ı Kerim'de ismi geçen ve geçmeyen peygamberlerin hemen hemen hepsi coğrafî tabiriyle Akdeniz Havzası (Suriye, Lübnan, İsrail, Mısır), Mezopotamya (Irak, Ürdün, İran'ın bir kısmı) ve Arap Yarımadasında çıkmış ve tebliğ vazifelerini burada yürütmüşlerdir.

Esas itibariyle bu meseledeki gerçek sebep "kader-i İlâhînin bir remzidir."1 Yâni, Cenab-ı Hakk'ın takdir ve iradesi peygamberlerin Şark'ta gönderilmesini icap ettirmiş, gerektirmiştir. Peygamberleri, kendi emirlerini ulaştırmak maksadıyla Cenab-ı Hak gönderdiği gibi, hangi memlekete, hangi insanı peygamber olarak göndermeyi de yine O istemiştir. Bunda kulların bir tesir ve dahli yoktur.

Meselenin hikmet cihetine gelince; bu hususun pek-çok hikmeti olmakla birlikte, akla gelebilen ilk bir iki hikmeti şunlardır:

Bir defa insanlığın ilk atası olan Hz. Âdem (as), Havva validemizle bugün Mekke yakınlarındaki Arafat Dağı yakınlarında buluşmuşlardır. İnsan neslinin çoğalması da yine bu civarda başlamıştır. Hz. Âdem (as)'in oğulları ne kadar çoğalmış olsalar da, meselâ kendisinden sonra peygamber olan iki oğlu Hz. Şit (as) ve Hz. İdris (as), Mekke'de tebliğ vazifelerini yürütmüşlerdir. Yine Hz. Âdem (as) ile Hz. Nuh (as) arasında uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen, Hz. Nuh (as) bugünkü Küfe civarında yaşamış ve ümmetine tebliğ vazifesini orada yapmıştır. Hz. Salih, Hz. İshak, Hz. Eyyûb, Hz. İlyas'ın (aleyhimüsselam) Şam ve civarında, Hz. Zekeriyya, Hz. Yahya, Hz. Davud, Hz. Süleyman ve Hz. İsa (aleyhimüsselam) da Kudüs'te yaşamıştır. Hz. Hûd (as) Yemen'de, Hz. Musa (as) ve Hz. Yusuf (as) Mısır halkına peygamber olarak gönderilmiştir.

Diğer peygamberler de hep bu civarda gelmişlerdir. Zaten peygamberler insanlara ve insanlığın toplu olarak bulunduğu bölgelere gönderilmiştir. Çünkü, insanlık hep bu bölgelerde yaşıyordu. Peygamber kıssalarından, tefsirlerden ve İslâm tarihi ile ilgili eserlerinden öğrendiğimize göre Hz. İsa (as)'ya kadar insanlık başta belirttiğimiz bölgelerde yaşıyordu. Zaten o zamanlar insanlığın nüfusu birkaç yüz milyon denebilecek kadardı. Bunun için dünyanın her tarafına yayılma, dağılma ihtiyacı da yoktu. Ne zaman ki, dünya nüfusu kalabalıklaştı, ondan sonra Avrupa ve Asya içlerine kadar yerleşilmeye başlandı.

Kutsal kitaplar olan Tevrat, Zebur ve İncil İsrailoğullarına gönderilmiş olsa bile, ekseriyetle insanlar o bölgede yaşamış olmaları hasebiyle diğer milletler de bundan haberdardırlar.

Dipnotlar:

1. Mesnevî-i Nuriye , s. 91.
2. İsrâ, 17/5.

(Mehmed Paksu, Meseleler ve Çözümleri - 1)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun