Gizli şirk nedir; güzel elbise giyinmek şirk midir?

Tarih: 30.03.2007 - 15:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

-- Ben güzel giyinmeyi seven bir insanım. Ancak bunu kendi nefsim için yapıyorum. Bu durumum gizli şirke girer mi?
- Ayrıca gizli şirk içinde olanlar dinden çıkmış mı oluyor, yanı kafir mi oluyor?
- Çünkü anladığım kadarıyla Allah için yapılmayan her şey gizli şirk oluyor. Mesala kitap yazan bir alim, Allah rızası için değil de insanlar beğensin diye yazarsa gizli şirk oluyor. Bu durum onun kafir olduğunu mu gerektirir, yoksa sadece günah mı işlemiş olur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Lisan-ı hal, lisan-ı kalden daha tesirlidir.” şeklinde güzel bir söz vardır. İnsanın yalnız dili konuşmaz. İnsanın konuşan başka cihetleri de vardır. Hâlimiz konuşur, tavrımız konuşur ve nihayet giyim kuşamımız, kılık kıyafetimiz konuşur.

Demek ki, insan diline dikkat ettiği gibi, üstüne başına, kılık kıyafetine de dikkat etmeli. Merhum Nasreddin Hoca “Ye kürküm, ye!..” derken bu gerçeği dile getiriyor olmalıdır.

Müslüman her haliyle örnek olmalı, her şeyiyle temiz ve düzenli bulunmalı, ders vermeli, Dili hakikatleri ifade ederken, üstü başı “başka dilden” konuşmamalıdır.

Her hususta olduğu gibi, bu hususta da bize en güzel örnek, şüphesiz Peygamber Efendimizdir (a.s.m.). Peygamberimiz (a.s.m.)'in hem sadık bir hanımı, hem de zeki bir talebesi olan Hz. Âişe Radiyallahü anhâ anlatıyor:

Resulullahın (a.s.m.) ashabından bir grup onu kapıda bekliyordu. Evden çıkmamıştı. Su küpünün yanına vardı, oraya bakarak saçını sakalını düzeltmeye başladı. Yanına vardım,

“Yâ Resulallah!  Siz de mi bunu yapıyorsunuz?” dedim, Resulullah (a.s.m.) şöyle buyurdu:

“Evet, birisi kardeşlerinin yanına çıkacağı zaman kendisini hazırlasın. Çünkü Allah güzeldir, güzeli sever.”1

Cündeb bin Mekis’in anlattığına göre ise, Resul-i Ekrem Efendimize (a.s.m.) bir taraftan bir heyet geldiğinde en güzel elbisesini giyer ve ashabının ileri gelenlerine de aynı şekilde hareket etmelerini tavsiye ederdi. Kinde heyeti geldiğinde Resulullahın (a.s.m.) üzerinde bir Yemen elbisesi vardı. Aynı elbise Ebû Bekir (r.a.) ve Ömer’in (r.a.) üzerinde de bulunuyordu.

Peygamberimizin (a.s.m.) en mühim ve esaslı vazifesi insanlara İslâmı, hakkı, hakikatı ve gerçekleri anlatmak; sözleri ve halleriyle de İslâmı bihakkın yaşadığını göstermekti. Peygamberimiz (a.s.m.), tebliğ peygamberiydi. Bir dâvâsı vardı, cihanı kucaklayan bir dâvâ. Bütün insanlara, bütün asırlara ve bütün medeniyetlere ulaşan bir dâvâ. Böyle bir dâvâ adamının her haliyle temiz, düzgün ve tertipli olması gerekmez mi? Bu davranış aynı zamanda Kur’ân’ın tavsiyesidir:

“De ki: Allah’ın kulları için yarattığı giyecekler ile hoş ve temiz rızıkları kim haram etti? De ki: Bu nimetler dünya hayatında iman edenler içindir; kâfirler de o arada istifade ederler. Kıyamet gününde ise o nimetler sadece mü’minlere mahsustur...”2

Güzel ve temiz giyinmek Allah’ın verdiği nimetlere şükrün ve onu açığa vurmanın bir alameti sayılmaktadır.

“Şüphesiz Allah verdiği nimetin eserini kulu üzerinde görünmesini sever.”3

buyuran Peygamberimiz (a.s.m.) bu hususa dikkatimizi çekmiştir.

Yine bir defasında Sevgili Peygamberimiz (a.s.m.), “Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse Cennete giremez.” buyurunca, sahabe-i kiramdan bir zat, “Yâ Resulallah, şüphesiz insan elbise ve ayakkabısının güzel olmasını ister. Bu kibirden sayılır mı?” diye sordu. Peygamberimiz (a.s.m.) onun bu istifhamını şu sözleri ile cevapladı: “Allah güzeldir, güzeli sever. Kibir ise hakkı kabul etmeyip insanları hakir görmektir.”4

Son olarak İmam-ı Âzam'ın hali vakti yerinde olan birisine söylediği şu sözü hatırlayalım:

“Din kardeşinin sana acımaması için kılık kıyafetini değiştirmen gerekir.”

Dipnotlar:

1 Müslim, İman: 147; İbni Mâce, Dua: 10.
2 Âraf Sûresi, 32.
3 Tirmizî, Edeb: 54.
4 Ebû Davud, Libas: 27.

İlave bilgi için tıklayınız:

Şirk-i hafî -gizli şirk- ne demektir?..

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun