Kadın mehrini almamışsa, eşinden mehrini talep edebilir mi?

Tarih: 28.07.2006 - 14:03 | Güncelleme:

Soru Detayı
Nikâh esnasında en kısa sürede verilmek üzere belirlenen mehir için eşe hatırlatmada bulunulabilir mi? Eşim ve ben çalışıyoruz. İkimizin kazancını bir araya getirdikten sonra, giderleri düştükten sonra kalan para ile mehir için bir harcama yapılırsa, eş sözünü yerine getirmiş sayılır mı?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Mehir, hiçbir ihtiyacı karşılamak için yapılan harcama yerine geçmez. Kocanın bunu karısına doğrudan vermesi gerekir. Ama kadın bu mehirden isterse vazgeçebilir.

Mehir, erkeğin evlenirken kıza vermesi gereken altın, mal veya bir menfaattir. Mehrin altın olması şart değildir. Herhangi bir mal (ev, apartman, bağ, araba, fabrika) veya bir menfaat de olabilir. Mehir olarak Kur’an-ı Kerim öğretmeyi istemek de câizdir.

Mehir iki kısımdır. Mehr-i muaccel ve mehr-i müeccel. Her iki mehir, nikâhta bildirilmedi ise, Mehr-i misil verilmesi gerekir. Kadının baba tarafından akrabasına verilen kadar verir.

Mehr-i muaccel: Acele verilmesi gereken mehir demektir. Nikâh yapılınca, verilmesi vacip olur. Zifaftan veya halvetten önce verilir. Mehr-i muacceli geciktirmek câiz değildir. Hanım ayrılmaya sebep olan bir şey yaparsa, mesela mürted olursa, hurmet-i musâhere’ye sebep olursa, mehr-i muaccel verilmez. Erkek boşarsa veya ayrılığa sebep olanı yaparsa, yarısı verilir.

Mehr-i müeccel: Hemen verilmeyip daha sonra verilmesi gereken mehir demektir. Halvet olmuşsa veya ikisinden biri ölmüşse, mehr-i müeccelin verilmesi vacip olur. Hanımının istediği zamanda verilir. Eğer istemedi ise, ikisinden biri ölünce, verilmesi vaciptir. Hanım ölünce, kocası, hanımının vârislerine verir. Kocası ölünce, mirasından hanımına verilir. Mehrin başlık parası ile ilgisi yoktur. Başlık parası almak haramdır.

Boşanma Hâlinde Mehir

Boşanma hâlinde, zifaf veya halvet olmuşsa, müeccel mehrin tamamı, olmamışsa yarısı verilir. Bir ayet-i kerime meali:

"El dokunmadan boşadığınız kadınlara, mehrin yarısını veriniz!.."(Bakara, 2/237)

Nikâh kıyılırken mehir söylenip de, ne kadarı muaccel olduğu bildirilmedi ise, âdete ve hanımının emsaline göre, söylenilenin bir miktarı muaccel olur. Nikâh kıyılırken, mehr-i müeccelin belli bir tarihte ödenmesini şart etmek câizdir. Boşanma hâlinde, mehrin ödeme tarihi beklenir. Ödeme tarihi belli değilse, boşarken hemen ödenir.

Boşadığı kadına mehrini ödememek kul hakkıdır. Ödemezse, ahirette azabı çok şiddetlidir. 

İslâmiyet'te mehir parası, evlenmek için değildir. Evliliğin düzenli, mutlu olarak devam etmesi, kadının hak ve hürriyetlerinin korunması, din cahili huysuz erkeğin elinde oyuncak olmaması içindir. Mehir parasını vermek ve çocukların nafaka paralarını her ay ödemek korkusundan, erkek, hanımını boşayamaz. Bu korkunun olmadığı yerlerde, mahkemeler boşanma davaları ile dolup taşar. Bunun için, evlenecek kızın, İslâm'ın güzel ahlâkını ve kadına verdiği kıymeti bilen ve bunlara önem veren erkekten az miktarda, böyle olmıyandan ise, fazla miktarda mehir istemesi efdaldir.

Mehir parası, kadın için bir sigorta sayılır. Erkeğin zor ödeyeceği veya hiç veremeyeceği bir mehir ile evlenen kadını, erkek boşayamaz. Boşarsa, maddî hayatı felce uğrar. Mehir vermek korkusu, erkeğin iyi geçinmesine de sebep olur. Şayet erkek, mehir parasını verir de, hanımından ayrılırsa, hanımın kimsesi de yoksa, bu mehir parası ile geçinme imkânı bulabilir.

İmkânı olan erkeğin, saliha kız veya kadına çok mehir vermesi iyi olur. Habeş imparatoru Necaşî, Ümm-i Habibe (validemiz) ile Peygamber Efendimiz (asm)'in nikâhlarını kıyınca, mehir olarak yaklaşık 2 kilo altın vermişti.

Mehir biçilmeden yapılan nikâh da sahihtir. Fakat daha sonra mehr-i misil vermek gerekir. Mehrin çoğunun bir sınırı yoktur, fakat en azı, 5 gram altındır. Bir kız veya kadın, nikâhı kıyılırken, (Benimki mehirsiz olsun) diyemez. Fakat mehir tesbit edildikten sonra, almadan da kocasına bağışlayabilir. Bağışlaması ise çok sevaptır.

 Mehir vermek vaciptir. Mutlaka mehir vermelidir. Kur’an-ı Kerim'de mealen buyuruluyor ki:

"Kadınlara mehirlerini gönül rızası ile verin; kendi arzuları ile mehrin bir kısmını size hediye ederlerse, onu da afiyetle yersiniz."(Nisa, 4/4)

Hadis-i şeriflerde de buyuruldu ki:

"Mehir vermemek niyeti ile nikâhlanan, kıyamette hırsızlarla haşrolur."

"Mehir olarak, demir bir yüzük olsa da verin!"

"Mehir parası hayırlı maldır."

Salih biri ile evlenen kız, fazla mehir istememelidir. Hadis-i şerifte,

"En iyi mehir kolay ödenendir. Mehirde kolaylık gösterin. Çok mehir istemek düşmanlığa sebeptir."

buyuruldu. Hz. Ömer buyurdu ki:

"Çok mehir istemeyin. Eğer fazla mehir almak bir fazilet olsaydı, Resulullah bunu yapardı. Hâlbuki O, hiçbir hanımına 12 ukye’den (38 altın) fazla mehir vermedi, kızlarının mehri de bu kadardı."

Bir kadının mehri, bir çift ayakkabı idi. Peygamber Efendimiz, bu kadının mehrinden memnun olup olmadığını sordu. Kadının memnun olduğu bildirilince, Peygamber Efendimiz de sevindi. (Tirmizî)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun