Kur'an âyetlerinin makamlı okunuşlarına çalgı aletleriyle eşlik etmek caiz midir?

Tarih: 31.07.2006 - 14:46 | Güncelleme:

Soru Detayı
Bazı dini ezgilerde, ilahilerde Arapça dualar, Arapça sözler duyuyoruz. Tam Arapça bilgisine sahip değiliz fakat, dinlediklerimizin âyet-i kerime veya sûre olabilme ihtimaline karşı, bu şekilde bir soru aklımıza geldi. Hadiste veya Kur'an'da geçen dualar, tesbihler veyahut söylenilen sözün Arapçası veya tercümesi Kur'an'da veya hadiste geçiyor ise, bu sözlerin müzik eşliğinde zikredilmesinin ölçüleri ve zikre eşlik eden müziğin ölçüleri nelerdir?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kur'an âyetlerinin bizzat bu şekilde müzik eşliğinde söylenmesi caiz değildir. Böyle olursa teganni yapılmış olur. Söylenen sözlerin mana olarak ayetlere yakın olması normaldir. Çünkü dini ifadeler kullanıldığı için, bu kadarlık bir etkileşim olmasında bir sakınca yoktur.

Pek çok müzik âleti şerde kullanılmaktadır. Bunlarla, genellikle dinlenilmesi meşru olmayan sesler çıkartılmaktadır. Bu âletleri çalan kimselerin çoğu nefsine ve keyfine düşkün kimseler olarak bilinir. Fakat aynı âletlerden olan meselâ ney, tanbur, ud, kudüm, bendir ve saz gibi musikî âletlerini ilâhî, kahramanlık türküleri ve mehter marşlarının icrasında kullanıldığında, çıkardıkları sesler, dinleyenlere müsbet şekilde tesir edeceği için, bir mahzur teşkil etmeyeceğini söylemek mümkündür.

Ancak bunda da ölçüyü muhafaza etmek lâzımdır. Ameller niyete göre değerlendirildiğinden, saz eşliğinde kahramanlık türküleri veya öğüt verici şiirler söyleyen kimse, halka bu yolla da müsbet telkinde bulunmaktadır. Fakat bu gibi işleri de gerektiğinde, ihtiyaç görüldüğünde, his ve duyguları müsbete ve meşru daireye kanalize edildiği anda kullanmalıdır.

Musikîde bir ölçü olan şu gerçeği de hatırlatalım:

“Şeriatça bazı savtlar helâl, bazıları haram kılınmıştır. Evet, ulvî hüzünleri Rabbânî aşkları irâs eden sesler helâldir. Yetimâne hüzünleri, nefsâni şehevâtı tahrik eden sesler haramdır. Şeriatın tayin etmediği kısım ise senin ruhuna, vicdanına yaptığı tesire göre hüküm alır.”( İşârâtü’l-İ’câz, s. 78)

Yani, İslâma göre bazı sesler helâl, bazı sesler ise haramdır. Yüce ve dinî hüzünleri, ilâhî aşkları, sevgileri hatırlatan sesler helâldir. Şikâyet dolu, acı ve ıstırabı arttıran hüzünleri, kişiyi günaha sürüklemeye vesile olan şehevî ve cinsel duyguları tahrik eden sesler haramdır. Dinin açıkça belirtmediği sesler ise ruh ve vicdana yaptığı tesire göre hüküm alır.

(bk. Mehmed PAKSU, Aileye Özel Fetvalar)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun