Kötü niyet beslemeksizin bayan kardeşlerimize bakmak caiz midir?

Tarih: 29.06.2006 - 16:54 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kur'an kursuna giden bazı kardeşlerimiz o kadar nur yüzlü oluyor ki istemesem de bakıyorum.
- Tabi ki onu rahatsız edecek derecede değil, ama buna son vermeli miyim?.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Böyle bir bakışın içine nefsani duygular karışacağı için bakmak caiz değildir.

“Hem Kur’ân merhameten kadınların hürmetini muhafaza için hayâ perdesini takmasını emreder. Tâ hevesât-ı rezîlenin ayağı altında o şefkat madenleri zillet çekmesinler. Âlet-i hevesât ehemmiyetsiz bir metâ hükmüne geçmesinler. Medeniyet ise kadınları yuvalarından çıkarıp perdelerini yırtıp beşeri de baştan çıkarmıştır.”1

Toplumun bozulmasını netice veren sebeplerden birisi bu sözlerde ifade edildiği gibi, kadınların yuvalarından çıkıp ölçüsüz bir şekilde topluma karışarak, hürmete lâyık bir varlık iken ehemmiyetsiz bir eşya hâline gelmesidir. Bu durumdan kadınlar kendilerine olan hürmeti kaybettikleri gibi, toplum fertlerinin de bozulmasına sebep olmuşlardır.

Açık saçıklığın başını alıp yürüdüğü, hayâ perdesinin ayaklar altına alındığı bir zamanda, Müslümanın vazifesi daha da ağırlaşmakta, imanını muhafaza için daha çok titiz davranması gerekmektedir. Çünkü artık toplumumuzda kadının girmediği yer kalmamış gibidir. Çarşıda, pazarda, otobüste, vapurda, resmî dairelerde çoklukla bulunmaktadır. Bu vaziyet karşısında Müslümanın kendisini toplumdan ayrı ve uzak tutması, her şeyden el etek çekmesi düşünülemez. Fakat inancının icabı bazı prensiplere uymak durumundadır.

İnsanın kendisine yabancı olan kadınla, kadının da kendisine yabancı olan erkekle münasebeti sınırlıdır; belli ölçülere tâbidir. Rabbimiz mü’min erkek ve kadınlara şöyle buyurur:

“Mü’min erkeklere söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, mahrem yerlerini korusunlar. Bu onların arınmasını daha iyi sağlar. Allah yaptıklarınızdan şüphesiz haberdardır. Mü’min kadınlara da söyle: Gözlerini bakılması yasak olandan çevirsinler, iffetlerini korusunlar...”2

Bu âyetlerde açık bir şekilde, mü’min erkeklerin kendilerine yabancı olan nâmahrem kadınlara, kendilerine nikâhları düşen hanımlara; kadınların da kendilerine yabancı olan erkeklere bakmamaları bildirilmektedir.

- Yasaklanan bu bakışın sınırı ve mahiyeti nedir, nasıl olacaktır?

Âyette geçen “gözleri kapamaktan” maksat, gözleri kapatıp başı yere eğerek yürümek, dolaşmak değildir. Zaten bu şekilde davranmak da mümkün değildir. Bir insan tâbiî olarak karşılaştığı erkeği ve kadını görür, bakar. Ancak burada anlatılmak istenen husus, karşı cinse şehvetle, cinsî bir duygu besleyerek bakmaktır. Şehvetle bakmanın ölçüsü de, devamlı olarak birkaç sefer bakıp durmaktır.  Bu ölçüyü de Resul-i Ekrem Efendimizden (a.s.m.) öğrenmekteyiz. Bu hususta Hz. Ali’ye şöyle buyurmuşlardır:

“Yâ Ali, arka arkaya bakma! Birinci bakış hakkındır, fakat ikinci bakışta hakkın yoktur.”3

Karşı cins insanın gözüne iliştiği zaman, gözlerini ayırmadan bakıp durmamalı, başını çevirmeli. Böylece şehvetle bakma sınırına da yaklaşmamış olur. Çünkü umumiyetle fuhşun kapısı önce bakışla aralanır. Daha sonra diğer kapılar birbirini açar. Bu sebepten zinaya açılan ilk kapı böylece kapanmış sayılır.

Fahrüddin Râzi, tefsirinde Tevrat’tan şu cümleyi nakletmektedir:

“Harama bakış kalbe şehvet tohumunu eker. Her şehvet de insanda derin hüzünler doğurur.”

Kalbe düşen her günah tohumu, müsait zemin bulup yeşerirse insanın mânevî hayatını tehlikeye sokar. Bir mâneviyat büyüğü olan Zünnün Mısrî’nin dediği gibi, “Gözleri günahlara kapamak korunmanın en güzel yoludur.”

Kendisini haramdan muhafazaya çalışan Müslümanın durumunu da Peygamber Efendimiz (asm) şöyle anlatmaktadır:

“Bir kadının güzelliği bir Müslümanın gözüne çarpar da ondan gözünü çevirirse, Cenab-ı Hak o Müslümana lezzetini kalbinde duyacağı bir ibadet bahşeder.”4

Bilindiği gibi erkeğin erkeğe ve yabancı kadınlara avret sayılan, göstermesi haram olan yerleri, müçtehidlerin ekserisinin görüşüne göre diz ile göbek arasıdır. Kadının da kendi mahremleri dışındaki erkeklere karşı avret sayılan, caiz olmayan yerleri el ve yüzün dışında kalan vücudunun tamamıdır.

Buna göre kadının, bir erkeğin vücudunun, göbekle dizi arası dışında kalan yerlerine şehvetsiz olarak ve tekrar edilmeden bakması caizdir. Erkeğin de, kadının el ve yüzüne şehvet hissi olmadığı takdirde bakması helâldir. Ancak cinsî bir zevk duyarak erkeğin veya kadının birbirlerinin bu kısımlarına bakmaları yasak sınırına girer.

İnsan, gerek iş hayatında, gerekse bazı zaruret hallerinde, kendisine yabancı olan kadına bakabilmektedir. Yukarıda, mealini verdiğimiz âyetin tefsirinde Tefsir-i Kebir sahibi Fahrüddin Râzi, bu zaruretleri şu şekilde tasnif etmektedir:

* İnsan, evlenmeye niyet ettiği kadının yüzüne ve ellerine bakabilir. Nitekim bir defasında Ebû Hüreyre, Peygamberimizin yanında bulunurken bir adam gelerek, Ensar kadınlarından birisiyle evlenmek istediğini söyler. Peygamberimiz, “O kadına baktın mı?” diye sorunca, o zat, “Hayır!..” der. Peygamberimiz tekrar, “Öyleyse git, ona bak, çünkü Ensar'ın gözlerinde bir şey vardır.”5 buyurur.

Bu hususta şehvetle de olsa bakılabileceği kaydı zikredilmektedir.

* Mahkeme huzurunda, hâkimin veya şahitlerin kadını tanımaları için bakmaları, caizdir. Çünkü burada bir haksızlığın giderilmesi ve bir hakkın yerine gelmesi bahis mevzuudur.6

Fetevâ-yi Hindiye’de şu cümleleri görmek mümkündür:

“Fitne ve şehvetten korkulmadığı takdirde, kadının eline ve yüzüne bakmak mubahtır.”7

Yine el-Mühezzeb isimli eserde, “Zaruret olduğu takdirde bir tüccar, yüzü açık bir kadına bakabilir. Kötü bir niyet olmazsa Allah indinde mes’ul olmaz.”8 denilmektedir.

Kaynaklar:

1. Sözler, s. 381.
2. Nur Sûresi, 24/30-31.
3. Ebû Davud, Nikâh: 43; Tirmizi, Edeb: 28.
4. Müsned, V/264.
5. Müslim, Nikâh: 74.
6. et-Tefsîrü’l-Kebîr, XXIII/203.
7. Fetevâ-yı Hindiyye, V/329.
8. el-Mühezze, II/34.

(bk. Mehmed PAKSU, Helal – Haram)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

emiraslan

s.a. yanı hocam sehvetsız yuze ve ele bakmak gunah degıldır dıyebılırmıyız zaten televızyonlarda aıle dızılerıne bıle bakarken calıstıgımız arkadslarla beraberken onlara bakmak zorundayız ılgınıze t.ş.k. ederım A.e.olunuz

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
yusuf_s483

Dediğiniz gibi şehvet olmamak kaydıyla ele ve yüze bakmak haram olmaz.

Ayrıca şu bilgilern de faydalı olacağını düşünüyoruz:

"Mü'minlere söyle gözlerini sakınsınlar" (1) Buradaki "mü'minler" kelimesi geneldir. Kadın erkek bütün müslümanları kapsar. Çünkü Kur'an'daki bütün hitaplar umumidir. (2) "Mü'min kadınlara da söyle gözlerini (yere) indirsinler (erkeklere bakmasınlar), namuslarını korusunlar. " (3) diye ikinci uyarının gelmesini imam Kurtubi şöyle açıklıyor:
"Burada yüce Allah'ın kadınlara özel olarak hitap etmesi te'kid içindir. Çünkü "Mü'minler’e söyle" sözü yeterlidir. Bu kelime âm (genel) bir lafız olup kadın-erkek bütün mü'minleri kapsar." (4)

Zinaya yaklaşmasınlar, namusunu korusunlar ve bir takımları gözleri haramdan sakınma emri yalnızca erkekleri kapsıyor zannetmesinler diye yüce Allah te'kid için ikinci bir hatırlatma yapmıştır. (5)

Peygamber hanımı, Ümmü Seleme (r.a.) anlatıyor:
"Ben ve Meymûne ikimiz birlikte Rasulullah (sav) in yanındaydık. Yaşlı, âmâ (gözleri görmeyen) bir ihtiyar olan Abdulah ibni Ümmi Mektum bize doğru yöneldi Bunun üzerine Rasulullah (sav) bize:
- Kalkın ve hicaplanın (örtünüze bürünün) dedi. Ben dedim ki:
- Ey Allah'ın Rasulü, o bizi görmeyen ve bizi tanımayan bir âmâ değil mi? Rasululah (sav):
- O âmâ peki yâ ikiniz? Sizler onu görüyor değil misiniz? " buyurdu (6)

Bir düşünün Peygamber (sav) hanımlarının iffetinin kemâlini, kalplerinin temizliğini bildiği halde yaşlı ve âmâ bir ihtiyara karşı tesettüre bürünmelerini ve ona bakmamalarını istiyor. Güzelliği gitmiş, yaşı ilerlemiş gözleri kör ve her türlü dünya zevkinden uzak bir ihtiyara karşı peygamber (sav)'in böylesine ihtimam göstermesi yüce Allah'ın emrine bağlılık içindir. (7)

"Evlerinizde oturun, ilk cahiliyye kadınlarının kırıtarak sokakta dolaştığı gibi dolaşmayın, " (8)

"Bu ayet Rasulullah (sav) in hanımlarının kalbinden başkalarını düşünmeyi silmeye yönelik olduğu gibi, fitne ve günahtan korunmuşum. kendime sahibim diyenlerin bu bozuk fikirlerini red etmek içindir. Çünkü insan fıtratı devam ettiği sürece iki cins birbirine karşı emin olamaz. (9) Nitekim Yusuf (a.s.) :

"Ben nefsimi temize çıkarmıyorum, çünkü her nefis kötülüğü emreder. " (10) diyor ve kendisinin nefse uyarak kötülük yapmamasını "Rabbimin acıması müstesna" diyerek Cenâb-ı Hakkın korumasına bağlıyor.

İmam Kurtubi bu âyetin tefsirinde diyor ki:

"Allah'ın Peygamberi dahi nefsinin temiz olmasını kerih gördüğü için "nefsimi temize çıkarmıyorum" (11) dedi. Çünkü nefsi temize çıkarmak zemmedilmiş, hoş karşılanmamıştır." (12)

Şimdi burada durup iyice düşünmek lazımdır. Bir Peygamber kendi nefsinin temiz olduğunu, kadınlarda haşır-neşir olmasının kalbini bozmayacağını söyleyemiyor. Yüce Allah'ın koruması, kollaması olmasa, nefsiyle başbaşa kalsa nefsinin istediğini yaptırabileceğini söylüyor. Ama bir takım insanlar kadınlarla erkekleri aynı mekânda buluşturarak onlara dini telkinlerde bulunuyor. Kadınlarla tokalaşıyor, onlara el öptürüyor, senli, benli konuşuyor. Bunlar İslama uyuyor mu? diye sorulduğunda ise "O nefsini öldürmüş" diyorlar. Halbuki nefsin ölmediğini Yüce Allah peygamberinin lisaniyle bize bildiriyor.

Bu hususta en açık âyet ise Nur sûresi 31. âyettir

"Zinetlerini göstermesinler” (13) âyeti mü'min hanımların zinetlerini ve zinet yerlerini ve güzelliklerini yabancı erkeklere göstermelerini kesin bir emirle yasaklıyor.

Yine bu hususla ilgili olarak Hz. Ali (r.a.) dan rivayet edilen çok açık bir hadis-i şerif vardır.

Hz. Muhammed (sav) Efendimiz Veda Haccı sırasında amca oğlu İbni Abbas (r.a.)ı arkasına gözetleyici ve koruyucu olarak bıraktı. Hasem kabilesinden güzel bir câriye Rasulullah (sav) den fetva sormak için gelince Peygamber (sav) cariyeye bakmaması için İbni Abbas (r.a.) ın boynunu çevirdi.
Abbas (r.a.)
- Ey Allah'ın Rasulü amca oğlunun boyununu mu çeviriyorsun? 'deyince
Rasulullah;
- Bir genç delikanlı ve bir genç kız gördüm. Bu ikisine şeytandan emin olamadım" dedi. (14)

"Şimdi düşünün hac ibadeti için gelen insanların birbirine bakmalarının fitneye ve yakıcı şeytanın vesvesesine vesile olmasından emin olunamıyor. Peki kör, entrikacı, cahil ve dine görünüşte inandığını söyleyen ve günahsızlık iddiasında bulunanların durumunu? Bunlar yaşlı ihtiyar aldatmacasıyla genç kızları toplayıp onlardan cemaat oluşturuyorlar. Bu çok büyük bir belâ ve şeriata karşı işlenmiş bir cinayettir." (15)

Hiç kimse nefsinden emin olamaz. Çünkü insan fıtratı her iki cinsin birbirine karşı ilgi duymasını gerekli kılıyor. Eğer haramdan sakınma olmazsa, insanlar gözlerini sakındırmazsa kendinden emin olmak mümkün değildir. Nitekim Peygamber (sav) in Hz. Ali (r.a.) ı uyarması bu hususu en güzel şekilde açıklıyor:
"Peygamber (sav) bir gün Hz. Ali (r.a.) a şöyle dedi:

- Ey Ali muhakkak ki cennette senin için bir köşk vardır. Bir bakışa ikincisini ekleme. Birincisi senin için mubahtır. Fakat başkaca bakma hakkın yoktur." (16)

Bu hadiste geçen birinci bakıştan maksat hiçbir kast olmaksızın ansızın göze görünendir. Bunda herhangi bir günah yoktur. Eğer bu ansızın göz çarpmasının akabinde kadının cazibesi, güzelliği etkiler de tekrar bakılırsa işte bu bakış günahtır, yasaktır. (17)

Cerir b. Abdullah El- Cebeli (r.a.) anlatıyor:
"Rasulullah (sav) e ansızın bakış nedir diye sordum. Bana dedi ki:
- "Bakışını çevir" (18) yani ikinci kez bakma. Çünkü fitne ve şehvetten emin olamazsın. (19)

Rasulullah (sav) kadınlı erkekli karma toplantıları yasakladığı gibi bir kadının, başka bir kadını kocasına anlatmasını da yasaklamıştır.

Peygamber (sav) şöyle buyuruyor:
"Bir kadın, diğer bir kadını sanki görüyormuş gibi kocasına anlatmasın." (20)

Yabancı bir kadının tasvir edilmesi ona bakma yerine geçer. Kocanın ona ilgi duymasını sağlar. Rasulullah (sav) ihtiyati bir tedbir olarak böyle davranmayı yasaklamıştır.

Ebu Hureyre (r.a.) rivayet ediyor: Rasulullah (sav) buyurdu ki:
- Gözlerin zinası bakmaktır,
- Dilin zinası konuşmaktır,
- Elin zinası dokunmaktır, her nefis arzu eder ve iştahlanır. Ferc ise ya yalanlar ya da doğrular. (21)

İmam Nevevi (rh) bu hadisin şerhinde şunları söylüyor:

''Burada mecazi bir zina vardır. Bu zina yâ haram bakışla, yahut zinaya götürecek şeyleri dinlemekle, yahut yabancı birisine dokunmak yada öpmekle, yahut ayaklarla zina etmek için yürümekle, yahut yabancılarla haram olan konuşmalar yapmakla, yahut kalp ile düşünmekle işlenir, işte bütün bunlar mecazi zinanın çeşitleridir." (22)

Yine harama bakmakla ilgili olarak Rasulullah sav şöyle buyuruyor: "(Harama) bakmak İblis'in atılmış oklarından bir oktur." (23)

Bu hadisin manası kadının erkeğe, erkeğin kadına bakması düşmanın nefse ve kalbe attığı bir oktur. Hem dünyasını hem de ahiretini harap eder, tıpkı ok gibi. Okun ucu vücudun dışını yaralayıp deler, diğer kısmı da içini parçalar. (24)

(1) Nur, 31
(2) El-Âmiri, Ahkâmun' Nazar, 262; Tahkiki Muhammed Fazl b. Abdulaziz
(3) Nur, 31
(4) Kurtubi, Tefsir, XII/226; El-âmiri. a.g.e. 262 (dipnottan)
(5) El-Amiri, a.g.e. 262
(6) Ebu Dâvud, Sünen, Libas, 4112; Tirmizi, Edeb, 1778; Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI/296
(7) El-Amiri, a.g.e. 263
(8) Ahzab, 33
(9) El-Âmiri, Ahkâmu'n-Nazar, 263
(10) Yusuf, 53
(11) Yusuf. 53
(12) Kurtubi, IX/210; El-âmiri, a.g.e. 263
(13) Nur, 31
(14) Tirmizi, Hacc, 885; Ebu Dâvud, Menâsik, 1935; İbn Mâce, Menâsik, 3044
(15) El-Âmiri, a.g.e. 265
(16) Tirmizi, Edeb, 2777; Ebu Dâvud, Nikâh, 2149; Ahmed b. Hanbel, Müsned, V/353, 357; Deylemî, Müsned, 8312
(17) El-Âmir, a.g.e. 266
(18) Müslim, Edeb, 11/159; Ebu Dâvud, Nikâh, 2148; Tirmizi, Edeb, 2776 Ahmed b. Hanbel, Müsned, İV/361; Teyalisi, Müsned, 93
(19) El-Âmiri, a.g.e. 266
(20) Buhari, Nikâh, VI/160; Ebu Dâvud, Nikâh, 2150; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 1/380; Teyalisi, Müsned, 35; Deylemi, Müsnedül Firdevs, 7822
(21) Buhari, istizan, Baku Zina'l-Cevârih. VII/130. Müslim.. Kader, 2657 Ebu Dâvud. Nikâh, 2152; Ahmed b. Hanbel, Müsned. II / 317, 379
(22) Nevevi, Şerhu'l-Müslim, XVI/206: El-âmiri. a.g.e. 268
(23) Hâkim, Müstedrek, İV/314: Deylemi. Müsned. 6872
(24) El-âmiri, a.g.e. 268
KADIN İLMİHALİ (Mustafa KASADAR- Sadık AKKİRAZ) Shf.: 485-489

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
ramazan50

sağolun hocam

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
mikail ahmet

yusuf_483 adlı beyfendi yanlış anlaşılmasın. şehvet olmamak kaydıyla bakmak caizdir FAKAT KEYFİYEN DE BAKILMAZ. BUZAMANDA ZATEN İNSANLAR KEYİFLERİ İÇİN FETVA ARIYORLAR...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun