Vahdaniyet ile ehadiyet arasındaki fark nedir?

Tarih: 30.06.2006 - 11:17 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bunların (Vahidiyet, Ehadiyet) kâinattaki tecellileri konusunda bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hatibî, vahidiyet ve ehadiyet kavramlarını şu şekilde açıklar:

“Ehadiyet zâtın birliğidir, vahidiyet ise sıfatta ortaklığı red içindir.”

Bu konu Nur Küliyatı'nda şöyle nazara verilir:

“Vahidiyet ise, bütün o mevcudat birinindir ve birine bakar ve birinin icadıdır demektir. Ehadiyet ise her şeyde Hâlık-ı külli şeyin ekser esması tecelli ediyor demektir.” (Mektubat)

Allah, Vahid'dir, birdir. Sıfatlarının tecellileri bütün mahlûkatı kuşatmıştır. Nihayetsiz kudret, sonsuz ilim, mutlak irade ancak o Vahide mahsustur.

Allah, Ehaddir, birdir. Mümkin ve mahluk olmayan, başlangıcı ve sonu bulunmayan yegâne zat odur. Mahlukatın zâtlarındaki bütün noksanlıklardan, sıfatlarındaki bütün eksikliklerden, fiillerindeki bütün âcizliklerden münezzeh olan ve onların hiçbirine benzemeyen yegâne bir, tek bir, benzersiz eşsiz bir ancak odur.

Her mahluk noksanlığın esiri. Evveli ve ahiri olmada bütün mahlûkat eşit. Mekâna bağlı kalmaya, bütün maddîler mahkûm. Görüp işitmekten bütün cansızlar mahrum. Rızka, bütün canlılar muhtaç.

İşte böyle her cihetle noksan, muhtaç, âciz ve zaif olan mahlûkatına Cenâb-ı Hak, isimleriyle medet veriyor. Noksan sıfatlardan münezzeh o Ehad, noksaniyet âlemlerindeki bütün varlıklarıyla ayrı ayrı alâkadar oluyor. Herbirinin yanında sıfatlarıyla hazır bulunuyor ve isimlerinin muhtelif tecellileriyle onların ihtiyaçlarını görüyor.

Evet Cenâb-ı Hakk’ın ehadiyeti cihetiyle herbir mahlûkuna hususî bir teveccühü var. Semadaki her yıldız, zemindeki her çiçek, deryadaki her balık bu teveccühden kendi kabiliyetine göre bir nasip ve bir şeref payı almakta. “Beni o parlatıyor”, “beni o gezdiriyor”, “beni o yüzdürüyor”, “beni o büyütüyor”, “beni o açtırıyor”, gibi.

Âlemlerin Rabbi olan Allah’ın, her insana da ayrı bir teveccühü var. Her birini değişik sıkıntılar yahut ayrı nimetlerle farklı imtihanlara tâbi tutuyor. Simasını diğer insanlardan farklı kıldığı kulunu, ayrı hâdiselerin içine atıyor. O Zât-ı Ehad, cennette de herbir kuluyla bizzat ilgilenecek, herbirini ayrı derecelerde rızıklandıracak, onlara farklı seviyelerde sürur ve zevk tattıracak. Ve Ehad ismi de kemâliyle o âlemde tecelli edecek.

Nasıl ki, koca bir şehri bir bütün olarak görmek zordur, ama bir makette kolayca bütünündeki güzelliği görebiliriz. Onun gibi, koca kâinatı görüp Rabbü'l-âlemin manasını anlamak kolay olmadığından, Cenab-ı Hak şu koca âlemi küçük bir insanda özetlemiştir. Bu ise, ehadiyetin bir tecellisidir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun