Karabasan hakkında bilgi verir misiniz?

Tarih: 30.06.2006 - 14:49 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Böyle bir şey var mı, nasıl korunuruz?
- Karabasan konusunda ben psikologa da gittim; ama çözüm olmadı. Ben işini bilen iyi bir hocaya da gitmek istiyorum ama ailem izin vermiyor?
- Karabasan ve cin gibi görünmeyen canlılar bize ne derecede zarar verebilir ve de hangi durumlarda bize zarar verir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu olaya karabasan veya kıllı yaratık deniliyor. Bu olayın aslı vardır. Ancak tehlikeli bir tarafı yoktur. Bazı cinlerin manyetik yönü ağır basan bazı insanlara değişik şekillerde görünmesidir. Cinler bünyesi hassas ve manyetik özellik taşıyanlar ile irtibat kurabilirler. Aynı yerde sadece bir kişi fark eder diğerleri anlayamayabilir. Demek ki manyetik bir durumunuz söz konusu. Tehlikeli bir durum yoktur.

Buna benzer konular için yapacağımız tavsiyeler şunlardır:

1. Abdest alıp iki rekat namaz kılıp abdestli yatmak.

2. 33 defa sübhanellah, 33 defa elhamdülillah ve 34 defa Allahü ekber diyerek uyumak.

3. Yedi defa Ayet el-Kürsi'yi okuyup sağa, sola, arkaya, öne, alta ve üste üfleyip yedincisini üflemeden uyumak.

4. Fatiha, Nas, Felak, İhlas surelerini okumak.

5. Cevşen duasını okumak ve üzerinizde Cevşen duasını bulundurmak.

Korku gibi şeylerden korunmak için dua etmek ve âyet ile hadis gibi şeyleri yazıp taşımak dinen caizdir. Abdullah bin Ömer Peygamberden (sav) şöyle rivayet etmiştir:

"Sizden biriniz uykuda korkarsa şöyle desin: 'Allah'ın gazab ve azabından ve kullarının şerrinden, şeytanların vesvesesinden ve yanıma gelmelerinden eksikliği olmayan Allah'ın sözlerine sığınırım.' O zaman, hiçbir şey ona zarar vermez."

Abdullah bin Amr onları temyiz çağına gelen çocuklarına öğretir, temyiz çağına gelmeyen çocukları için yazıp onların boynuna asardı. (Tirmizi, Daavat, 94)

Ancak bunları istismar edip sanat haline getiren ve saf kadınlarla teşriki mesai edip onlarla haşr ve neşir olmak kesinlikle haramdır.

Ayet el-Kürsi, Felak, Nas, Fatiha gibi sureleri veya ayetleri okuduğu zaman Peygamberimizin (sav) sağına, soluna, önüne, arkasına, ellerine ve hasta olan herhangi bir kimseye üflediği hadis kitaplarımızda yazılıdır. Bunun sebebi insanın maddi hastalıklardan korunmak için maddi tedbirler aldığı gibi, manevi ve zararlı şeylerden korunmak için de böyle tedbirler alması içindir. Bizi yaratan Allah, Peygamberimiz (asm) vasıtasıyla nasıl korunacağımızın yollarından birisini göstermiştir.

Bu konuyu izah eden hadislerden birini açıklamasıyla beraber takdim ediyoruz:

Hz.Aişe (radıyallahu anhâ) anlatıyor:

"Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselam) yatağına girdiği zaman, ellerine üfleyip Muavvizateyn'i (Felak ve Nas sureleri) ve Kulhüvallahu ahad'i okur, ellerini yüzüne ve vücuduna sürer ve bunu üç kere tekrar ederdi. Hastalandığı zaman aynı şeyi kendisine yapmamı emrederdi." [Buharî, Fedâilu'l-Kur'ân 14, Tıbb 39, Da'avât 12; Müslim, Selâm 50, (2192); Muvattâ, Ayn 15, (2942); Tirmizî, Da'avât 21, (3399); Ebu Dâvud, Tıbb 19, (3902)]

AÇIKLAMA:

1. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in Kur'ân-ı Kerim'i hastalığı sırasında şifa için okuduğu, mevsuk rivayetlerde gelmiştir. Esasen Kur'ân'ın mü'minler için maddi ve manevî şifa olduğu âyet-i kerimede belirtilmiştir:

"Kur'ân'dan, iman edenlere rahmet ve şifâ olan şeyler indiriyoruz, O, zâlimlerin ise sadece kaybını artırır." (İsra, 17/82). 

"Ey insanlar, Rabbinizden size bir öğüt ve kalplerde olana bir şifa, mü'minlere doğru yolu gösteren bir rehber ve rahmet gelmiştir." (Yunus, 10/57)

2. Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in kendi vücuduna icra ettiği "nefes"in mahiyeti hakkında bilgi vermek için, İbnu Hacer, rivayetin farklı vecihlerini kaydeder. Buna göre, önce ellerini cemeder, sonra ellerine üfler, sonra okur ve okuma sırasında eline üflerdi. İbnu Hacer, bu üflemenin tükrüksüz veya hafif tükrüklü olabileceğini belirtir. Bu maksadla Felak, Nâs ve İhlas sûreleri okunmuştur.

Meshetme işi, bereket düşüncesiyle yapılmıştır. Resûlullah (aleyhissalâtu vesselam) ellerini önce başına, yüzüne sürer, ondan sonra elinin yetişebildiği yerlere kadar bütün vücuduna sürerdi. Hz. Aişe (ra) der ki:

"Resûlullah, kendini götüren hastalığa yakalanınca, ben okuyup üzerine üflüyordum. Kendi elleriyle de vücudunu meshediyordum. Çünkü onun elleri bereket yönüyle benim elimden çok üstün idi."

Bir başka rivayette Hz. Aişe (ra) meshedip, şifa için dua ederken kendine gelen Resûlullah'ın: "Artık hayır, (şifa değil), Allah'tan Refîk-i A'la'yı istiyorum." dediği belirtilir.

3. Bazı rivayetler, Kur'ân'dan okuyup nefes ederek tedaviyi Hz. Peygamber (aleyhissalâtu vesselâm)'in ailesi efradına da uyguladığını tasrih eder. Sahabe vetâbiin de aynı tedavi usulüne başvurmuştur. Ulema bunun cevazında ittifak etmiştir.

4. Nefes'i "tükrüksüz hafif üfürük" diye tarifeden Nevevî, rukyede bunun müstehab olduğunu, ulemanın cevazında icma ettiğini belirtir. Hz.Aişe (ra)'ye Hz. Peygamber (aleyhissalâtuvesselam)'in rukyede yer verdiği nefesten sorulmuştu, şu cevabı verdi: "Onun nefesi, kuru üzüm yiyenin üfürüğü gibi idi, kesinlikle tükrük yoktu.'' (bk. Nevevi, Şerhu Müslim, 14/183)​ Kasıtsız olarak nefesle birlikte çıkacak olan rutubetin tükrük sayılmayacağı belirtilmiştir.

Yukarıdaki ifadelerden de anlaşıldığı gibi, muska taşımak caizdir. Ancak duaları bilen bir insanın bunları okuması daha doğru olur. Ayrıca dua okumanın tekniği yoktur; herkes okuyabilir. Ayet el-Kürsi okurken sağımıza ve solumuza üflemek sünnettir. Ancak bunun belli bir şekli ve sırası yoktur.

Kaynaklar:

1. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-i Sitte Muhtasarı, VII, 50, 51, Akçağ Basım Yayın, Ankara, 1988;
2. Halil Günenç, Günümüz meselelerine Fetvalar, II, 258, Yasin Yayınevi.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 500.000+

Yorumlar

UKDEM

Allah bu duruma düşenlerin yardımcısı olsun. Tavsiye edilen okunması gereken dualar yanında, sırt üstü yatmamak gerekliliğine ben de inanıyorum. Ayrıca evinizi kontol edin. Bir yerlerde ekmek kırıntısı veya dua ayet gibi şeyler varsa, ayak altında kalacak şekilde sizin farketmediğiniz yerlerde ise böyle bir durum söz konusu olduğuna inanıyorum. Korkulu bir rüya gördüğümde sabah yattığım yerlerin etrafını, özellikle mutfakta ekmek kırıntıları yerde kalmış mı kontrol ederim. Yoksa inançlı insanların iradesi de güçlü, inancı da çok şükür.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
verturdan

Uyku felci, uyandıktan hemen sonra (hypnopompic felç olarak da bilinir) veya, seyrek olarak, uykuya dalmadan hemen önce (hypnagogic felç olarak da bilinir), bedenin geçici olarak hareket edememesi (felç olması) ile karakterize edilen bir durumdur.Fizyolojik olarak, REM atonia olarak da bilinen REM uykusu sırasında oluşan normal felç ile yakından ilgilidir. Buna göre bazı bilim adamları ve fizikçiler bunun uyku döngüsünün "doğal" bir etkisi olduğuna inanır. Uyku felci beyin REM durumundan tamamen uyanık duruma geçse de beden felcinin devam etmesi durumunda oluşur. Bu durum, kişinin bilincinin tamamen açık olmasına rağmen hareket edememesine sebep olur. Ayrıca bu durum ile birlikte hypnagogic halüsinasyonlar olabilir.Çoğu zaman, uyku felcine uğraya kişi tarafından bunun bir rüya sebebiyle oluştuğuna inanılır. Bu yüzden, insanların hareket etmek istese de hareket edemediği rüya sayısı bu kadar fazladır. Uyku felcinin sebep olduğu halüsinasyonlar bazen durumun normal bir rüya olarak algılanmasına, bazen de oda içerisinde hayali şeyler görülmesine sebep olur.
buda bıraz bılımsel tarıfı oluyor

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
HAMAL__

Bende bu olay yillarca vuku buldu.Çok korktuğum zamanlar oldu en onemli sorunda bende bogulma hissi vermesiydi.Bu olay esnasında zaten insan uyku durumunda olmuyor sadece her turlu hareketleri kısıtlanıyor yani insanin bilinci zaten yerinde ve durumun farkında olur,insanın yeteri kadar ürkmesine sebep versede çok uzun zaman alacak bir durum değil.Bu nedenle olayın farkında olarak birazdan biteceğini bilip sakin olmak ve içinden(açıktan okuma kabiliyeti ortadan kalktığı için) arkadaşların tavsiye ettiği duaları okumak olaya çözüm olmuştur benim için...

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
KardeLeN´im

Aynı sorunu ben psikolojik sorunlar yasarken her gece yasiyordum. Öyleki ne hareket etmem ne kiprdamam bir guc tarafindan adeta imkansiz hale geliyordu. agzimda dilimin sistigini hissediyor ve beynimden Ayetul kursiyi okuyordum. okuyunca kaciyor lakin daha sonra yine geldigi oluyordu. Psikolojik sorunumun kaynagini yendigim gece ruyamda "yeter artik, ya sana ya bana" diye kacmayi birakip karsisina dikildim o geceden itibaren de hamdolsun Allaha böyle bir sey yasamadim. Dogrusunu elbette Allah C.C bilir ama benim tahminim, uyku halinde vucudun zaten beyinle irtibati kesik oldugu icin kipirdama yetenegine sahip degiliz. Bu kabusu yasarken sanirim bunu hissederek bir guc tarafindan engellendigimizi saniyoruz. Bence buna griftar olan arkadaslarimiz gercek hayattaki kendilerini bilincli bilincsiz etkileyen olaylari dikkatle tetkik etmeliler.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
badnemesis

1 yıldır Karabasan problemim var, inanın sizin bildiklerinizden çok fazla şey biliyorum. Karabasan bir cin değildir, Karabasan bir canlı bile değildir, Karabasan sadece müslümanlara olmaz, Karabasan dua okuyunca geçmez, Karabasan bir uyku halidir. Bildiğiniz gibi bilim adamları için uyku hala bir gizemdir fakat yapılan araştırmalar da görülmüştür ki, Karabasan diye tasvir edilen şey tamamiyle bir uyku felcidir. Uykuda neden felç oluruz? Eğer uykumuzda felç olmasaydık, rüya olarak gördüğümüz herşeyi gerçekte yapardık. Sonuç olarak kendimize veya çevremize zarar verebilirdik. Neden her zaman farkında olmuyoruz? Uykunun çeşitli REM dönemleri vardır. Belirli bir REM döneminde vücut felç olur bu sizin rüya görmeye başladığınız ve çevre ile iletişimizin kesildiği anda gerçekleşir farkında olamazsınız. Fakat bazen, REM dönemi çabuk biter ve daha felç vücudunuzdan gitmeden bunun farkına varırsanız. İnsanın doğası gereği herşeye bir anlam yüklemeye musait bir zihin yapısı olduğu için olduğunuz durumu üstünüze biri oturduğu için kapırdıyamıyor olarak görürsünüz. Ayrıca duyduğunuz sesler felç durumundan çıkmakta olduğunuz için duyduğunuzu sandığınız şeylerdir. Bazı insanlarda bu bir hastalık derecesindedir ve farkındalığı artmış kişilerde sık sık olabilmektedir. Müslümanlar bu olayı KARABASAN olarak Amerikalılar, uzaylıların kaçırdığını, Japonlar ise Fenerli Cadı'nın üstlerine oturduğunu görürler. Lütfen olayları saptırmayın, doğruları bilin. böyle bir durumda asla korkmayın. 1 dakika bile sürmeyecektir Şimdi kendi olayımı anlatayım belki daha açıklık kazanır herşey. 1 yıl kadar önce ilk kez karabasan olduğumda, bir varlığın üstüme atladığını ve beni boğmaya çalıştığını hissettim. Kulaklarım feci çınlamalar vardı. Sonra dua okdum ve geçti. Olayları aylarca araştırdım bu sırada olmaya devam ediyordu. Bilimsel yönünü öğrendim. Ve şimdi üstüme biri atlamıyor. Sadece uyanamıyor ve kıpırdayamıyorum. Dua okumasam bile 1 dakika sonra geçiyor. (dua okuma süresi yaklasik 1 dakikadır) Yani şu ki kimsenin sizi kandırmasına izin vermeyin.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
kitap

bana da gelmişti ağlayarak uyanmıştım. çok şükür şu an olmuyor böyle bir şey. çaresi dua okuyup uyumak.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun