Kadının eşinden izinsiz dini sohbetlere gitmek için dışarı çıkması ve kocasının malından izinsiz sadaka vermesi caiz midir?..

Tarih: 13.08.2006 - 21:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bir erkek hanımının dini sohbetlere gitmesini ve anne babasıyla görüşmesini engelleyebilir mi?
- Kadın eşinin bu yasaklarına uymazsa günaha girer mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Erkek, hanımının dışarı çıkmasına izin vermediğinde, hanımını kendisinin eğitmesi ve babasının evine götürmesi gerekir. Bunlar kadının hakkıdır. Koca bu haklara engel olamaz. Ama bu hakları, mümkün mertebe aile içinde huzursuzluk çıkarmadan almaya çalışmak gerekir.

Kadın efendisinden izinsiz bir yere gitmemeli, gitmek zarureti hasıl olduğunda efendisini haberdar ederek rızasını almalıdır. Aynı zamanda gittiği yerden geç kalmayarak evine erken dönmelidir.

Kadınların zaruri ihtiyaçlarını dışarıdan temin etmeleri ve gereken meşru yerlere gitmeleri için evinden çıkmaya yetki ve selâhiyeti vardır. Fakat bu yetkilerin bazıları hariç diğerlerinden kocasının izin ve rızasının olması şarttır.

Cenab-ı Hak Kur'ân-ı Kerim'inde buyuruyor ki:

(Ey Peygamberin hanımları, dolayısıyla mü'minlerin hanımları) «(Vakar ile) evlerinizde oturun. Evvelki câhiliyet (devri kadınlarının kırıla döküle, süslerini, göstere göstere) yürüyüşü gibi yürümeyin.» (1)

Bir hadis-i şerifte Peygamberimiz (asm):

«(Ey kadınlar), ihtiyaçlarınızı karşılayan olmadığı zaman, Allah Teâla size ihtiyacınızı temin etmeniz için (evlerinizden) çıkmanıza izin vermiştir.»(2) buyurmuşlardır.

Yukarıdaki âyet ve hadis-i şerif gereğince, Müslüman kadının maddi ve manevi ihtiyaçlarını temin edecek, karşılayacak mahremi olan bir kimse olmaması veya bunların alâkasızlığı halinde, kadın elbetteki tesettür dahilinde meşru imkânlarla evinden çıkarak ihtiyaçlarını temin edebilir. Kocası bulunan kadın ise efendisinden izinsiz evinden çıkmaz ve bir tarafa gidemez.

Bir kadının efendisinden izinsiz bir yere gitmesi, izinli de olsa gittiği yerden geç gelmesi erkeğine ağırlık ve nefret verir. Bu işin birkaç defası koca tarafından muaf tutulursa da çok kere af edilmeyerek geçimsizliğe yol açar. Hele koca tarafından ihtar edildiği hâlde kadının dinlemeyerek gitmesi, efendisine karşı saygısız ve itaatsizliğinden dolayı da bütün bütüne huzursuzluğa sebep olur. Böyle olan kadınlar hakkında Peygamber Efendimiz (asm) buyurmuşlardır:

«Hangi kadın, kocasının izni olmaksızın evinden çıkarsa, evine dönünceye yahut kocası kendisinden razı oluncaya kadar Allah Teâlâ'nın gazabı içinde kalmış olur.»(3)

îbni Ömer (R.A.)'den mervi bir hadis-i şerifte de:

«Kocanın karısı üzerindeki hakkı: Kocasından izinsiz evden çıkmamasıdır. Eğer çıkarsa, kocası zâlim ve âsi bir kimse olsa dahi, eve dönünceye yahut tövbe edinceye kadar Cenab-ı Allah ve gazap melekleri ona lanet ederler.»(4)

buyrulmuştur.  Nimetü'l-İslâm kitabında: "(Bir kadın kocasından izinsiz yabancıları ziyarete, düğün ve derneklere gidemez, hatta ziyaret gününün haricinde ebeveyninin bile velimesine kocasından izinsiz gidemez. Kadın ebe veya gâsile (ölü yıkayıcı) olsa dahi kocasından izinsiz gidemez. (Velev ki para almaması lâzım gelse bile)" diye mezkurdur.(5)

İşte onun için her kadın idrak ve anlayış gösterip, bu hususlara çok dikkat ederek riayet etmelidir.

Ancak şu hususlar müstesnadır / Kadının dışarı çıkabileceği hâller:

1. Bir kadın yanında mahremlerinden biri oğlu, oğlan kardeşi bulunmak şartiyle hac farizasını eda için sefere azimet edebilir, velevki kocası razı olmasın. Çünkü koca hakkı, farz-ı ayn üzerine tekaddüm edemez.

2. Bir kadın babası müzmin veya maraz-ı mevt ile ağır hasta olup da bakacak kimsesi bulunmadığı takdirde, kocasının izni olmasa bile gidip bakabilir. Velevki babası gayri müslim olsun. Şu kadar var ki, gaybubeti müddetinde nafakası kocası üzerine lâzım gelmez.(6)

3. Bir kadın hacete mebni meseleleri öğrenmek için, kocası tâlim edemediği takdirde, ilim meclisine tesettür dahilinde gidebilir. (7)

Kaynaklar:

(1) Ahzap, 33/33.
(2) Buhari, Müslim. Et-Taç: II/851.
(3) Hatip, Muhtarul, s. 50.
(4) Tayalisî Müh. Ehadis, s. 67.
(5) Nimetü'l-İslam: s. 76.
(6) Istılahatı Fıkhiyye: II/174.
(7) Nimetü'l-İslâm.

(bk. Osman Karabulut, Îslamda Evlilik ve Mahremiyetleri, s. 298-300)

Cevap 2:

- Kadının, kocasının malından izinsiz sadaka vermesi caiz midir?

Allah Rasulü Efendimiz (asm) buyururlar ki:

"Kadın kocanın evinden bir şey tasadduk ederse (sadaka verirse) kendisi bir ecir, bir o kadar da kocası ve bir o kadar da hizmetçi alır ve hiçbiri diğerinin sevabından bir şey eksiltmez. Koca bu sevâbı o şeyi kazandığı için, kadın da hayırda harcadığı (infak) için haketmiştir."(Ebû Dâvûd, Buyû 84; Nesâî, Zekât 57)

Efendimiz (asm) Mekke'nin fethinin ardından yaptığı konuşmada da şöyle buyurmuştur:

"Hiçbir kadının, kocanın izni olmaksızın bir atiyye (bahşiş, hediye) vermesi câiz değildir." (Nesâi, Zekât 58)

Ibn Mâce'deki rivayetinde:

"Kocası ondan sorumlu olduğu sürece hiçbir kadının kocanın malından, ondan izinsiz vermesi câiz olmaz."(Nesâi, Zekât 58)

Bir defasında Kâ'b'ın karısı Allah Rasûlüne bir mücevher getirmiş ve "Ben bunu tasadduk ettim." demişti. Bunun üzerine Allah Rasullü:

"Kadının, kocasından izinsiz onun malından vermesi câiz olmaz. Sen Ka'b'dan izin aldın mı?" diye sordu. O da

"Evet.", dedi, ama Allah Rasulü adam gönderip Kâ'b'a yine de sordurdu: Onun da "Evet.", demesi üzerine Hayra'nın tasaddukunu kabul etti.[bk. age., (zayıf isnadla)]

Fıkıhçılar her konuda olduğu gibi, bu konudaki nasları da (hadisleri) toptan göz önünde bulundurmuşlar ve ona göre hüküm çıkarmışlardır.

Buna göre:

1. Benim malımdan kimseye bir kuruş vermeyeceksin, diyen (cimri) kocanın malından karısı hiçbir şey tasadduk edemez. Nitekim kadın da kocasına böyle söylemiş olsa, o da onun malından bir şey veremez., Verirlerse haram işlemiş ve günah almış olurlar.

2. Koca herhangi bir şey söylememiş olsa, karısı onun malından âdeten hediye ve sadaka verilmeyecek kadar çok ve değerli bir şeyi, izin âlmadan yine veremez.

3. Koca, karısına: "Benim malımdan, istediğin zaman, istediğin kimseye, istediğin kadar verebilirsin." gibi genel bir izin vermişse, kadın da bu konuda serbest olmuş olur. Artık her defasında izin almasına gerek kalmaz.

4. Koca, karısına bu konuda bir şey söylememişse, kadın da, kocanın cimri olmadığını biliyorsa, örfen ve âdeten verilmesi normal sayılan ufak tefek para ve eşyayı onun malından verebilir. Işte bu durumda sevap her ikisine de gider.

5. Kocası hiçbir şey söylememiş olsa, ancak verdiğini duyduğu zaman kızacağını bildiği şeyleri, ona sormadan veremez.

Imam Nevevi meseleyi böyle açıkladığı gibi [Nevevi'nin görüşleri için bk. Suyûtî, Zehru'r-rubâ-ale'l-müctebâ (Sünenü'n-Nesâî) V/50], Hanefi fıkıhçılarının görüşü de böyledir.[Hidâye (Fethu'l-Kadîr ile) IX/292; Akkirmânî, Serhu'l-Erbâin, s.185]

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 100.000+

Yorumlar

fani945

Rabbim Razi olsun.
Ne yazık ki bu islami yaşam çok az yaşanıyor, Rabbim hepimize anlayıp
yaşamayı nasip etsin.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun