İslamiyet'ten önce cenazelerin / ölülerin defin işlemi nasıl yapılıyordu? Peygamber Efendimizin (asm) annesi ve babası nasıl defnedilmiştir?

Tarih: 29.10.2006 - 20:14 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cahiliye devrinde belliyye1 diye bir uygulama olmasına rağmen, cenazelerini yıkayıp kefenleyenlerin ve toprağa gömdükten sonra dua okuyanların olduğunu; en azından bu tür bilgilerin varlığını görüyoruz.

Nitekim Ubey b. Ka’b’ten gelen bir şiirde o şöyle diyor:

"Hz. Adem (a.s.)’in ruhunu melekler kabzetti. Sonra yıkadılar, kefenlediler, kokuları sürüp toprağı kazarak defnettiler. Cenaze namazını kıldılar, kabrine girip üzerine kerpiç koydular, sonra toprakla üzerini örttüler ve 'Ey Ademoğulları2 işte yolunuz budur.' dediler"3.

Cahiliye devri Hanifleri de bu uygulamayı devam ettirerek, cenazelerini yıkarlar, kefenlerler ve üzerine dua okurlardı. Tabuta koyduktan sonra, velisi ayağa kalkarak onun iyiliklerini sayar dökerdi ve “Allah’ın rahmeti üzerine olsun” denilirdi. Bu husus bir nevi cenaze namazı sayılır, sonra da defnedilirdi.4

Hanif Dininden geriye kalanlarla yaşayan Hz. Abdullah ve Hz. Amine'nin de bu usullere göre defnedilmiş olmaları gerekir.

Bu dönem Haniflerinin ortak özelliklerini şöylece özetlemek mümkündür:

Putları ve her türlü şirki reddetmek, mensubu bulundukları kavmin yanlış adet ve inanışlarına karşı çıkmak, cehaletin ortadan kaldırılması için faaliyette bulunmak, kavimlerinin baskılarından kurtarmak için onlardan uzaklaşarak inzivaya çekilmek ve yaratıcıyı düşünmektir.

Tarihçiler, Haniflerin bazılarının kutsal kitapları, sayfaları ve Zebur’u okuduklarını, bir çoğunun Hz. İbrahim (as)’in dini üzere yaşadığını, bir kısmının da onun kelimelerini aradıklarını, bu uğurda çeşitli sıkıntılara katlandıklarını, yolculuklara çıktıklarını, rahip ve hahamlarla görüşüp onlara sorular sorduklarını, ancak aradıklarını bulamadıkları için Yahudilik ve Hristiyanlığa girmediklerini, İbrahim (a.s.)ın dinine inanmış olarak öldüklerini bildirmektedir.

Kaynaklar Ebu Talib’in cenazesinin yıkanıp kefenlendiğini,5 henüz cenaze namazı farz kılınmadığı için annemiz Hz. Hatice validemize ve Sekran b. Ama’nın cenazelerine de aynı uygulamaların yapıldığını bildirmektedir.6

Hz. Peygamber (asm.), Hz. Adem (a.s.)’dan beri devam eden ve Hz. İbrahim (a.s.)’ın Hanif diniyle devam edip, Cahiliyeye kadar süregelen cenazelerin yıkanıp kefenlenmesi, dua okunup defnedilmesi uygulamalarını devam ettirmiş7, cenaze ile ilgili dine uymayan uygulamaları ise reddetmiştir.

Dipnotlar:

1. Cenazenin başına bir deve getirilir ve deve ölünceye kadar mezarın başında bağlı bırakılır veya mezara gömerlerdi. ( İ. Habib, Muhabber, s. 323; N. Çağatay, Cahiliye Çağı, s. 138)
2. Habil’in Kabil’i öldürdükten sonra defin işini bir kargadan öğrendiğini anlatan âyeti kerime (Mâide, 5/31) de bu rivayeti desteklemektedir. Demekki caneze ile ilgili uygulamalar, Hz. Adem (a.s.)'ın getirdiği tevhid dininden beri devam etmekteydi.
3. bk. Müsned, V/ 136; Davudoğlu, Ahmed, Selamat Yolları, (Buluğu’l-Meram tercümesi,) İst. ts. II/269.
4. İ. Habib, Muhabber, s. 319-320; Şehristani, Milel, II/248-249; Olgun, Müslümanlıkta İbadet Tarihi, s. 99.
5. Ebu Davud, Cenaiz, 70.
6. bk. İbn Sa’d, Tabakat, VIII/8; Olgun, a.g.e. s. 99; Ateş, Ali Osman, Örf ve Adetler, s. 84.
7. Buhari, Cenaiz, 8, 24, 59; Müslim, Cenaiz, 12-13.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun