Rıdvan biatına katılan hiç kimse irtidat etmemiştir, değil mi?

Tarih: 21.09.2023 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

"O ağacın altında sana bağlılık sözü verdikleri sırada o müminlerden Allah razı olmuştur; gönüllerinde olanı bilmiş, onlara huzur ve güven vermiş, pek yakın bir fetihle ve elde edecekleri birçok ganimetle de kendilerini ödüllendirmiştir. Allah, izzet ve hikmet sahibidir."
- Bu ayetten, Rıdvan biatına katılan tüm Müslümanların iman üzere öldüklerini anlayabilir miyiz?
- Hz. Peygamberin vefatından sonra irtidat eden bazı kimseler olmuştu. Rıdvan biatına her kim katıldıysa onlarda asla irtidat durumu olmamıştır, diyebilir miyiz bu ayetten yola çıkarak?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tabi ki diyebiliriz, hatta demeliyiz.

Cabir b. Abdullah’ın (r.a.) Allah Resulü aleyhissalatü vesselamdan rivayet ettiğine göre “Ağaç altında (peygambere) biat eden (sahabe)ler cehenneme girmeyecektir.”[1]

Yine başka bir rivayete göre Hz. Peygamber (asm), Hz. Hafsa’nın (r.a.) yanında buyurdu ki: “Ağacın altında biat edenler, inşallah cehenneme girmeyecektir.” Bunun üzerine Hz. Hafsa (r.a), “Mutlak ve muhakkak (öyledir) Ya Resulallah!” dedikten sonra şu ayet-i kerimeyi okur: “Sizden bir tek kişi bile yoktur ki oraya (cehenneme) uğramasın.”[2] Hz. Peygamber (asm) de Hz. Hafsa’nın (r.a) okuduğu bu ayet-i celileye karşılık şu ayet-i kerimeyi okumuştur:

“Sonra, takva sahiplerini (sırattan geçirip) kurtarırız ve zulmedenleri ise diz üstü çökmüş olarak (cehennemde) bırakırız.”[3],[4]

İmam en-Nevevi, bu hadis-i şerifi izah ederken şöyle demiştir:

“Hz. Peygamber’in inşallah demesi, olayın şüpheli oluşundan değil teberrük için olduğundandır.”[5]

Allah Teala, Kuran-ı Hakim’de “ağaç altında Hz. Peygamber’e (asm) eliyle biat verenlerin elleri üzerine kendi elinin olduğunu”,[6] bu hareketlerinden ötürü de onlardan razı olduğunu ifade etmiş, onlara huzuru ve sekineti vaad etmekle beraber Mekke’nin fethini de bir mükafat olarak bahşetmiş iki yıl öncesinde müjdelemiştir.[7]

Buna göre Mekke’nin fethinden iki yıl önce, hicretin 6. yılı Zilkade (Mart 628) ayının başlarında Hudeybiye’de Allah Resulüne (asm) biat eden her bir sahabi, şüphesiz ki cennet ile şerefyap olacaktır.

Nitekim Ehl-i sünnet ve’l-cemaat inancına göre de durum bu şekildedir.

Bununla beraber, sahabe-i kiram (r.a) hazeratı arasında irtidat eden kimseler de belli başlı kişiler olup bilinmektedir.

Sahabeleri fazilet ve derece bakımından çeşitli gruplara ayıran hadis âlimleri arasında Hakim en-Nisaburi’nin on iki basamaklı kronolojik taksimine göre “Ehlü Bey‘ati’r-rıdvân” dokuzuncu sırayı oluşturmaktadır.[8]

Zikredilen bu tertib çok daha fazla yaygınlık kazanmış olsa da Hanbeli âlim es-Seffarini, Uhud savaşına katılan sahabiler için Kuran’da affedilme[9] söz konusu edilirken Hudeybiye’de peygambere biat eden kişiler için Allah’ın (c.c) rızasını kazanması[10] söz konusu edildiği için Bedir ehlinden sonra Uhud savaşına katılanların değil ağaç altında biat edenlerin derece ve fazilet bakımından daha üstün olduğunu dile getirmiştir.[11]

Özetle, Rıdvan biatını yapanlardan irtidat edenler olmamış ve hepsi sahabi olarak vefat etmiştir; sahabi efendilerimizin hepsi cennetliktir. Allah onlardan razı olsun. Âmin.

İlave bilgi için tıklayınız:

Hudeybiye Anltalaşması öncesi yapılan Rıdvan Biatı nasıl gerçekleşmiştir?

Rıdıvan Biatı (BEY'ATU'R-RIDVAN).


[1] Ebû Dâvûd, Hadis No: 4653; Tirmizî, H. No: 38600; Nesâî, H. No: 11508.
[2] bk. Meryem, 19/71.
[3] Meryem, 19/72.
[4] Müslim, Hadis No: 2496.
[5] Yahyâ b. Şeref en-Nevevî, el-Minhâc, Dârü ihyâi’t-tûrasi’l-arabî, Beyrût 1392, c.16, s.58.
[6] bk. Fetih, 48/10.
[7] Fetih, 48/18.
[8] Derece ve fazilet noktasında sahâbe-i kirâmın tabakasını öğrenmek isteyen kardeşlerimiz, Mısırlı âlim Ahmed Şakir’in Hâkin en-Nîsâbûrî’nin “Marifetü ulûmi’l-hadîs” adlı eserini muhtasar ettiği “el-Bâ’isü’l-hasîs” isimli eserine göz atabilir. bk. Ahmed Muhammed Şakir, el-Bâ’isü’l-hasîs, Dârü İbnü’l-Cevziyye, Kâhire 1435, s.372-373.
[9] bk. Âl-i İmrân, 3/155-152.
[10] bk. Fetih, 48/18.
[11] Şemsüddîn Muhammed b. Ahmed b. Sâlim es-Seffârînî, Levâmiʿu’l-envâri’l-behiyye, Müessesetü’l-hâfikîn, Dımaşk 1402, c. 2, s.372.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun