İslam alimlerinden Dünya'nın yuvarlaklığını kabul edenler kimlerdir?

Tarih: 20.06.2012 - 17:23 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hangi eserlerinde bahsetmişlerdir?
- Lütfen kaynaklarıyla birlikte yazar mısınız?
- İmam-ı Azam Ebu Hanife yerin küre şeklinde olduğundan bahsetmiş midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- İmam Azam’ın bu konuda özel bir açıklamasına rastlayamadık. 

Ancak fıkıh alimlerinin içtihatları, Dünya’nın yuvarlak olduğunu kabul ettikleri anlamına gelmektedir. Örneğin, namazın farzlarından birisi de vakit olmasından, müçtehitlerimiz, vakitleri tayin ederken, dünyanın coğrafi şartlarını da değerlendiriyorlar. Kutuplarda altı ay gece, altı ay gündüz olan yerlerde, beş vakit nasıl tanzim edilecek, sorusuna cevap veren müçtehitler, dünyanın yuvarlak olduğunu da ta o zamanlar aleme ilan ediyorlar. Kutuplara yakın bazı yerlerde yatsı namazının vakti oluşmadığı için, nasıl hareket edilmesi gerektiğini izah etmişler.

Ayrıca namazın geçerli olmasının şartları arasında yer alan kıbleye yönelmek ve bu yönelmede, yönlerin açıları ve muhtelif durumlarını fıkıh alimleri değerlendirmeye tabi tutmuşlardır. Bu yönler ve açılar da dünyanın yuvarlaklığı ile ilgili olunca, o zaman bu yuvarlaklığa göre hesap edip fetva vermişler. Bu da o zamanlar, o zatların dünyanın yuvarlaklığını bildiklerini gösteriyor.

Diğer taraftan, namazın başından sonuna her durumda Kabe’ye yönelmek de farzdır. Bu farzın yerine gelmesi için Dünya’nın yuvarlak olması gerekir. Kabe’nin üstü ve altını nurani bir sütun olarak tarif edip, ta arşa, ta kürenin altına kadar indirip, geniş bir kıble belirlemişler. Bütün bu fıkhî sorunların çözümü, dünyanın yuvarlaklığına ve meridyenlerin konumuna  bağlıdır. Bu da onlara vakıf olmaktan geçer. (bk. Nursi, Muhakemat, Birinci Makale, Birinci Mesele)

İslam alimlerinden bazılarının konuyla ilgili görüşleri ise şöyledir:

- İmam Gazzâlî'nin konu ile ilgili sözleri:

"Felsefenin kabul ettiği prensiplerin bir kısmı İslâm dininin temel esasları ile çelişmez. Meselâ diyorlar: Ay'ın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmesiyle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir. Matematik hesaplarla ispatlanmış bu çeşit gerçekleri din namına inkâr etmek dine karşı bir cinâyettir. Metotsuz bir tarzda dini savunanların zararları, metotlu bir şekilde dine hücum edenlerin zararından daha fazladır. Darb-ı meselde denildiği gibi: Akıllı düşman, ahmak dosttan daha iyidir." (el-Gazzâli, Tehâfutu'l-Felâsife, 80)

- Fahreddin Râzî'nin konu ile ilgili sözleri:

"Bazı kimselere göre, yerküresinin yayılmış olarak sergilenmesi, onun küre şeklinde olmamasını gerektirir. Bu yanlış bir düşüncedir. Çünkü yuvarlak bir cisim büyük olduğu takdirde, bir sergi gibi üzerinde yaşanmaya müsait olur. Nitekim yerin (yuvarlağımsı) direkleri hükmünde olan dağların üzerinde de mükemmel bir şekilde durulabilmekte ve yaşanabilmektedir. Dünyanın konumu bundan daha uygundur." (Râzî, Mefatihu’l-gayb, 2/104)

- Seyyid Şerif Cürcânî de bu konu üzerinde uzun uzadıya durmuş, kâinatta yuvarlaklığın bir kânun gibi göründüğünü, bundan yerküresinin istisna edilemeyeceğini vurgulamış ve ilgili âyetleri bu çerçevede değerlendirmiştir. (bk. Cürcânî, S. Şerif, Şerhu'l-Mevakıf, 2/441- 442)

- İbrahim Hakkı'nın sözleri ise şöyledir:

"Eğer fennin bu (dünyanın yuvarlaklığı konusundaki) görüşü şeriate aykırı sanılırsa, bu husustaki endişerin atılıp kalbe tam inanışın yerleşmesi için, İmam-ı Gazzâlî'nin Tehâfütü'l-Felâsife adlı eserinde Arapça yazdıklarını aynen Türkçeye çevirip buraya yazdım. Ayın tutulması olayı, arzın güneşle ay arasına girmekle ay ışığının görünmemesinden ibarettir. Çünkü ay, ışığını güneşten alır. Arz ise yuvarlaktır ve gök her taraftan onu çevrelemiştir." (İbrahim Hakkı, Hasankaleli, Marifetnâme, 4/30-31)

- Hüseyin Cisri'nin konu ile ilgili sözleri şöyledir:

"İslâm milletinin en büyük âlimi olan Fahreddin-i Râzî gibi pek çok kimseler yerin küre şeklinde olduğunu kabul etmişlerdir." diyor ve daha sonra şunları ekliyor: "Daima böyledir. Ahmak dost, çok cahilliği ve az aklı sebebiyle akıllı düşmanlardan daha çok zararlara sebep olur." [Hüseyin, el-Cisrî, Risale-i Hamidiye (trc. Manastırlı İsmail Hakkı, sadeleştiren: Ahmet Gül), 366-377]

- Kadı Beydavî ve Nesefî gibi müfessirler de yeryüzünün yuvarlak olduğunu söylemişlerdir. Beydavî ve onu takip eden Nesefî, Bakara sûresinin 22. âyetinde yer alan "O, öyle bir Allah'tır ki, yeryüzünü size bir döşek yaptı" cümlesini tefsir ederken, "Arzın insanlar için döşek gibi yayılıp sergilenmesi, onun küre olduğu gerçeğine aykırı değildir." (bk. Mecmu't-tefasir, I/75) şeklindeki açıklamalarıyla konu ile ilgili düşüncelerini ortaya koymuşlardır.

- Muhâkemat'ta, Gazzalî, Fahreddin Razî, Teftazani, Seyyid Şerif Cürcânî, İbrahim Hakkı ve Hüseyin Cisrî gibi âlimlerin hepsi, "yeryüzünün yuvarlaklığı" konusunda referans verilmiştir. Yerin küreviliğini kabul etmeyenlere hitaben şöyle denilmiştir:

"Senin münsif zihnine malumdur ki, küreviyet-i arz ve yerin yuvarlaklığına muhakkikîn-i İslâm -Eğerçi ittifak-ı sükûtiyle olsa- ittifak etmişlerdir." (Muhâkemat, a.y.)

Yani İslâm'ın muhakkik âlimleri -sükut ile de olsa- yeryüzünün yuvarlaklığı konusunda ittifak etmişlerdir. Bu ifadeden sonra bu konuda şüphesi olanların başvurabilecekleri kaynaklar sıralanmış ve adı geçen âlimlerin isimleri zikredilmiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun