Guineapig Kemirgen/Hind Domuzu denilen hayvanı, kobay olarak veya etini yemek üzere edinmek, beslemek ve ticaretini yapmak helal midir?

Tarih: 21.06.2012 - 05:21 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Guineapig Kemirgen/Hind Domuzu denilen bir hayvandır. Temizdir, dışkı yemez, tavşana çok benzer, ancak kulakları kısadır. Adı Guinea Pig olmasına rağmen domuz ile bir akrabalığı yoktur. Bir diğer adı da Cavia'dır. Kobay olarak kullanılır.

- Bu hayvanın üretiminin yapılması; ticaretinin yapılması veya zor durumda kalmadığımız halde etinin tüketilmesi caiz midir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu hayvan ot, saman ve yeşillik ile besleniyor. Eskiden Güney Amerika'da etini yemek üzere evcilleştirilmiş. Adına Hind Domuzu dense de domuzla bir akrabalığı yok.

Kobay olarak veya etini yemek üzere edinmek, beslemek ve ticaretini yapmakta bir sakınca yoktur.

Bu münasebetle eti yenen ve yenmeyen hayvanlarla ilgili bilgimizi tazeleyelim:

Kur'ân-ı Kerîm'de haram olan yiyecekler bazı âyetlerde özetlenerek, bâzısında ise teferruâta girilerek ifade edilmiştir. Birinci nevi âyetlerde "boğazlanmadan ölmüş hayvan, vücuttan akmış kan, domuz ve Allah'tan başkası adına kesilmiş hayvanlar" olmak üzere, haram yiyecekler dört adettir.

Haram kılan ayetler sarih ve kesin olduğu için fukahâ mezkür dört şeyin haram olduğunda ittifak etmişlerdir. Bunların dışında kalan hayvanlara gelince:

Kur'ân-ı Kerîm'de Rasûl-i Ekrem(s.a.s)'i kastederek "onlara temiz şeyleri helâl kılar, pis şeyleri de haram kılar" (A'raf, 7/157) buyuruyor. Burada pis şeyler diye tercüme ettiğimiz "el-habâis" in tefsirinde müctehidler ihtilaf etmişlerdir.

Bazı müctehidlere göre habîs, Allah ve Resulunün haram kıldıklarıdır, yâni haram oldukları hakkında âyet veya hadis bulunan şeylerdir: Bu sebeple haşarât, kurbağa, yengeç, kaplumbağa gibi hayvanlar haram değildir.

Ebû Hanîfe, Şâfiî gibi müctehidlere göre ise "habis" umûmiyetle insanların (veya Kur'ân-ı Kerîm nâzil olduğu sırada arap toplumunun) tiksindiği, iğrendiği şeylerdir; dolayısıyla yukarıda sayılan canlılar ve benzerleri haramdır. Pislik ve leş yiyen hayvanlar da "habîsler" içinde mutâlaa edilmiştir.

Hz. Peygamber (s.a.s) Hayber günü ehlî eşek etini yasaklamıştır. Bu nass sebebiyle cumhûra göre ehlî eşek ve katır haramdır. At, Ebû Hanife'ye göre helâl değildir, İmameyne ve Şafiî'ye göre helâldir.

Resûlullah (s.a.s)'in bütün köpek dişli yırtıcılar ile yırtıcı pençesi olan kuşları yemeyi yasakladığı rivayet edilmiştir.

Hanefîler bu hadiste geçen "sibâ" kelimesini "et yiyenler" şeklinde anlamışlar ve bu nevi hayvanları haram saymışlardır.

İmam Şâfiî "insanlara saldıran ve parçalayan", şeklinde anladığı için tilki ve çakalı istisnâ etmiştir.

İmam Mâlik yırtıcılar için haram yerine "mekruh" tabirini kullanmıştır.

Ulemânın ekseriyeti deniz hayvanlarının helâl olduğu görüşündedirler. Ancak karada yaşayan ve yenmesi haram olan insan, domuz, köpek, ayı gibi hayvanların ismini taşıyan deniz hayvanlarında ihtilâf etmişler; bazıları bunların helâl olmadığını ifâde etmişlerdir. İmam Mâlik'e göre yalnızca deniz domuzu mekruhtur.

Deniz hayvanları için helâl sınırını çok geniş tutan bu görüşün delîli âyetlerdir:

"Taze et yemeniz, takındığınız süsleri edinmeniz ve Allah'ın bol nimetinden faydalanmanız için denize –ki gemilerin onu yara yara gittiğini görürsün– boyun eğdiren de O'dur..." (Mâide, 5/96)

Hanefîlere göre, deniz hayvanlarından yalnızca –bütün nevileriyle– balık helâldir. Bu hayvanın boğazlanması gerekmez. Kendiliğinden ölen yenmez. Dalga, taş, havasızlık, avlanma gibi sebeplerle öleni yenir. Diğer deniz hayvanları ya iğrençtir, yahut da –boğazlanmadığı için– meyte hükmündedir (Kaynak ve delilleri için bk. Hayrettin Karaman, Helaller Haramlar)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun