"Yenabiu'l-Mevedde" adlı eserin yazarı Süleyman el-Kunduzi, Şii midir?

Tarih: 14.04.2013 - 04:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Süleyman el-Kunduzi'nin "Yenabiu'l-Mevedde" adlı eseri ve yazanın meşrebi hakkında bilgi almak istiyorum. Bunun ise özel nedeni şudur, bu zatın bir kaç makalesini gönderdiler, âdeta Kuleyni'nin el-Kafi'sinden farkı yok ve bu zatın Sünni olduğu söylendi.

- Bu zat sünni midir? Sorumun asıl amacı budur ve bu eserin niteliği nedir? Tamamı ile İmamiye nazariyesinde yazılmış bir kitap çünkü.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Şii Şeyh Ağa Burzug Tehrani, Şia kaynaklarını içeren “Ez-Zaria” isimli eserinde "Yenabiu’l-Mevedde"nin yazarı olan Süleyman Kunduzi hakkında şöyle der:

و ان لم يعلم تشيعه لكنه غنوصى و الكتاب يعد من كتب الشيعة

“Süleyman Kunduzi, Şia kitaplarının yazarı olarak tanınmıyorsa da o bir ruhani bilgiye sahiptir ve onun 'Yenabiu’l-Mevedde' isimli eseri, Şia kitaplarından biri olarak kabul edilir.(1)

Kunduz ve Bedehşan halkının şeyhi olan Seyyid Süleyman Belhi el-Kunduzi, 1220 (1805) yılında Belh yakınlarında Kunduz şehrine bağlı Hankah kasabası Çal köyünde doğmuştur. Künyesi, Şeyh Süleyman İbn Şeyh İbrahim Hâce Kelân İbn Şeyh Muhammed Baba Hâce el-Hüseynî el- Belhî el-Kundûzî'dir.(2)

1853 yılında Belh'ten ayrılan Süleyman Belhî, Necef ve Kerbelâ'da ziyaretlerde bulunurken İmamiye müctehidleriyle de görüşmüş, bu görüşmeler neticesinde, kafilede yer alan bazı kişilerle birlikte Şia-İmamiye mezhebini kabul etmiştir.(3)

Belhî ailesinin Konya'da dört yıl ikameti esnasında, Şeyh Seyyid Süleyman ve oğlu Abdülkâdir Belhî, bazı edebî ve dinî eserleri okumak ve incelemekle meşgul olmuşlardır.(4) Bu yıllarda Mevlevî çevreleriyle de görüşen Süleyman Belhî, Mehmed Saîd Hemdem Çelebi çelebilik makamında (1815-1859) iken, 1855-1859 yılları arasında Mevlevîliğe intisab etmiş(5); Şems türbedârı Ahmed Dede tarafından da Seyyid Süleyman Belhî'ye bir hilâfetnâme verilmiştir.(6) Süleyman Belhî, Sultan Abdülaziz (1861-1876)'in daveti üzerine 1278 (1861) yılında Istanbul'a geçmiş, iki yıl süreyle devlet misafirhanesinde ağırlanmıştır. Süleyman Belhî bu misafirhanede uzun süre kalmış, ayrıca arzu ettiği kitapların istinsah edilmesi için hizmetine üç kâtip verilmiştir.(7)

1284 (1867) yılında hacca gitmek üzere hazırlık yaptığı ve gerekli harçlıkların devlet tarafından karşılandığı bir sırada, Meclis-i Meşâyih reisi Hâfız Feyzullah Efendi'nin 1867 yılında vefatı üzerine, Meclis-i Meşayih'in yeni reisi Osman Selahaddin Mevlevî (ölm. 1887) ve beraberindeki on iki meclis üyesi, kendisini ziyaret ederek Nakşî şeyhi ve Mesnevî-hân Feyzullah Efendi'den boşalan Eyüp Nişancası'ndaki Şeyh Murad Buhârî Dergâhı meşihatine atandığını haber vermişlerdir. Bu tayin üzerine dergâha taşınmış ve hayatının sonuna kadar dergâhta şeyhlik makamında bulunmuştur. İstanbul'da, Sultan Abdülaziz'in saltanatı süresince on altı yıl yaşayan Süleyman Belhî, sinir hastalığına yakalanarak 6 Şaban 1294 (16 Ağustos 1877) tarihinde perşembe günü vefat etmiştir. Kabri dergâhın haziresindedir.(8)

Eserlerinde, Ehl-i Beyt'in üstünlüğünün yanında Şia-İmâmiye mezhebinin doğruluğunu da ispat etmeye çalışır.(9) “Ecma'u'l-fevâ'id”, “Muşriku'l-ekvân”, “Gıbtatu'l-emân” ve “Yenâbî'u'l-mevedde” adlarında dört eser yazmıştır. (10)

Arapça yazdığı bu kitaplardan yalnızca "Yenâbîu'l-mevedde" iki kez basılmıştır.(11) Yazma halde olan diğer eserlerinin nüshaları bugün bazı kütüphanelerimize intikal etmiştir.(12)

Dipnotlar:

1. bk. ez-Zeria, 25/290.
2. Seyyid Süleyman Belhî, Yenâbîu'l-mevedde, c. I, Matbaa-i Ahter, Istanbul, 1301, s.1
3. Tebrizî, Muhammed Tâhir, Seyyid Süleyman Belhî'nin Hal Tercümesi, yazma, Mevlâna Müzesi Abdülbâki Gölpınarlı Kitaplığı, nr. 147, s. 1-2; Gölpınarlı, A., Mevlâna'dan Sonra Mevlevîlik, s.401
4. Gölpınarlı, A., Mevlâna Müzesi Yazmalar Kataloğu, c. II, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1971, s. 359
5. Gölpınarlı, A., Mevlâna'dan Sonra Mevlevîlik, s. 401
6. Gölpınarlı, A., Mevlâna'dan Sonra Mevlevîlik, s. 113, 401-404
7. Burhâneddîn Belhî, Defter-i kuyûdât, s.18
8. Şenalp, Mithat Recai, “Eyüpsultan'da Şeyh Murad Külliyesi”, Lâle, yıl:1, sayı:1, Temmuz-1982, s.23
9. Gölpınarlı, A., Mevlâna'dan sonra Mevlevîlik, s. 401
10. Abdülbâki Gölpınarlı, son üç eserin adını kaydeder (bk. Gölpınarlı, A., Mevlâna'dan Sonra Mevlevîlik, s.401). İbnülemin de anılan kitaplardan başka, İ'câzu'l-Kur'ân adıyla beşinci bir eserini zikreder (İbnülemin, Mahmut Kemal İnal, Son Asır Türk Şairleri, Üçüncü baskı, c.I. Istanbul, 1988, s. 182).
11. Yenâbî'u'l-mevedde, c. I-II, Istanbul 1301, Ahter Matbaası, Istanbul 1302, İraniye Matbaası.
12. Eserlerin nüshaları: Muşrıku'l-ekvân, Süleymaniye Ktp. Yazma Bağışlar 1364,1365 (müstensih: Muhammed Musa, istinsah tarihi: Istanbul 1325); Gıbtatu'l-emân, Yazma Bağışlar 1363 (müstensih: Muhammed Musa, istinsah tarihi: Istanbul 1327, Mevlâna Müzesi A. Gölpınarlı Kitaplığı 66 (müellif hattıyla yazılmış, müsvedde halinde noksan bir nüshadır). Ecma'u'l-fevâ'id (İcâzü'l-Kur'ân adıyla kayıtlı), Süleymaniye Ktp. Yazma Bağışlar 1367 (Müstensih: Muhammed Musa, istinsah tarihi: Üsküdar 1328); bk. Yusuf Öz   “Süleyman Belhî Ailesi ve Son Mevlevî Postnişinleri İle Mektuplaşmaları”, X. Milli Mevlâna Kongresi Tebliğler, C I-, 2-3 Mayıs-2002-Konya, 149-161.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun