Peygamberlerin mucizelerini görmediğimize göre, onlara nasıl inanalım?

Tarih: 27.12.2013 - 11:11 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ben bir ateiste "Bütün peygamberlerin bir mucizesi vardır, eğer mucizeleri olmasaydı hiç kimse onlara inanmazdı." dedim. O da bana "O mucizelerin gerçekten yaşandığına ancak görenler emin olabilir, sonraki kuşaklar ve biz görmedik. Bu nedenle örneğin İsa’nın mucizelerinin olup olmadığını asla bilemeyiz. Ancak o mucizeleri görenler onun gerçek peygamber olduğunu anlar. Sonraki kuşaklar görmediği için gerçek mi yoksa sahte peygamber mi olduğunu hiçbir şekilde bilemez." dedi.

- Ben, örneğin Hz. İsa’ya inandıklarına göre mucize görmüşler ki Hz. İsa’ya gerçek peygamber diyorlar, diye düşünüyorum. Bu düşüncem doğru mudur yoksa o ateistin dediği mi doğrudur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Sizin dediğiniz doğrudur. Herhangi bir peygamber ortaya çıktığında, mutlaka insanları ikna edecek bir “ilahî elçilik” belgesi diyebileceğimiz bir veya birkaç mucize göstermiştir. O devirdeki insanların bazıları da bu mucizelere dayanarak iman etmişlerdir. 

Tarih kaynaklarından bazı olayları gördüğümüzde, asıl olaya şahit olmadığımız halde inanıyoruz. Çünkü, herkes her olayı görme şansına sahip değildir. 

Bugün, fizik, kimya, astronomi, tıp ve benzeri ilimlerde geçerli olan kanunların, bilimsel verilerini kaç kişi görmüştür? Bırakın bizim gibi halk kesimini; bizzat o konularda yapılan deney ve tespitleri uzman olanların bile binde biri bizzat görmemiştir. 

Bu nedenle her şeyi gözle görmek şart değildir. Akıl gözü de önemli bir test penceresidir. Biz o bilim uzmanlarının tespitlerini gözümüzle değil, aklımızla kabul ediyoruz. 

İşte bunun gibi, peygamberlerin mucizelerini de gözle görmesek bile, tarih kaynaklarından öğrenebiliyoruz. 

Tarihte, meydana gelen olayların en meşhurları, insanların dikkatlerini en fazla çekenleri şüphesiz “Allah’tan vahiy aldığını” söyleyen peygamberlerin ortaya çıkmaları hadisesidir. Biz hayatta görmediğimiz Sümer kralının, Babil kralının varlığına inanıyorsak, Hz. İbrahim’in, Hz. Musa’nın, Hz. İsa’nın varlığına da aklen inanmak zorundayız. 

Sonuç olarak, peygamberlerin mucizelerini görmesek de işitmişiz. Nesilden nesile intikal ettiği için, -detayları olmasa da- aslı itibariyle şüphesiz olarak akla görünmektedir.

- Ateist de kendi bakış açısına göre haklıdır: Çünkü, materyalistler için önemli olan akıl değil, gözdür. Gözle görmediklerine inanmıyorlar. Oysa akıllarını da görmüyorlar, ama onu inkâr etmiyorlar...

- Bununla beraber şu da bir gerçektir ki, bugün bir insanı daha önceki peygamberlere iman etmeye davet ettiğimiz zaman, elimizde somut bir delil yoktur. Çünkü, o peygamberlerin mucizeleri hissi idi / duyu organlarına hitap ediyordu. 

Bugün aynı olayları canlandırmak mümkün olmadığına göre, mucizeye dayalı bir imanın tahakkuk etmesi de imkânsızıdır. Örneğin; birine desek, Hz. Musa, elindeki asayı yer atıyor ve onu bir yılan suretine çeviriyordu. Hz. İsa, ölüleri diriltiyordu. Karşı taraf, “bunları görmediğini, görmeden inanmayacağını” söylediğinde yapılacak fazla bir şey yok demektir.

Bu sebepledir ki, en son peygamber Hz. Muhammed (asm)’in hissi mucizeleri yanında, en büyük mucizesi olan Kur’an aklî bir mucize olarak ortaya konulmuştur. 

Akıl göz gibi değildir. Zaman ve mekan üstü kavrama kabiliyeti vardır. Ve Kur’an da tam aklın bu kabiliyetine göre zaman ve mekân üstü, evrensel bir vahiy örneği olarak ortadadır. 

Örneğin, bir kimse on beş asır sonra da olsa bugün Hz. Muhammed (asm)’in peygamberliğini araştırsa, on beş asır öncesine gitmesine gerek yoktur. Hemen elimizdeki Kur’an’a bakar, onun insan üstü konumunu anlayabilir ve iman edebilir. 

Şu hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (asm), Kur’an’ın bu aklî mucize yönüne işaret etmiş ve bunun hikmetini açıklamıştır:

“Allah’ın gönderdiği peygamberlerden her birine mutlaka insanların onun gibi bir şeyi görmekle imana geldiği bir mucize vermiştir. Ancak bana verilen mucize ise onlardan farklı olarak Allah’ın bana gönderdiği bir vahiydir / Kur’an’dır. Bu yüzden kıyamet günü, onların hepsinden daha fazla tabileri (uyanları) bulunan bir peygamber olacağımı ümit ediyorum.” (Buharî, İtisam, 1)

Haklı bir ümit; çünkü her zaman geçerli tek mucize Kur’an’dır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun