Hz. Muhammed’in Hz. Ayşe’ye, Hatice bana çocuk verdi demesinin hikmeti nedir?

Tarih: 23.10.2014 - 11:24 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Aişe bunu duyduğunda üzülmedi mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Resulullah (asm)’ın Hz. Hatice’yi övmesi, ayrı bir vefakârlık, özellikle hayatta olmayan, ölmüş bir hanımının arkasında gösterdiği bir kadirşinaslık örneğidir.

Şu hadisler bunun göstergesidir.

Hz. Aişe, “Ben, Hatice’yi kıskandığım kadar hiçbir kimseyi kıskanmamışımdır. Çünkü Resulullah onu hep över ve hatırlardı. Ayrıca Allah onu cennetle müjdelemesini emretmişti. Bunları duyunca hep onu kıskanırdım.” demiştir. (Buhârî, Menâkıbu’l-Ensâr, 20; Müslim, Fedâilü’s-Sahâbe, 74-76)

Hz. Aişe bir gün Hz. Peygamber (asm)’in, Hz. Hatice’yi övmesine karşı çıkarak (onu kıskanmış) “O yaşlı kadını ne anıp duruyorsun? Allah onun yerine sana daha iyisini verdi.” deyince Hz. Peygamber de Hz. Hatice’yi kadirşinaslığından dolayı şöyle övmüştür:

“Allah bana ondan daha hayırlısını vermemiştir. Çünkü herkes beni inkâr ederken, o bana iman etti. Herkes beni yalanlarken, o beni tasdik etti. İnsanlar mallarını esirgerken, bana arka çıktı. Ve Allah Teala bana ondan çocuklar nasip etti.” (İbn-i Hanbel, VI, 118)

- Hz. Peygamber (asm)’in Hz. Aişe ile olan bu gibi konuşmalarından şunu anlamak gerekir:

a) Yeri geldiğinde Resulullah ilk eşi ve çocuklarının anası olan Hz. Hatice’yi hatırlar ve onu överdi. Bu övgüyü en sevdiği eşi Hz. Aişe’nin yanında bile yapmaktan çekinmezdi.

b) Hz. Peygamber (asm)'in bu vefakârlığı, aynı zamanda bütün ümmetine bir derstir. Eşlerlerinin vefatlarından sonra da olsa onların hatır ve hatıralarını devam ettirmeleri yüksek bir ahlak örneğidir. Resulullah insanlara bu dersi veriyordu

c) Bazı hakikatler var ki, başkasının kıskançlığına kurban edilemez. Özellikle herkesin kendisini inkâr edip yalanlarken, onu tasdik eden bir eşinin hatırasını, Hz. Aişe’nin kıskançlığına feda etmesini beklememek gerekir.

d) Her insan gibi Hz. Peygamber (asm) de elbette neslinin varlığına önem vermiştir. Özellikle Hz. Peygamber (asm)'in nesli, yalnız bir dünyalık adına soyunun devamı anlamında değil, aynı zamanda İslam dininin büyük bir bölümünün Ehl-i bet yoluyla bize ulaştığı bilinmektedir.

Efendimiz (asm)'in Hz. Hatice’yi çocuklarının annesi olarak anması, onun neslinden gelen, kıyamete kadar devam eden ve İslam dinine hizmet eden insanların Hz. Fatıma’nın soyundan gelmesinin büyük bir payı vardır. Birçok evliya, aktap ve Hz. Mehdi’nin anne annesi olması bakımından da Hz. Hatice’nin konumu tartışmasız bir saygınlık göstermektedir.

e) Hz. Peygamber (asm)'in eşlerinden en çok sevdiği Hz. Aişe’nin yanında bile Hz. Hatice’yi övmesi ve karşı çıkmasına aldırmayarak onun sadakatini, cefakârlığını, vefakârlığını anlatması, hakkın hatırını her hatırdan daha üstün sayması anlamına gelir.

Evet Hz. Peygamber (asm), “Hakkın hatırı âlidir, hiç bir hatıra feda edilmez.” düsturunun da muallimidir, rehberidir, bunu fiilen göstermiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun