Nevruz bayramını kutlamanın ve tatlı yemenin bir sakıncası var mıdır?

Nevruz bayramını kutlamanın ve tatlı yemenin bir sakıncası var mıdır?
Tarih: 22.02.2015 - 14:10 | Güncelleme:

Soru Detayı

Soru 1: Nevruzla ilgili yazılarınızı okudum. Bu yazılarınızda daha çok nevruzu kutlayan kafir olur mu olmaz mı onu anlatmamışsınız. Ben bu bayramı kutlamak caiz mi ve ya mekruh mu onu öğrenmek istiyorum.
Soru 2: Nevruz bayramı niyetiyle yapılmış tatlı ve yemekleri bayram günü yemek caiz mi, yoksa bayramdan sonraki bir gün mü yemek gerekir?
Soru 3: Azerbaycan’da bir tatlı çeşidi var ki, sadece nevruza özel olarak yapılıyor. Bu tatlıdan bayramdan sonraki diğer günlerde de yiyebilir miyiz?
Soru 4: Ve son olarak nevruz bayramında bayramlaşma caiz mi? Geniş şekilde açıklar mısınız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Daha önceki cevabımızda “Biz şahsen, aklı başında hiçbir Müslümanın Nevruzu veya Yılbaşını tazim etmek, Hristiyanlık veya Mecusilik dinine göre bir ibadet niyetiyle kutladığını düşünemiyoruz. Bu sebeple, kanaatimize göre, bu tür eğlencelere katılanlar günahkâr olabilir, fakat kâfir olmazlar” ifadesi kullanılmıştır. Günahkar olmak, haram işlemekten kaynaklanır.

2) Hz. Ali’ye bir adam bir gün bir nevruz hediyesi getirir. Hz. Ali bunun sebebini sorunca da  adam, “Bu gün nevruzdur, bu hediyeyi bunun için getirdim.” der. Hz. Ali buna itiraz etmediği gibi, “Her gün bu fuyruz/feyruzu yapın (her gün böyle güzel hediyelerle hediyeleşin)" demiştir. (Beyhaki, es-Sünenu’l-Kübra, 9/392)

Bu ifadeden anlaşılıyor ki, Nevruz Bayramı niyetiyle yapılmış bir tatlıyı aynı günde de yemek haram değildir. Bu gibi gayri İslamî bayramlarda  önemli olan ilgili bayramın kutlandığı dinin bir ritüeli olduğu için katılmaktan kaçınmaktır. Çünkü, bu durumda ilgili dinin bir prensibini uygulamış olursun ki bu yanlıştır.

3) Önceki maddede işaret edildiği gibi, Nevruz Bayramına özel olarak yapılan bir tatlıyı özellikle diğer günlerde yemekte bir sakınca yoktur.

Kaldı ki, bugün artık bu tür bayramlar dini ritüel kimliğini kaybetmiş, sadece birer eğlence halini almıştır. Bu sebeple bunlarla ilgili hususlar da artık bir eğlence anlamına gelir.

Tekrar edelim, yeter ki kişi bunu gayri İslamî bir dinin ritüeli olduğu için benimsemiş olmasın.

4) Nevruz gününde bayramlaşmak da niyete göredir. Eğer maksat bir adet olduğu için, bir bahar bayramı, Allah’ın insanlara bahşettiği yeni bir mevsim olduğunu düşünerek bayramlaşmanın hiçbir sakıncası olmaz.

Yok eğer, maksat gerçekten Mecusilerin bayramını kutlamak ise bunun haramın ötesinde dini bir risk taşıdığında şüphe yoktur.

Bu gibi bayramları kutlamaktan kaçınmak en ihtiyatlı yoldur. Çünkü, bunun tenzihen de olsa mekruh olduğunu düşünebiliriz. Önceki cevabımızda, Beyhaki’nin bu konudaki kanaatini de yazmıştık.

Son olarak şunu da hatırlatalım ki, Nevruz bayramının dinsizliğe yol açan yanlış unsurları değil, İslam’a göre de bir sakıncası olmayan doğru unsurlar içerdiğine dair bilgiler vardır.

Nitekim, bazı rivayetlere göre, Nevruz gününü bayram olarak ilan eden İran krallarından Cemşid, tahta oturup devlet erkânına -Nevruzun önemini belirtmek üzere- şöyle dedi:

“Cenab-ı Hak hepimizi yoktan var ederek akıl ve fikirle diğer hayvanlardan mümtaz kıldı. Bu sebeple hepimize lazım ve lâyık olan temiz su ile yıkanıp Allah’ın dergâhına secdeye kapanarak şükredelim. Sonra bu günü ve bu usulü yapmaya dikkat etmenizi isterim.” (bk. Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, 2: 688-89)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun