Abim, tapu kendi üzerine olduğu için mirastan hakkımızı vermiyor, mesuliyeti nedir?

Tarih: 12.05.2015 - 13:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Arsa abimin üzerindeydi. Arsanın üstüne ev yaptırmıştı babam eğer abimle birlikte burada kalırsa diye.
- Babam eğer evi satarsa bize "Evden düşen payınızı alın." demişti. Eğer arsayı da satarsa" iki yakası bir araya gelmesin hakkımı helal etmem " demişti 5-6 kez.
- Babam daha sonra vefat etti. Abim arsayı da evi de sattı. Bize kalan payı da vermedi kendi harcadı.
- Babamın sözlerini hatırlattığımızda "geç sen onları geç " dedi.
- Şu an kardeşlerden hiçbiri onunla konuşmuyor. Çocuklarını da bizim çocuklarımzla konuşturmuyor.
- Abimin vebali nedir?
- Ona nasıl davranmalıyız?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tapunun kimin üzerine kayıtlı olduğu önemli değil. Birçok sebeple mülkün sahibi başkasının üzerine tapu yaptırabiliyor.

Arsanın sahibi ve/veya binanın maliki babanız idiyse, o vefat edince sizin de hakkınız ve hisseniz vardır. Babanız şartlı olarak istifade etmesi için vermiş ise (mesela satarsan onlara da paylarını ver demesi) bu defa da o şartlara riayet etmesi gerekir.

O çocuklarını konuşmaktan menetmiş ise, siz etmeyin. Kapıyı açık tutun. Ama memnuniyetsizliğinizi de belli edin.

Bu kısa bilgiden sonra konunun detaylarına gelince:

Hibe

Resmi bir belge yoksa, babanın hayatta iken çocuklarından birine bir malı hibe ettiğinin iddia edilmesi tek başına yeterli değildir. Bunun ya şahitlerle ispat edilmesi gerekir ya da varislerin bu iddiayı özgür iradeleriyle kabule etmelidirler. Eğer şahitler yoksa veya varisler şahit olmadığı için bu hibe iddiasını kabul etmiyorlarsa, varisler bu hibe etme meselesinden haberdar olmadıklarına dair yemin ettirilirler. Yeminden sonra miras hukukuna göre bütün varisler hisselerine göre pay sahibi olurlar.

Konuyla ilgili bazı fetva örnekleri şöyledir:

1. Ardında bir oğul, iki kız ve hayvan ile zinet eşyasından ibaret terike bırakıp ölen bir kadının hali soruldu. Kızlar annelerinin hayatta iken kendilerine zinet eşyasını hibe ettiğini iddia etseler ama oğul bu iddiayı kabul etmezse ve kızların da iddialarını doğrulayan şahitleri olmazsa annenin bıraktığı terike bütün varisler arasında şer-i paylar nisbetinde taksim edilir mi?

Evet ölen annenin bütün terikesi varisler arasında şer-i oranlara göre paylaşılır. Şer’i usul ile iddiasını ispat etmedikçe hibe iddiasında bulunan kişi lehine hüküm verilmez şeklinde cevap verdi. (el-Fetava'l-Mehdiyye, 5/96)

2. Kişi himayesindeki kızlarına içinden gelerek hibede bulunup herkes de kendisine bağışlanan hibesini bilirse hibede bulunan kişi öldükten sonra diğer varisler bunu kabul etmezse kızlar babalarının hayatta iken hediyeleri verdiğine dair şahitleri getirdiklerinde bahsi geçen hediyeler onların namına babalarında bulunuyorsa o halde kızların bunları alma hakkı olur.

Aksi halde varislerin bunu bilmediklerine dair yemin etmeleri gerekir. (Buğyetu'l-Musterşidin, s. 367)

Temlik

Babanın ilgili yeri oğluna hibe ettiği şahitlerce ispatı veya diğer varisler tarafından kabul edilmesi gerçekleşmedikçe sadece tapu tescili ile hibe gerçekleşmiş olmaz. Zira oğluna mülk olarak verdiğinin ispat edilmesi gerekir.

Örneğin, Hanefilere göre bir kimse oğlu için bir bağ ekse bunu oğluma verdim derse hibe olur. Oğlumun adına kıldım derse hibe olmaz. (Reddu'l-Muhtar, 5/689)

Şafii mezhebine göre ise sadece yazı tüm akitlerde, haber ve inşa ifadelerinde dini bir delil değildir. Bizzat mülk olarak verildiğinin açıkça ifade edilmesi gerekir. Eğer mülk olarak verildiği açıkça bilinmiyorsa varislerin buna göre hareket etmesi gerekmez. Zira yok hükmünde olup dini bir delil niteliği taşımaz. (Buğyetu'l-Musterşidin, s. 385)

Diğer taraftan, ilgili oğlun bu evde yaptığı tasarruflardan, babası hayatta iken ve öldükten sonra evde oturuyor olmasından evin kendisine hibe edildiği anlamı da çıkmaz. Nitekim biri diğerine bu arsada tasarruf et dese diğeri de bu tasarrufa devam etse arsanın ona hibe edildiği anlamına gelmez. Aynı şekilde biri oğluna bir miktar dirhem verse oğul bununla ticaret yapıp kar etse sonra baba öldüğünde bakılır hibe yolu ile verse hepsi hibe olur, ticaret yapması amacı ile verse hepsi miras malı olur. (Düreru'l-Hukkam, 2/403)

Son olarak: Hibe iddiasında bulunan kişi şahit getirmek sureti ile iddiasını ispat edemezse varisler mezkur evin hibe edildiği ile ilgili bilgilerinin olmadığına dair yemin ederler. (Buğyetu'l-Musterşidin, s. 122)

Bu açıklamalardan vardığımız sonuç özetle şöyledir:

- Baba evi oğluna hibe etmişse, hibenin gerçekleşmesi için adil şahitler yahut geri kalan varislerin hu iddiayı yeterli görmeleri gerekir. Aksi halde hibe iddiası kabul edilmez, bütün mallar varisler arasında islami usule göre taksim edilir.

- Hibede bulunan birinden temliki yani mülk olarak verdiğini ifade eden bir söz olmadıkça ilgili oğlun adı üzerine salt tapu tescili ile hibe gerçekleşmez.

- Oğlun bu evde yaptığı tasarruflardan, babası hayatta iken ve öldükten sonra evde oturuyor olmasından dolayı evin kendisine hibe edildiği anlamı çıkmaz.

- Kendisine hibe yapılan kişi babasının hayatta iken evi kendisine hibe ettiğini ispatlar ve dini kurallara uygun olarak ondan alırsa hibe geçerlidir. O zaman diğer varislerin bundan pay isteme hakkı olmaz.

- Hibe iddiasında bulunan kişi şahit getirmek sureti ile iddiasını ispat edemezse varisler mezkur evin hibe edildiği ile ilgili bilgilerinin olmadığına dair yemin ederler. Şu halde ilgili ev, terikeden olup varisler arasında dini taksime göre pay edilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun