Adem’i seçtim, ifadesi ne demek?

Tarih: 15.04.2016 - 11:51 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kuran’da Adem’i seçtim ifadesi ne demek?
- Bazı müslümanlar "Şüphesiz Allah, Âdem’i, Nûh’u, İbrahim ailesini (soyunu) ve İmran ailesini (soyunu) birbirinden gelmiş birer nesil olarak seçip âlemlere üstün kıldı. Allah, her şeyi hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir." ayetini ileri sürerek şu soruyu yöneltiyorlar:
- Hz. Adem kimin arasından seçildi?
- Bu konu hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Aslında buna "seçkin kılmak" denir.

“İstafa” kelimesinin lügat manası: İhtiyar etmek, seçmektir. Peygamberlerle ilgili olarak kullanılan “ISTIFA” kavramı; tasaffi etmek, halis olmak, arınmak, duru hale gelmek manasına gelir.

- Kur’an’da -meal olarak- yer alan “Allah Âdem’i ve Nuh’u (ve diğer peygamberleri)… ıstıfa etti / seçti” ifadesi iki şekilde anlaşılmıştır:  

Birincisi: “Onların dininin seçilmiş olmasıdır.” Yani bu ve benzeri ayetlerde “din” kelimesi mahzuf / gizli olarak var kabul edilir.

İkincisi: “Allah söz konusu peygamberlerin kendilerini seçti.” manasında anlaşılmış ve bu görüş tercihe şayan görülmüştür. (bk. Razi, Al-i İmran: 33. ayetin tefsiri)

Buna göre, Peygamberler hakkında kullanılan “Istıfa = seçim”den maksat, onları insan olmaktan kaynaklanan bütün kötü vasıflardan arındırmak ve her türlü güzel hasletlerle donatmaktır. (Razi, a.g.y)

Bu mana: “Allah risaletlerin(i) nereye koyacağını (vahiylerini kime indireceğini) çok iyi bilir.” (Enam, 6/124) mealindeki ayetin ifadesiyle de örtüşmektedir. Nitekim, İslam alimlerine göre, peygamberler hem ruhani, hem cismani kuvveleri itibariyle diğer insanlardan farklı ve daha üstün bir yapıya sahipitirler. (bk. Razi,  a.g.y)

- Peygamberlerin seçilmeleri, onların dünyadaki veya kendi zamanlarındaki diğer insanlardan farklı bir konuma / bir peygamberlik konumuna getirilmesi anlamına da gelir. (bk. İbn Kesir, İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri)

- Hülasa: Peygamberlerin seçimi, -partilerin seçiminde olduğu gibi- farklı adaylardan tercih edilen bir seçim işlemi değildir. Bir yerde peygamber kabiliyetinde olan bir kaç kişiden birinin seçilmesi anlamına gelmez. Bu seçim bizzat Allah’ın -külli iradesinin tercih edip seçmesi sonucunda- tayin etmesiyle ortaya çıkan bir seçimdir.

Allah kimi peygamber yapacağını ezelden beri biliyordu. Yaratma zamanı geldiğinde söz konusu kimseleri peygamberlik yapabilecek kabiliyette yaratmıştır.

Peygamberlik vehbidir, kesbi değildir. “Dad-ı Hakra kabiliyte şart nist = Allah’ın vergisi için kabiliyet şart değildir.” vecizesi, bir doğrunun ifadesidir.

Bununla beraber, Allah Hakîm olduğu için her şeyi hikmetle yapar. İşte peygamberleri de bu görevi yapmaları için gereken kabiliyet ve donanımın verilmesi, hikmetin bir tezahürüdür.

Demek ki, Allah, peygamberlerini seçkin kılmıştır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Hz. Âdem (as)'in ilk insan olduğuna kanıt olan ayetler hangileridir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun