Yağmuru sadece Allah indiriyorsa, yapay yağmur nasıl açıklanabilir?

Tarih: 02.03.2022 - 20:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Vakıa Suresinde "İçtiğiniz suyu düşündünüz mü? Onu buluttan siz mi indirdiniz yoksa biz miyiz indiren? Dileseydik onu tuzlu yapardık. O halde şükretmeli değil misiniz?" ayetleri var.
- Bu ayetlerden içtiğimiz suyu bulutlardan sadece Allah'ın indirebileceği anlamını çıkarıyorum.
- Günümüzde uçakla bulutun içinden geçilip filtreyle az da olsa içme suyu süzülebilir ve yere indirilebilir. Veya bulutlara çeşitli müdahalelerle yapay yağmur yağması sağlanabiliyor. İnsan indiriyormuş gibi düşündürüyor. Deniz suyundan içme suyu da elde edilebiliyor.
- Ayetler istisna durumlardan bahsetmez mi?
- Bu konuları açıklayabilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, kullar ne yaparsa yapsın her şeyi yaratan ve var eden Allah’tır. Bizler ya dilimizle ya da fillerimizle isteriz, yani dua ederiz, Allah da dilimizle ve fiillerimizle yaptığımız duaları kabul edip yaratıyor.

Örneğin bir çocuk isteyen karı-koca Allah’ın kanunlarına uyarlar. Ancak onlardaki tohumları da yumurtaları yaratan Allah olduğu gibi, bunlardan bir canlı yaratan da yine Allah’tır. Bazen bu durum tüp bebek yoluyla olunca -haşa- bu çocuğu anne-baba-doktor üçlüsü mü yapmış oluyor?!. Ebette hayır.

Kullar gerekli kanunlara uyarlar, Allah da isterse onlara bir çocuk verir.

Yağmur konusunda da benzer bir durum vardır. Yağmuru yaratan da indiren de Allah'tır. Kullar ve yaptıkları birer sebeptir.

İslam itikadında, özellikle; tevhid-i uluhiyet (bütün varlıkların taptıkları yegâne mabud olma mefhumu) ve tevhid-i rububiyet (bütün kâinatı ve içindeki her şeyi yaratan, onları varlıkta tutan, düzenleyip idare eden Rab olma unvanı) denilen iki çeşit tevhidin söz konusu olduğu düşünülmektedir.

Bu iki tevhid anlayışını zedeleyen herhangi bir fikir, ifade, yorum, doğru kabul edilemez.

O hâlde, bu çerçeveyi çizen, onu aşan yorumlara yer vermemek, doğru bir yorum yapmak için ilgili ayet, hadis veya başka bir ifadenin görünürdeki halinden -İslam’ın ruhuna uygun- bir tevil cihetine gitmek kaçınılmaz olur.

Bu temel ilkeler ışığında soruyu şöyle açıklamak mümkündür:

a) Evvela ayette bulutlardan yağdırılan suya dikkat çekilmiştir. Onun o uzak yerden yere inmesi, insanların hatta hayvanların ve bitkilerin içmesine elverişli olarak tuzlu değil de tatlı olarak indirilmesi, Allah’ın sonsuz ilim, hikmet ve kudretinin bir belgesi olduğuna vurgu yapılmıştır.

b) Evet, bu ayette -zımnen- bulutlardan suyu indirme işinin yalnız Allah’a ait olduğuna vurgu yapılmıştır. Çünkü denizlerden buharı, onu yukarıya taşımak için rüzgârı, bir tanker şeklinde suya ambarlık eden bulutları kim organize ediyor ise, vakti zamanı gelince yağmur suyu ile dolu bulut tankerini, muhtaç olan yerlere yönlendiren ve oraya yağmur şeklinde tatlı suyu indiren de odur. 

c) Bu olayın bu şekilde organize edilmesi ve yağmurun yağdırılması elbette insan gücünün üstünde ve ötesindedir. Denizleri yaratmayan, suyun buhar zerrelerini rüzgârlarla bulutlara taşımayan, bulutlara gerekli manevraları yaptıramayan, yağmur yağdıramaz.

“Baksana, Allah bulutları sevk ediyor, sonra onları bir araya getirip üst üste yığıyor. İşte görüyorsun ki bunların arasından yağmur çıkıyor. O, gökten, -oradaki dağlar büyüklüğünde bulutlardan- dolu indirir de onunla dilediğini vurur, dilediğini de ondan korur. Bu bulutların şimşeğinin parıltısı nerdeyse gözleri alıverecek!” (Nur, 24/43)

mealindeki ayette yağmur olayının nasıl sevk ve idare edildiğine, yer ile atmosfer arası gibi geniş bir sahada, uzun bir yolda nasıl harika bir şekilde yaratıldığına işaret edilmiştir.

Bu ayetin tasviri, yağmur olayındaki bütün sebeplerin acizliğini, Allah’ın her şeye muktedir olan kudretini zihinlere nakşetmeye yöneliktir.

d) Sorudaki ayette özellikle vurgulanan husus, sadece suyun bulutlardan indirilmesi değil, aynı zamanda tuzlu değil de tatlı bir su olarak indirilmesine dikkat çekilmiştir. 

Yağmur bombasıyla yağmur yağmasına vesile olan insanların yaptığı bu işlem, hazıra konmuş kimselerin işidir. Denizler var, denizlerde su var, suyun buharlaşma kabiliyeti var, buharları yukarıya taşıyan rüzgârlar var, rüzgârdan eliyle buharı alıp depolayan bulutlar var… var da var... Şimdi bunlardan hangisini insanın işi olarak görebilirsiniz? Bunlardan hangisi insan tarafından yaratılabilir?

“Müjdeler taşıyan rüzgârları göndermesi de onun kanıtlarındandır ki, böylece size rahmetinden tattırsın, gemiler buyruğu ile yüzsün; siz de onun lütfundan nasibinizi arama çabası gösteresiniz ve şükredesiniz. Andolsun senden önce biz nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Peygamberler onlara apaçık mucizeler getirdiler. Buna rağmen suç işleyenlere hak ettikleri cezayı verdik. İnananlara yardım etmek de bize düşer. Bulutları harekete geçirsin diye rüzgârları gönderen Allah’tır. Sonra o, bulutları gökyüzünde dilediği gibi yayar, bazen da parçalara ayırır; nihayet içinden yağmurun çıktığını görürsün. Onu dilediği kullarının üzerine yağdırınca da o kullar sevince boğulurlar. Oysa onlar, yağmurun yağdırılmasından az önce büsbütün ümitsiz ve şaşkın halde idiler. Allah’ın rahmetinin izlerine bir bak: Ölü toprağa nasıl can veriyor! İşte ölüleri diriltecek olan da odur. Onun her şeye gücü yeter.” (Rum, 30/46-50)

mealindeki ayetlerde yağmur olayının farklı noktalarına temas edilmiş ve bunların hiçbirisinin tahakkuk etmesi, hiçbir sebebin gücünün dahilinde olmadığına işaret edilmiştir.

e) Ayrıca diyelim ki, insanlar belli bir teknoloji ile yağmurun yağmasına vesile oldular. Hiç şüphe yoktur ki, bu vesilenin durumu yalnız sebeplerin -diğer şeylerde olduğu gibi- görünürde bir işlevleri vardır. Başka işlerde olduğu gibi bu olayda da asla icad ve yaratma eyleminde bir müdahaleleri yoktur.

Nitekim bu ayetlerden biraz önce zikredilen ayetlerde de benzer ifadelere yer verilmiştir. Bunlardan,

 “Ektiğiniz tohumu düşündünüz mü? Onu siz mi bitiriyorsunuz yoksa biz miyiz bitiren? Dileseydik onu kuru bir çöpe çevirirdik de şaşırır kalırdınız.” (Vakıa, 56/63-65)

mealindeki ayetlerde, tohumların toprağa ekilmesi -bir sebep olarak- insana verildiği halde, ardından bu tohumların fidan vermesi, sümbüllenmesi, gıda gibi faydalı bir ürün hâline gelmesinin ancak Allah tarafından yaratılabileceğine vurgu yapılmıştır.

Farz edelim ki, ilgili bazı tohumları bulutlara ektik, peki bu ekilen tohumlar (örneğin su zerreleri) nasıl olur da yağmur, kar ve dolu hâlinde yeşerebiliyor?

Demek ki, tohumları toprağa ekenler görünürde biz isek de onları ağaç yapan ve meyveleri ona takan Allah olduğu gibi, görünürde yağmur tohumlarını eken biz isek de onları yağmur olarak yaratan ve indiren Allah’tır.

Özetle, bizler fillerimizle isteriz, Allah yaratır.

Bu minval üzere düşünen her aklıselim, bu açıklamalardan çok şey öğrenebilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun