10 Osmanlı gücünde bir devlet mi olacak?

Tarih: 15.02.2024 - 12:33 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Soyal Medyada, İbnul Arabi’nin Osmanlı Devleti 100 yıl duraklama devrine girecek sonra 10 Osmanlı gücünde bir devlet kurulacak şeklinde açıklamaları olduğu söyleniyor, doğru mu?
- Böyle bir eseri var mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Muhyiddin İbnü’l-Arabî’ye nispet edilen "Eş-Şeceretü’n-Nuʿmâniyye fi’d-Devleti’l-Osmâniyye" adlı kısa bir risale vardır.

Bu risalede, “Osmanlı Devleti Hakkında Soy Silsilesi” anlamına gelen Eş-Şeceretü’n-Numâniyye’de geleceğe ait hadiselerin ehil kişiler tarafından anlaşılabilecek birtakım rumuzlarla ele alındığı ifade edilmektedir.(1)

Eserin Muhyiddin İbnü’l-Arabi Hazretlerine ait olup olmadığı konusunda kesin bir bilgi bulamadık.

Eğer eser, Muhyiddin İbnu’l Arabi’ye ait ise bunun açıklaması şöyle olabilir:

Allah dilediği kuluna Kuran’dan, hadislerden çıkacak bazı ilimleri bildirebilir veya rüya, keşif, ilham gibi yollarla gelecekten haber verebilir.

Unutmamak gerekir ki, bu tür yorumlar birer kanaattir, birer yorumdur, dini anlamda bağlayıcı değildir.

Bu eserde, Osmanlı Beyliği bile ortada yokken Osmanlı’nın kuruluşunu, kudretini, Mısır ve Bağdat gibi diyarların fetihlerini, padişahların isimlerini, yıkılış sürecini anlattığına, Sultan Abdülaziz’in öldürülmesinden, sonrasında Sultan Abdülhamit’ten, devamında da “son mim” olarak tanımladığı son padişah Mehmed Vahdettin’den rumuzlarla bahsedildiğine işaret olduğu söyleniyor.

Osmanlı’nın yıkılışını işaret ettiği düşünülen ifadeler şöyledir:

Bahsettiğimiz şey, son ‘Mim’in cülûsuna kadar devam eder. Onun cülûsu, sen; ‘Kabahatlerimiz yüzünden belâlarla karşı karşıya geldik!’ deyinceye kadar dosdoğru bir biçimde sürüp gider.

İşte bundan sonra çok büyük bir fitne zuhur eder. Öyle ki; beldeler ele geçirilir, kullar gelip çatmış olan, boş ve hevâ ile dolu yeni bir yeryüzüne yönelir. Milletin hükmedicileri el değiştirir ve onların başlangıçta kendisine işaret edilene riayeti zorlaşır. İkinciye dönüşte, ilke kayıtlı olan duruşa açıkça muhalefet edilir. Kötü vasıflara konulması gereken herhangi bir şey onda tasdik görür. Onun hükmü ahir zamanda zuhur eden ‘Sâd’ın tasarrufuna intikal eder.

Rum, doğuyu ve batıyı birleştirerek mülkü ele geçirir. Böyle olunca da Zemzem ile Safa arasından büyük ‘Mim’ zuhur eder ve latif olan ‘Ğayın’da kaim olup, kendisine biat edilir. Sonra kullara vaadedilen gelir ve zulüm ve kötülükle dolduktan sonra yeryüzüne tekrar adalet yerleşir. ‘Son’un zuhuruyla ilk ‘Mim’in hükmü yeniden doğar ve onunla yeryüzü yeniden canlanır.

İşte ilgili eserde geçen bilgiler bu yöndedir ve görülebileceği üzere, soruda geçen anlamda bir ifade geçmemektedir.(2)

Bununla beraber, sahih bir hadis-i şerifte, İslam Ümmetinin beş devresi olacağı haber verilmiştir. Beşinci Devrede ise, militarist ve despotların tasfiye edilmeleri sonucu ortaya çıkacak olan ve bir derece raşit hilafet devrinde olduğu gibi, insanların hak-hukukunu, insan onurunu ön planda tutan, meşru dairenin dışına çıkmamayı prensip edinen ve adaletle hükmeden bir devrenin geleceği müjdelenmiştir.(3)

Kaynaklar:

1) İrfan Gündüz. “Sadreddin Konevî’nin Eş-Şeceretû’n-Nu’maniyye Fi’d-Devleti’l-Osmaniyye’ye Yaptığı Şerhin Değerlendirilmesi”. Selçuk Dergisi I. Sadreddin Konevi Özel Sayısı. Kültür Sanat Yayıncılık.
2) Eserin tercümesi için bk. Harun Çetin, Eş-Şeceretü’n-Numaniyye fi’d-Devlet-i Osmaniyye Muhyiddin İbn Arabi.
3) bk. Ahmed b. Hanbel, 4/273; Heysemi, Mecmau’z-Zevaid, 5/226.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun