Hz. Ömer diri diri mi astırdı?

Tarih: 05.12.2023 - 20:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Ömer bir rivayette bir kişiyi astırıyor bu kişiyi diri diri mi astırdı yoksa ölü halde mi?
- Eğer diri diri astırdıysa, İslam'da işkence ile öldürmek yasak değil mi?
- Yoksa bu kişiyi önce öldürüp sonra mı astırdi bir de bu rivayet sahih mi? Uydurma mı?
- Ümmü Varaka’dan rivayet edilmiştir:
Hz. Peygamber, Bedir savaşına çıkacağı zaman kendisine dedim ki: "Ya Resulullah seninle savaşa çıkmama izin ver de hastaları tedavi edeyim. Belki yüce Allah (bu sayede) bana şehitlik nasip eder." Peygamber cevap verdi: "Evinde kal, muhakkak Allah sana şehitliği nasip edecektir"
- Ona "şehide" denirdi. (Ümmü Varaka) Kur’an okurdu, evinde özel erkek müezzin bulundurmak için Peygamber’den izin istemiş, Peygamber de O'na izin vermişti. (Onlara namaz kıldırırdı)
- Ümmü Varaka'ya ait bir köle ile cariye vardı. Ölümünden sonra onların hür olacaklarını ifade etmişti. Bu köle ile cariye bir gece kalktılar, onu bir kadife ile boğup öldürdüler. Sonra da kaçıp gittiler.  - Hz. Ömer sabahleyin bunu duydu ve halka hitaben bir konuşma yaparak; "Kim bunları bilir veya görürse, yakalayıp getirsin" dedi. Nihayet Ömer onların (asılmasını) emretti de asıldılar ve Medine'de ilk asılan kimseler oldular. (Ebu Davut, Salat, 61.)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Varlıklı olduğu anlaşılan Ümmü Varaka (r. anha)’nın biri kadın iki kölesi vardı. Hz. Ömer döneminde, vefatından sonra bu kölelerin azat edileceğini duyurdu. Onlar da bir an önce hürriyetlerine kavuşmak amacıyla Ümmü Varaka’yı boğarak öldürdüler ve Medine’den kaçtılar. Hz. Ömer’in emriyle yakalanıp getirilen köleler yapılan soruşturma neticesinde suçlu bulunarak idam edildiler. (Ebu Davud, Salat, 61; İbn Sad, Tabakat, 10/424)

Demek ki bir insanı öldüren iki kişi idam edilerek kısas yapılmış ve yaptıkları suçun aynısı kendilerine de uygulanmış, böylece adalet yerini bulmuştur.

“Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır.” (Bakara, 2/179)

ayetinde ifade edildiği üzere, Yüce Allah'ın yasaması en adil, en hikmetli, en sağlam ve en doğru olandır. Çünkü öldürme günahını işleyecek kişinin, bunu yaptığı zaman kendisinin de kısas olarak öldürüleceğini bilmesi, cinayetlere çok önemli derecede bir engel teşkil eder. Böylece iki kişi de hayatta kalır ve kısasın binler hikmetinden biri gerçeklemiş olur. Evet, kısasta hayat vardır, hayatta bırakır.

Hz. Ümmü Varaka’yı boğarak öldüren bu iki kişinin nasıl idam edildiğine gelince:

Salb yani idam, Türkiye’de uygulandığını bildiğimiz boyuna ip bağlayarak asmak (böyle idam) değildir; kol ve bacaklarından tahtaya çakarak öldürmektir.

Böyle bir ceza, İslam’ın işkenceyi yasaklamış olması hükmü ile çatıştığı için fakihler iki farklı görüş ileri sürmüşlerdir:

Hanefîler ile Malikîlere göre (içlerinde farklı hükme varanlar da vardır) salbe mahkûm olanlar salbedilerek öldürülürler.

Şafi ve Hanbelîlere göre önce işkencesiz öldürülür, sonra salbedilirler.

Hz. Ömer’in hangi usulü uyguladığı konusunda kesin bilgi yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 97
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun