İbadetlerde yalnızca Allah rızasını nasıl gözetiriz?

Tarih: 09.03.2022 - 10:50 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bildiğim kadarıyla ibadetlerimizde cennete veya cehenneme gitme düşüncesinden ziyade, Allah rızası gözetilerek ibadet yapılmalıdır.  
- Ama ben eğer cennete ve cehenneme gitmeyeceğimi kesin olarak bilseydim ibadet etmezdim. Sonuçta bana bir mükafat ya da bir ceza verilmeyecek.
- Bu düşünceden nasıl kurtulabilirim?
- Nasıl bir mükafat beklemeden ya da ceza korkusuyla hareket etmeden, yalnızca Allah'ın rızasını isteyerek ibadet edebilirim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İbadet edenlerdeki ihlasın birçok mertebesi vardır:

a) Allah’ın rızasını kazanmaktan başka hiçbir arzuyu taşımayanların ihlasıdır ki en üstündür.

b) Ahiretteki mükâfat ve mücazatı (cennet ve cehennemi) düşünerek ibadet yapanın ihlası. Bunun makbul olmasının şartı; "yapılan bir ibadeti uhrevî karşılık için yapmamak, sadece o ibadeti yapmaya bir teşvik olarak görmektir.”

Demek ki, Allah rızası esas olmakla beraber, ibadetleri yapmaya ve günahlardan sakınmaya verilecek nimetleri ve mükafatları, o ibadeti yapmaya ya da o günahı terk etmeye bir vesile olarak görse ve bu durumlar birer teşvik olsa, inşallah ibadete zarar vermez.

Mükâfat elde etme ve cezadan kurtulma gibi bir karşılığı görme arzusu insanın fıtratında vardır. Bu arzusunu örneğin -tam namaz kıldığı esnada- tasavvur eder ve sırf onlar için namaz kılarsa, bu ibadet ya eksik ya da sıfıra müncer olur.

Fakat arzuyu namazdan önce düşüncesinde tutup, tasavvur eder de namaz esnasında sırf Allah rızasını kazanmaya yönelik bir tavır sergileyecek ise bunda bir sakınca yoktur.

Kur'an’ın birçok ayetinde kulluk görevlerinin yapılması ile mükâfat veya cezadan kurtulmak arasında bir bağlantının kurulduğu bir gerçektir. Mesela,

 “Bize kavuşma ümidi taşımayanlar, dünya hayatıyla yetinip onunla mutlu ve huzurlu olanlar, kanıtlarımıza aldırış etmeyenler var ya, hak ettikleri için onların yeri ateştir. İman edip dünya ve ahiret için yararlı işler yapanlara gelince, Rableri onlara, inanmaları sebebiyle yol gösterir; nimetlerle dolu cennetlerde onların bulundukları yerin altından ırmaklar akar…” (Yunus, 10/7-9)

mealindeki ayetlerde dünyevi amellerle uhrevi karşılıkları arasında açık bir bağlantı kurulmaktadır. 

Niyetlerin oranları da çok önemlidir. Bir kimse %90 oranında Allah’ın rızasını kazanmayı hedeflediği halde, %10 civarında rızanın dışında bir maksat taşırsa, o nispette kaybeder. 

Örneğin İmam Gazali şöyle der:

"Bir kimse hacca giderken içinde 'Hem haccın gereklerini yerine getirmek hem de orada biraz ticaret yapmak' niyetini taşıyorsa, o kimsenin yol sevabı niyetinin oranına göre azalır. Sonra Haccın gereklerini yerine getirirken -zaten o esnada ticaret yapmadığı için- haccın sevabını tam alır." (İhyau Ulumiddin, Kitabu’l-Hacc)

Bu ölçüye göre diğer konuları da değerlendirmek mümkündür.

İlave bilgi için tıklayınız:

İşlediğim günahların etkisinden kurtulup Allah'ın rızasını nasıl ...

Allah'tan korkmak nasıl olmalıdır?

İslam her şeyi Allah rızası için yapmamızı emreder mi?

Dünyevi isteklerden kurtulup Allah'ın rızasını aramaya nasıl ...

Allah rızası için yapılan ibadetle cenneti kazanmak veya azabtan ...

Amelde Allah rızasını gözetmek hakkında bilgi verir misiniz ...

Allah'ın bizden razı olduğunu nasıl anlarız?

Bir şey yaparken karşılık olarak Allah'ın rızasını istemek cömertlik ...

Bir şey Allah rızası için yapılmadığında neden değersizdir ...

Kim insanların rızasını gözetip Allah'ın rızasına tercih ederse, Allah ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun