Dünya neden aldatıcıdır?

Tarih: 18.04.2024 - 16:01 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dünyanın göz kamaştırıcı ve çekici olduğu anlatılırken "Kadınlara kapılmaktan korunma" dikkat çekiliyor. İlk fitnenin kadınlar yüzünden çıktığı ifade ediliyor; ne dersiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Dünya ahiretin tarlasıdır. Burada ne ekilirse ahirette mahsul, ürün olarak o alınır. Dünya, Allah rızası dairesinde kullanılıp değerlendirilse güzel. Ahsi hâlde ebedî aleme eli boş hatta gereksiz ve hesabı verilecek yüklerle dolu gitmek de var... 

Bu konudaki bir hadis-i şerif şöyle:

Ebû Saîd el-Hudrî (ra)’den rivayet edildiğine göre Nebî (asm) şöyle buyurdu:

« إنَّ الدُّنْيا حُلْوَةٌ خضِرَةٌ ، وإنَّ اللَّهَ مُسْتَخْلِفُكُمْ فِيهَا . فينْظُر كَيْفَ تَعْمَلُونَ . فَاتَّقوا الدُّنْيَا واتَّقُوا النِّسَاءِ. فَإِنَّ أَوَّلَ فِتْنةِ بَنِي إسْرَائيلَ كَانَتْ في النسَاء »

“Dünya tatlı, göz kamaştırıcı ve çekicidir. Allah onu sizin kullanmanıza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. Dünyaya aldanmaktan sakının. Kadınlara kapılmaktan korunun. Çünkü İsrailoğullarında ilk fitne kadınlar yüzünden çıkmıştır.” (Müslim, Zikir 99)

Dünya zevkleri ve nimetleri geçici olmasına rağmen, tatlı ve etkileyicidir. İnsanı bu yalancı câzibeleriyle, Allah saygısı ve korkusundan uzaklaştırıp yanıltabilirler. Başlangıçta İslam ümmetinin elinde olmayan dünya imkânları, Hz. Peygamber’in (asm) haber verdiği şekilde giderek Müslümanların eline geçmiştir. Yani Allah Teâlâ daha önceki sahipleri yerine dünya nimetlerini Müslümanlara vermiştir. Petrol bunun en güzel örneğidir. Ayrıca Orta Doğu tam bir ticaret trafiği merkezidir. Güneş enerjisinin en yoğun olduğu bölgedir.

Diğer yandan Müslümanlar, eskiye nazaran büyük ölçüde dünyalıklara da sahip olmuşlardır. Her ne kadar Müslüman ülkeler, “gelişmekte olan ülkeler”den sayılıyorsa da ellerindeki imkânlar fevkalade büyüktür. Allah onları bu imkânlara vâris kılmıştır.

Hz. Peygamber’in (asm), dünyanın câzibesine kapılmaktan korunmayı tavsiye buyurması, “takva”nın gerekli olduğu ilk ve önemli noktayı göstermektedir. Allah korkusu, dünya imkânlarına karşı kula hâkim olursa, mesele yoktur.

İnsan dünyaya kapıldı mı, artık nereye kadar gideceğini kestirmek mümkün olmaz. Bu nimetlerin elden çıkması da onları gerektiği gibi kullanamamakla ilgilidir. Zira Efendimiz (asm), “Allah nasıl davranacağınıza bakacak” buyurmuş, bunların imtihan vesilesi olduklarını duyurmuştur.

Hz. Peygamber (asm) ikinci olarak kadınlara karşı da uyanık davranmayı ve “takva”ya yönelik olan tehlikede “kadın”ın önemli bir yeri olduğunu hatırlatmakta, hatta İsrailoğullarındaki ilk fitnenin kadınlar sebebiyle ortaya çıktığını da örnek göstermekle konuya ait hassasiyeti iyice vurgulamaktadır. (Sözü edilen fitne hakkında bilgi için bk. Ali el-Kârî, Mirkât IV, 267-269) “Takva”nın belli başlı iki konuda, dünya ve kadınlar konusunda daha çok gerekli olduğu, bu iki unsurun “takva”yı her şeyden çok etkileyeceği anlaşılmaktadır.

Hasılıkelam;

1. Geçmiş ümmetlerin başına gelenlerden ibret alınmalıdır.

2. Hanımlara karşı meşru sınırlar çerçevesinde davranılmalıdır.

3. Dünyanın çarpıcılığına aldanmamalıdır.

4. Allah korkusu ve takva duygusu, ele geçen nimet ve imkânların devamı için de gereklidir. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 71)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 53
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun