Giyiminde İslami ölçülere dikkat etmeyen hanımımı nasıl ikaz edebilirim?

Giyiminde İslami ölçülere dikkat etmeyen hanımımı nasıl ikaz edebilirim?
Tarih: 02.01.2021 - 07:12 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ebedi hayat arkadaşınız olan eşinizin ahiret saadeti için göstermiş olduğunuz çaba ve hassasiyetten dolayı sizi tebrik ederiz. Ne mutlu size ki refikanızı “hayat-ı ebediyede kaybetmemek” için, onu daha güzele ve daha hayırlı olana davet ediyorsunuz.

“Giyiminde İslami ölçüler” derken, tam olarak neyi kastettiğinizi bilmiyoruz. Çünkü toplumda birbirinden çok farklı tesettür algısı ve inancı var. Onun için önce İslam’da tesettürün biçimi konusunu netleştirmemiz gerekiyor ki, onun üzerinden konuşalım.

Tesettür, kadının haram nazarlara karşı kendisini koruması, Allah’ın emrettiği tarzda kapanmasıdır. Yüce Allah, Kur'an-ı Kerim'de şöyle buyurur:

“Mümin kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar ve iffetlerini korusunlar. Açıkta kalanlardan başka süslerini göstermesinler. Başörtülerini yakalarının üzerinden bağlasınlar...” (Nur, 24/31)

Görüldüğü gibi, Kur'an’da kadının elbisesinin nasıl olmasından ziyade, kadının ziyneti, süsü olan bedenle beraber, baş, boyun ve göğüs kısmının haram nazarlara karşı kapanması emredilmektedir.  

Öncelikle bu konuda dinin hükmüne bakalım:

Evlenirken eşinizi bu şekilde kabul ettiyseniz ve nikah akdinde bu konuda herhangi bir hüküm konuşulmadıysa, şimdi değişmesi konusunda arzunuzu, önerinizi, isteğinizi güzel bir üslupla dile getirebilirsiniz, ama bu konuda ısrarınız doğru olmaz, dinen de bundan sorumlu değilsiniz. Sabır ve duaya devam ile inşallah o da İslam’ın uygun gördüğü tesettür şekline girecektir.

Ancak eğer evlenmeden önce giyimi bu şekilde değildi de evlendikten sonra değiştiyse, nikah akdine uyması konusunda tavsiyede, nasihatte bulunmanız ve ısrarcı olmanız sizin eşinize ve Allah’a karşı sorumluluğunuzdur, hakkınızdır. Görevinizi yaptıktan sonra da eşiniz ister bu arzunuzu yerine getirsin, isterse de getirmesin sorumluluğunuz ortadan kalkar.

Bir kadın Kur'an’ın istediği tarzda tesettüre riayet etmiyorsa şunlar yapılabilir:

1) Öncelikle eşinizden örtünmesini isterken, yani daha önceki giyiminden daha farklı bir giyim tarzı isterken, bunun onun için çok kolay olmadığını bilelim ve bu konuda onu anladığımızı hissettirelim ve ona empati ile yaklaşalım. Çünkü kişinin giyim tarzı onun karakterini, inancını, hayat felsefesini yansıtır. Tüm bunların değişmesini kabullenmek sanıldığı kadar kolay değil.

Ayrıca eşinizin örtünmesini sadece siz isterken başta nefsi, şeytanı, gururu, çevresi, çalışıyorsa iş ortamı, arkadaş ortamı, belki aile ve akraba ortamı buna karşı çıkacak, onu ayıplayacaktır. Bunun için aniden ve ısrarlı değişimlere yaklaşmıyorsa, zaman ve sabra ihtiyaç olabilir.

2) Dinin farzlarını yerine getiren, haram ve helal konusunda hassas olan bir eşin İslami ölçülerde giyinmesi konusunu aranızda bir niza ve tartışma konusu yapmayın. Çünkü tartışma ve niza, sözlerinizi etkisiz kılar ve eşinizi bulunduğu pozisyonda daha da güçlendirir.

3) Bazen hanımlar, kocalarına inat, onların istediği şeylerin tersini yapabilirler. Sizi ne kadar çok severse, sizin isteklerinize o kadar çok olumlu cevap verecektir. Bu çerçevede ayrıca eşinizle aranızı iyi tutmaya çalışın. Çünkü karısını seven, mutlu eden, huzur veren iyi bir koca olmadan, eşiniz üzerinde etkili bir koca olamazsınız.

4) Bu konuda zoru, tehdidi, otoriteyi, baskıyı, ceza vermeyi değil de ikna etme yolunu seçin. Bu, belki zaman alacak, ama en sağlıklı ve kalıcı olan da bu olacaktır. Çünkü zorla ve tehditle onu değiştirmeye kalkarsanız ya itaat edecek, ama içine atacak ve ruhen hasta olacaktır. Ya da zora, otoriteye karşı gelip, sizinle güç mücadelesine girecek ve olayı bir gurur ve kişilik meselesine çevirecektir.

5) Sadece eşinize değil, herhangi yetişkin bir insana dinin emirlerini anlatırken ilk dikkat etmemiz gereken husus üslubumuz olmalıdır.

Osmanlı’nın Anayasası olan Mecelle’nin çok güzel bir kaidesi var: “Usul esastan önemlidir." Yani bir konuyu anlatırken, güzel bir üslupta, uygun kelimelerle, yerinde ve zamanında, muhatabın anlayışına, ruh haline uygun anlatmak, anlatılan şeyin içeriğinden daha önemlidir. Çünkü esas dikkat edilmezse, ne konuşulursa konuşulsun muhataba tesir etmeyecektir.

Bundan yola çıkarak eskiler şöyle bir hüküm getirmişler: Bizim, "Vusulsüzlüğümüz usulsüzlüğümüzdendir." Yani bazı şeyleri başaramayışımız yahut dinimizi anlatırken insanlar üzerinde etkili olamayışımız, ihlassızlığımızdan değil, yol yordam bilmeyişimizden yani metotsuzluktan, usulsüzlükten kaynaklanmaktadır.

Söz konusu eşimiz ve örtünme olunca, üslup çok daha önem arz etmektedir. Kur'an’ın tebliğ üslubu olan kavl-i leyyini yani yumuşak bir üslubu tercih edelim.

6) İslam’ın, neden kadınlara tesettürü emrettiği konusunda ayet, hadis ve Kur'an tefsirlerinden uygun yerleri anlatarak eşinize nasihat yolunu seçin. (Risale-i Nur tefsirinin Lem'alar isimli eserinden Tesettür Risalesini veya Hanımlar Rehberi’ni beraber okumanızı önemle tavsiye ederiz.)

Örneğin kadının haram nazarlara bedenini kapatması isteniyorsa, bu kadını baskı altına almak için değil, onun iki cihan saadeti içindir:

“Kadın ve erkek ortasında gayet esaslı ve şiddetli münasebet, muhabbet ve alâka; yalnız dünyevî hayatın ihtiyacından ileri gelmiyor. Evet, bir kadın, kocasına yalnız hayat-ı dünyeviyeye mahsus bir refika-i hayat değildir. Belki hayat-ı ebediyede dahi bir refika-i hayattır. Madem hayat-ı ebediyede dahi kocasına refika-i hayattır, elbette ebedî arkadaşı ve dostu olan kocasının nazarından gayrı başkasının nazarını kendi mehasinine celbetmemek ve onu darıltmamak ve kıskandırmamak lazım gelir.” (bk. Lem'alar, Yirmi Dördüncü Lem'a)

Bunun da yolu kadının süsü ve ziyneti olan bedenini uygun şekilde haram, çirkin ve şehvetli nazarlara kapatmaktan ve korumaktan geçer.

7) Evlilik hayatında kalıcı huzur ve mutluluğun, ancak eşlerin birbirinden memnun olmasıyla mümkün olduğunu söyleyin. “Eşler, birbirinden memnun değilse, bütün dünya onları beğense de yine de mutlu olamazlar. Bunun için başkalarını memnun etmektense, birbirimizi memnun edelim.” gibi, tesettürün evlilik huzuruna katkılarını anlatın. Onun dışarıda tesettüre riayet etmesinin sizi ne kadar mutlu edeceğini anlatın. “Sen, benim ebedi yol arkadaşımsın, yarın ahirette ceza çekmeni ve benden uzak kalmanı istemiyorum.” gibi duygusal cümlelerle onu ikna etmeye çalışın.

8) Eşinizde örtünmeye yönelik gördüğünüz küçük bir değişikliği, “bu yetmez, yeterli değil” diye reddetmeyin. Bunu hemen fark edin ve onu tebrik edin. Bundan memnuniyet duyduğunuzu söz ve davranışlarınızla gösterin. Çünkü en kalıcı davranış değişikliği, adım adım ve takdir, övgü ve memnuniyet ifadeleriyle gerçekleşir.

9) Sizin de İslam’ın emirlerine karşı son derece hassas olmanız gerekir ki, sözleriniz tesir etsin. Çünkü erkek, dini konularda lakayt ise, örneğin sabah namazına kalkmakta tembellik ediyor, bankadan faizli kredi alıyor, duruma göre kendisini kurtarmak için yalan söylüyor, harama nazar etmekten çekinmiyorsa, bu kişinin hanımı ve ailesi üzerindeki sözleri etkili olamaz. "Nefsini ıslah etmeyen, başkasını ıslah edemez."

10) Arkadaş ve dost çevrenizi değiştirin veya genişletin. Çünkü davranışlar üzerinde en etkili olan şeylerden biri de çevredir. Eşinizin, dini hassasiyetleri yüksek olan hanımlarla bir araya gelmesi, sohbet etmesi onun tesettüre bakışını da değiştirecektir.

11) Tüm çabalarınıza rağmen, değişmiyorsa, bunun sizin imtihanınız olduğunu düşünün ve onun ebedi hayatının kurtulması için sabırla aynı şeyleri yapmaya ve dua etmeye devam edin.

Not: Tesettür kapanmadır, diğer bakışlara karşı kendisini korumaktır, diğer gözleri kapatamıyorsanız, kendinizi kapatmaktır ve koruma altına almaktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun