Hz. Aişe validemizin vahyolunan ayetleri eleştirdiği olmuş mudur?

Tarih: 11.11.2013 - 00:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Aşağıdaki ifadeler doğru mudur; aslı astarı nedir?

Hz. Aişe, Ahzab suresinin 50. Ayetine tepki gösterdi:

"Ey Peygamber! Mehirlerini verdiğin hanımlarını, Allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. Bir de Peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). Kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (Bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. Allah bağışlayandır, merhamet edendir."

- Hz. Aişe'nin ayet konusundaki tepkisi şu noktada olmuş: "Bir kadın kendini Peygamber'e mi armağan edermiş? Ne kadınlar varmış şu dünyada!.." 

- Hz. Aişe'nin sıra konusunda, Peygamber'in dilediği karısının yanında daha fazla kalması konusunda da soruları olmuş. Soruların yöneltildiği sırada bir ayet daha gelir; Ahzab 51:

"Onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. Boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur..."

- Hz. Aişe, bu ayet üzerine kendini tutamamış: "Görüyorum ki, senin Allah'ın yalnız senin şeyinin keyfi için koşturuyor." (Kaynak: Buhari, Tefsir, 7; Tecrid, Hadis, 1721; Müslim, Rıda, 49, 50, Hadis, 1464; Ibni Mace, Nikah, 57, Hadis, 200; Ahmet Ibn-i Hanbel, 6/134, 158, 261)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, hadislerde, "Görüyorum ki, senin Allah'ın yalnız senin şeyinin keyfi için koşturuyor." anlamında hiç bir ifade yoktur, bu ifade hem hadise, hem Aişe annemize hem de Peygamber Efendimize iftiradır.

Hz. Aişe annemizin ifadesi şöyledir: “Rabbin senin bütün arzunu, rızanı, hoşnutluğunu yerine getiriyor.”

Ayrıca, burada Hz. Aişe’nin ayete itirazı gibi bir şey söz konusu değildir. O sadece bir eş olarak Hz. Peygamber (asm)'e olan aşırı sevgi ve kıskançlığından dolayı, onun başka evliliklerine verilen bu ilahî ruhsat karşısında duygusal bir tepki vermekten kendini alamamıştır. Bu tepkiyi de “Rabbin senin bütün arzunu, rızanı, hoşnutluğunu yerine getiriyor.” anlamına gelen o ifadeyi kullanmıştır.

Örneğin bizzat Hz. Aişe validemizin söylediği şu bilgiler de bunun en açık delilidir:

"Ben kendilerini Resulullaha (asm) bağışlayan kadınları ayıplar da 'Hiç kadın kendini hibe eder mi!' derdim. Allah Teala:

'O kadınlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini kendine alırsın. Boşadıklarından arzu ettiğini almanda sana bir sorumluluk yoktur.' (Ahzâb, 33/51)

âyet-i kerimesini indirince: 'Vallahi Rabbinin senin arzunu, rızanı, hoşnutluğunu hemen ye­rine getirdiğini görüyorum.' dedim." (Müslim, Rada, 49, no: 1464)

İbn Hacer’in-Kurtubî’den naklen belirttiğine göre, hadiste yer alan “heva” kelimesi “rıza” manasında kullanılmıştır. Çünkü, Hz. Aişe,

 “O heva ve hevesinden konuşmaz.”(Necm, 53/3)

mealindeki ayette belirtildiği üzere, Hz. Peygamber (asm)'in heva-hevesinin söz konusu olmayacağını çok iyi bilmektedir. Ancak, bu konuda -kendilerini Resulullah’a hibe eden- kadınlara karşı duyduğu öfke ve fazla kıskançlık, onu bu tabiri kullanmaya sürüklemiştir. (İbn Hacer, ilgili hadisin şerhi)

İlave bilgi için tıklayınız:

Hz. Aişe Peygamberimize hitaben "Vallahi rabbin, senin arzunu ...

Ahzab suresi 50-52. ayetleri açıklar mısınız? Bu ayetler bahane ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun