İslamiyet cezaları nasıl oluyor?

Tarih: 16.03.2023 - 08:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

​- Zina yapanlara, hırsızlık yapanlara ceza veriliyor Şeriat cezası diye biliyorum zina yapana 100 sopa veya recm cezası hırsızlık yapanın da eli kesiliyor.
- Ben şunu sormak istiyorum bir kişi hırsızlık yaparsa veya zina yaparsa ama kimseye söylemezse cezayı almayacak cezasını almayan Şeriata uymayan dinden mi çıkmış mı oluyor?
- Mesela ben hırsızlık yaptım, bunun cezasını biliyorum ama kimseye söylemedim kendim söyleyip elimi kesmeleri mi gerekiyor yoksa söylemezsem cezaya uymayıp Şeriat'a karşı gelmiş mi oluyorum?
- Dinden çıkmış mı oluyorum?
- Kimseye söylemesem tövbe etsem bir daha yapmasam yeterli olur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Günah işleyen kimse, bu günahını açıklamak zorunda değildir. Bazı sahabeler bunu yapmışlar, fakat bu bir zorunluluk değildir.

- Şeriata karşı gelmek, karşı çıkmak iki şekilde olur:

Birincisi, itikadi yönden karşı gelmek. Örneğin, namaz, oruç gibi emirlerin “Bu çağda geçerli değil...” deyip karşı çıkmak. Veya “Hırsızın eli bu çağda artık kesilmemeli...” deyip, bu cezanın adil olduğuna inanmamak... Bu tür bir karşı çıkmakla kişi dinden çıkar.

İkincisi, fiili yönden karşı çıkmak. Örneğin, namazın farz olduğunu kabul ettiği hâlde namazı kılmamak suretiyle şeriata karşı çıkmak. Veya Kuran’da ve sahih sünnette belirtilen zina ve hırsızlık gibi, kötü fiillerin birer suç olduğuna inandığı hâlde, fiilen bu kötülükleri işlemek. Bu tür karşı çıkmalarla kişi dinden çıkmaz.

Ehlisünnet âlimlerine göre amel, imandan bir parça değildir. Büyük günahlardan birisini işleyen bir Müslüman, o günaha imansızlığı sebebiyle değil, nefsine mağlup olduğu, hissiyatının, duygularının sesine kulak verdiği için girmiştir.

Mealleri vereceğimiz ayet ve hadislerde ehlisünnetin görüşünü destekleyen ifadeleri görmek mümkündür:

“Eğer siz yasak edildiğiniz günahların büyüklerinden sakınırsanız, biz de diğer günahlarınızı örter, sizi iyi bir hâle ve tavra sokarız.” (Nisa, 4/31)

mealindeki ayette büyük günahlardan sakınan kimselerin küçük günahlarının affedileceğine vurgu yapılmıştır. Fakat kanaatimizce, buradaki günahların mutlaka affedileceğinden ziyade, onların af kapsamına gireceği anlaşılmalıdır. Nitekim;

“De ki (Allah şöyle buyuruyor): Ey kendi aleyhlerine olarak günahta haddi aşan kullarım! Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Allah (dilerse) bütün günahları bağışlar; doğrusu o çok bağışlayıcı, çok merhametlidir.” (Zümer, 39/53)

mealindeki ayetten de bu mana anlaşılmaktadır. Aksi takdirde, ne olursa her durumda Allah’ın fiilen bütün günahları affetmesi, din imtihanının sırrına aykırıdır.

“Şüphesiz Allah, kendisine ortak koşulmasını bağışlamaz. Bunun dışındaki günahları, dilediği kimseler için bağışlar. Allah’a ortak koşan, kuşkusuz, derin bir sapıklığa düşmüştür.” (Nisa, 4/116)

mealindeki ayette ise, şirkin dışında kalan bütün günahların Allah tarafından -onun dilemesine bağlı olarak- bağışlanması mümkün olduğuna işaret edilmiştir.

Bunun açık manası şudur:

Şirk ve her türlü küfür üzere ölüp, imansız kabre girenlerin bağışlanması asla söz konusu değildir. Günahkâr olduğu hâlde, imanla kabre girenler ise iki şekilde muamele görebilirler:

a) Hiçbir cezaî müeyyide uygulanmadan affedilip doğrudan cennete girebilirler.

b) Günahları sebebiyle cehenneme girip cezalarını çektikten sonra cennete girebilirler.

Bir rivayete göre, Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyuruyor:

“Bana Cebrail geldi ve ‘Ümmetinden her kim Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmayarak ölürse cennete girecektir.’ diye müjdeledi. Ben, ‘Zina etse de hırsızlık yapsa da mı?’ dedim. ‘Evet, zina etse de hırsızlık yapsa da.’ buyurdu.” (Müslim, İman, 155)

İlave bilgi için tıklayınız:

Büyük günah işleyen tövbe ederse af olur mu?

Dünyada had cezasını çeken kişi, ahirette de o günahın cezasını çekecek mi?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun