Kınanma ya da ters tepkiyle karşılaşma korkusunu nasıl yenerim?

Kınanma ya da ters tepkiyle karşılaşma korkusunu nasıl yenerim?
Tarih: 25.08.2021 - 15:27 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Günlük hayatta kınanma korkusuyla ya da ters tepkiyle karşılaşma korkusuyla çekiniyorum. Bundan nasıl kurtulurum, neler tavsiye edersiniz? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Muhtemelen “yetersizlik”, “değersizlik” vb gibi şemalarınız var ve bu şemalar sizi yönetiyor.

Sorunuza cevap vermeden önce kısa olarak "şema"nın ne olduğuna değinmek istiyoruz.

“Gayet hassas mizanlarla kâinattan süzülmüş bir katre” (bk. Nursi, Üçüncü Lem'a) olarak bu dünyaya gönderilen insan, mahlukat içinden Allah’ın en nazik ve nazenin bir mucize-i kudretidir. Bu nazik ve hassas insanın dünyaya gönderiliş amacı; öğrenmekle mükemmelleşmek, aczini göstermekle meded istemek ve dua etmektir. Çünkü insan aciz, zayıf, hayat kanunlarına cahil olarak dünyaya gönderiliyor. Aciz ve zayıf olması onu Allah’a dua edip ona kulluk yapmaya, cahil olarak yaratılması da her zaman en doğrusunu öğrenmeye ve uygulamaya sevk ediyor.

Bu öğrenme ve mükemmelleşme süreci, imtihan sırrına binaen herkes için farklı şekilde sürer. Burada kişinin mizacı, karakteri, köken ailesinden getirdiği genetik özellikleri, anne-ve babasının tutum ve davranışları, dünya görüşü, çevre, akrabalar, arkadaşlar, eğitim kurumları onun düşüncesinin şekillenmesinde büyük rol oynarlar.

Bunlar dışında, bilerek veya bilmeden yapılan eğitim yanlışları ve hataları, karşılanmayan veya yetersiz karşılanan psikolojik temel ihtiyaçlar, giderilmeyen arzu ve istekler, yaşanan musibetler, başa gelen kazalar ve vefatlar karşısında almış olunan tutum ve davranışlar da onun algılarını biçimlendirir.

Kişi her şeyi, büyük çoğunlukla, çocukluk hayatı boyunca edindiği, bilincine ve bilinçaltına kazıdığı o algıların gözlüğünden değerlendirir. Yani dünyayı, olayları, insanları, kendisini, ailesini, ikili ilişkileri, evliliği, kadını, erkeği vb. her şeyi o ilk öğrendiği algılarla değerlendirir. Zaman içinde yeni şeyler duydukça, yaşadıkça ve öğrendikçe bu algılar ya güncellenir, değişir veya iyice pekişir.

İşte çocukluk döneminde dünyaya karşı kazanılan bu algıya “şema diyoruz. Doğru bilgilere normal şema, hatalı algılamalara ve değerlendirmelere de hatalı şemalar denilmektedir. Zaten kişiyi de huzursuz eden hatalı şemalardır.

Örneğin anne-babası, kişiye çocukluğunda az değer vermişse veya ona aşırı değer vermişse veya sık sık eleştirmişse, başarısını takdir etmemişse veya normalden çok fazla değer vermişler de çocuk onu farklı algılamışsa, ileriki hayatında kendisi hakkında değersizlik şeması geliştirebilir. “Ben değersizim, ben sevilmeye layık değilim.” algısı, ikili ilişkilerinde sürekli hatalı davranmaya götürür.

İşte bugün sizin hissettiğiniz “kınanma” ve “ters tepkiyle karşılaşma” duygusu da çocukluk ve gençlik yıllarından kalan olumsuz algınızın bir sonucudur. Oysa gerçekten kınanacak ve ters karşılık verilecek bir durumunuz yoktur. Çünkü bu tarz olumsuz duygular sadece sizin beyninizde var. Siz bunlara inandığınız sürece devam ederler.

Peki bunlara karşı ne yapmak gerekir?

Bu tarz olumsuz duyguları taşıyanlar genelde üç şekilde kurtulmaya çalışırlar ki hiçbiri de sorunun çözümüne katkı sunmaz.

1. KAÇMA

Kaçma yolunu seçenler, olumsuz duyguyu yaşayacağı ortamlardan veya onlar bu duyguyu yaşatacak kişilerden topluluklardan kaçarlar. Kaçtıkları için o anda olumsuz duyguyu gerçi yaşamazlar, ama sorun hep devam eder. Örneğin siz muhtemelen kınanacağınızı düşündüğünüz yerlere gitmek istemiyorsunuz, hatta gitmiyorsunuzdur.

2. AŞIRI TELAFİ

 Aşırı telafi etme yolunu seçenler içlerindeki “kınanma” “ayıplanma” korkusunu bastırmak ve çevreye göstermemek için, gerekli gereksiz herkese yakın olmaya, onların olurlarını almaya çalışırlar, aşırı rahat davranma yoluna giderler. O anda kısmen rahatlarlarsa da sorun bir sonraki sefer tekrar karşısına çıkar

3. TESLİM OLMA

Bazıları da olumsuz duygularına (şemalarına) teslim olurlar. Kendilerinin gerçekten kınanılacak, ters tepki verilecek kişi olduklarına inanırlar ve bunu kabul ederler. İnandıkları için de genellikle bu inançlarını doğru çıkaracak davranışlar içine girer veya onları kınayacak kişilerle birlikte olurlar. Sonuçta “Bak gördün mü demek ben kınanılacak biriyim, böyle düşünmekte haklıymışım.” derler.

Bunun yerine yapılması gerekenleri şöyle sıralayabiliriz.

1. Öncelikle bu olumsuz şemalarınızın dışarıda ve toplumda bir karşılığı olmadığını, sadece çocukluk ve gençlik günlerinizde edindiğiniz bir duygu olduğunu kabul edin. Yani sadece sizin kafanıza olduğuna inanın.

2. Siz söylemedikçe hiçbir kimsenin sizde “kınanacak” bir hal görmeyeceğine inanın.

3. Bilinçaltına kazınan ve sizi yöneten bu duygulara benzer duyguları geçmişinizde ne zaman ve kiminle yaşadığınızı iyice düşünün. İlk defa babanız veya annenizin sizi eleştirmesi ile mi yoksa arkadaşlarınızın bir konuda sizinle alay etmesi ile mi veya okulda öğretmeninizin bir konuda sizi rencide etmesi ile mi bu duyguyu yaşadınız. Veya bugün yaşadığınız duyguyu geçmişte başka nerede ve kiminle yaşadığınızı düşünün.

O duyguya ilk yaşadığınız olaya gidebilirseniz, sorun bilinçaltı düzeyinden bilinç düzeyine çıkacak. Artık onun sizi yönetmesi eskisi gibi kolay olmayacağı gibi, onun farkında olacak ve mücadele etmeniz de kolaylaşacaktır.

4. Bu olumsuz duyguların sadece bir his olduğunu, vehim olduğunu beyninize kodlayacak kadar sık sık düşünün.

5. Bugüne kadar korkarak gidip de hiçbir kınama yaşamadan eve döndüğünüz görüşme ve toplantıların listesini yapın. Bunları sık sık gözden geçirin. O zaman korku ve kaygılarınızın yersiz olduğunu göreceksiniz.

Daha önce kınanmadıysanız şimdi de kınanmayacağınızı düşünün.

6. Bu duyguya teslim olmak değil, üzerine gittiğiniz sürece yenebileceğinizi unutmayın. Onun için de bu tür olumsuz duygulardan dolayı gitmek istediğiniz yere gitmekten vazgeçmeyin, görüşmek istediğiniz kişilerle görüşmekten vazgeçmeyin. Yani korkunuzun üzerine gidin.

7. Bol bol zihin egzersizleri ile korkularınızın üzerine gidin. Örneğin bir etkinliğe, bir düğüne, kalabalık bir yere vb gideceğinizi hayal edin. Oraya yavaş yavaş girdiğinizi hayal edin, her şeyin normal olduğunu hayal edin, hiç kimsenin size yönelik bir tepkisinin olmadığını hayal edin. Veya topluluk önünde bir konuşma mı yapacaksınız. O konuşmayı hayal edin, her şeyin mükemmel geçtiğini düşünün, insanların sizi alkışladığını hayal edin.

Görüldüğü gibi, sorun sadece sizin düşünce ve duyularınızdadır. Çözüm de yavaş yavaş düşünce ve duygularınızı değiştirmekten geçiyor.

Altı ay kadar düzenli olarak yukarıdaki tavsiyeleri yerine getirin, eğer hala bu durumdan rahatsız iseniz, bir psikoterapistle görüşmekte fayda var.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun