Tahrim Suresi 4 ve 5. ayetlere göre, Peygamber'in özel hayatına Allah, Cebrail, hatta melekler bile karışıyor; "Sizi boşarsam daha iyilerini de alırım." diyor. Bu ayetleri Allah'ın indirmesi benim mantığıma ters geliyor?

Tarih: 15.12.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Önce ilgili ayetlerin mealini yazalım ki, ayetlere nasıl yanlış anlam verildiğini ve çarpıtıldığını herkes görsün:

“Şimdi ikiniz de ey Peygamber eşleri, eğer kalplerinizin matlup olan durumdan kayması sebebiyle Allah’a tövbe ederseniz ne âla! Yok eğer hislerinize mağlup olup Peygambere karşı birbirinize arka çıkarsanız, bilin ki Allah da onun yardımcısıdır. Cebrail de, salih müminler ve melâikeler de ayrıca onun yardımcılarıdır. Eğer o sizi boşayacak olursa Rabbi ona, sizden daha hayırlı, Allah’a teslimiyet gösteren, mümin, gönülden itaat eden, tövbe eden, ibadete düşkün, oruca düşkün dul veya bâkireler olarak başka eşler nasip edebilir.” (Tahrim, 66/4-5).

Görüldüğü gibi, ayette  Hz. Muhammed (a.s.m)’in “… hatta melekler bile karışıyor, bana arka çıkarlar diyor ve sizi boşarsam daha iyilerini de alırım” şeklinde bir ifadede bulunduğuna dair bir tek kelime bile yoktur.

On beş asırdır, hiçbir kitaba nasip olmamış bir düzeyde milyonlarca hafızların ezberinde, her biri kendi devrinde insanlığın bir yıldızı ve kendi uzmanlık alanının bir güneşi olarak parlamış ve bu gün bile düşüncelerinden dünyanın istifade ettiği milyonlarca İslam aliminin gönlünde yer alan Kur’an-ı Kerim'in bazı ayetlerinin Allah’tan olmadığını düşünmek, bütün o zirvedeki akıllara, hikmetlere ve ilimlere açıkça bir saldırı anlamına gelir. Kendi aklını, dünya ilim ve düşünce çevresinin akıllarına hayran kaldığı milyonlarca insanın kolektif aklından daha üstün görmek, aklıselimle izah edilecek bir tutum değildir.

Hz. Peygamber (a.s.m), hanımlarından birine gizli bir şey söylemiş ve kimseye açmamasını tembih etmişti. Ancak, o Efendimiz (asm)'in diğer bir hanımına söylemişti. Vahiy ile bundan haberdar olan Hz. Peygamber (a.s.m) söz konusu hanımına kendi sırrını başkasına açtığını söyleyerek sitemde bulunmuştu. Hanımı, bundan nasıl haberdar olduğunu sorunca da Hz. Peygamber (a.s.m) “Bunu bana her şeyden haberdar olan Allah bildirdi” diye cevap verdi.

“Hani Peygamber zevcelerinden birine gizlice bir söz söylemişti. Fakat eşi, (o sözü) başkalarına haber verip Allah da bunu Peygambere açıklayınca, Peygamber bir kısmını bildirmiş, bir kısmından da vazgeçmişti. Peygamber bunu ona haber verince hanımı: ‘Bunu sana kim haber verdi?’ dedi. Peygamber de: ‘Her şeyi bilen ve her şeyden haberdar olan Allah bildirdi’ dedi.” (Tahrim, 66/3)

mealindeki ayette bu geçek vurgulanmaktadır.

Surenin 4-5. ayetlerinde söz konusu edilen hususlar da bu olayın bir devamıdır.

Şimdi, olayın asıl bölümünü anlatan 3. ayetin verdiği bilgilerde gaybî bir haberin söz konusu olması nedeniyle Hz. Muhammed (a.s.m)’in peygamberliğini ispat eden açık bir mucize olduğu halde, bunu aklına sığıştırmamak ve başka Müslümanların akıllarını da bloke etmeye çalışmak çok tuhaf bir önyargıdır.

İlave bilgiler için tıklayınız:

Tahrim Suresi 5. Ayette; "Şayet Rasul sizi boşarsa, Allah O'na bu özelliklere...

Tahrim Suresi'nin ilk beş ayeti kimler hakkında ve niçin inmiştir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun