Cafer bin Ebi Talib'in savaşta atının ayaklarını kesmiş ve "Şehit oluncaya kadar savaş alananından çıkmayacağım, savaşacağım!.." demesi ve şehit olmasını nasıl değerlendirmeliyiz? Bazı sahabelerin, şehit olmak için savaşta zırh giymemesi tedbirsizlik...

Tarih: 01.05.2012 - 09:27 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Hicretin sekizinci senesinin başlarında Rasûiüllah (s.a.v.), Kuzey Arabistandaki Bizanslılarla savaşmak için bir ordu hazırladı. Ordunun ba­şına Zeyd İbn-î Harîse'yi getirdi ve şöyle dedi:

« Eğer Zeyd öldürülür veya yaralanırsa, Cafer İbni Ebî Talib komutayı alsın, şayet Cafer de öldürülür veya yaralanırsa bu defa komutayı Abdullah İbni Ravaha alsın. Abdullah İbni Ravaha da öldü­rülür veya yaralanırsa Müslümanlar kendilerine birini komutan olarak seçsin.»(İbn Kesîr, El Bidaye Ve'n-Nihaye, Çağrı Yayınları, 4/405-420)
 

Müslümanlar Mûte'ye varınca -Müte, Ürdün'de bir köydür- gör­düler ki Bizanslılar onlara karşı yüz bin kişi hazırlamışlar. Ayrıca onları Lahm Cüzam, Kuzaa ve başka Hristiyan Araplardan yüz bin kişi des­tekliyordu.

Müslüman ordusu ise üç bin kişiydi...

İki ordu karşılaşıp harp başlar başlamaz, Zeyd İbni Harise bir da­ha ayağa kalkmayacak şekilde yere yıkıldı.

Cafer Ibni Ebî Talib hemen doru renkli kısrağının sırtından yere atlayıp kendisinden sonra düşmanlar faydalanmasın diye kılıcıyla ayaklarını kesti. Sancağı alıp Bizans saflarına daldı. Bir taraftan da şu şiiri okuyordu:

«Cennet ne güzeldir. Ona yaklaşmak hoş ve onun iiecekleri soğuktur. / Bizanslılara azâb yaklaşmıştır. Onlar kâfir ve soysuzdurlar. öyleyse karşılaştığım zaman onlarla dövüşmek bana şarttır.»

Kılıcıyla düşman saflarında devamlı dolaşıp saldırılarda bulunu­yordu. Nihayet ona sağ elini koparan bir darbe isabet etti. Sancağı sol eliyle tuttu. Çok geçmedi, solunu da koparan başka bir darbe isa­bet etti. Sancağı göğsüyle ve pazılarıyla tuttu. Biraz sonra da bir üçün­cü darbe onu ikiye böldü. Sancağı ondan Abdullah İbni Ravaha aldı, arkadaşına kavuşuncaya kadar o da devamlı dövüştü.

Görüldüğü gibi Cafer bin Ebi Talib, atı düşman eline geçmesin diye ayaklarını kestirmiştir. Ayrıca Mute savaşı çok çetin geçeceği için oraya katılan sahabiler ölümü göze alarak bu cihada katılmışlardır.

Sahabeler cihada giderken zırh giyenler de giymeyenler de şehitlik arzusu ile gitmektedirler. Nitekim bir çok sahabe şehid olmadıklarından dolayı üzüldüklerini ve şehid olmak için dua ettikleri görülmektedir. Ancak İslam ordusu madden güçlü olmadığı için tüm sahabeler zırh giyememiştir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun