Dış ülkelerden ithal edilen peynir ve peynir mayası helal midir?

Tarih: 03.10.2006 - 14:22 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu peynirlere domuz yavrularının mayası katıldığı söyleniyor. Bunlara karşı tavrımız ne olmalıdır;  "başkalaşım" var diye yiyebilir miyiz?

- Piyasadaki peynirlerin birçoğunun içerdiği peynir mayası Avrupa'dan geliyor. Bu mayaların domuz şirdeninden üretilmiş olması ihtimali var. Bu nedenle peynir yerken mayasını Pakistan'dan getiren birkaç firmayla iktifa etmek zorunda kalıyoruz.

- Ancak bazen davetlerde peynir veya peynirli yiyecekler ikram ediliyor. Bunları reddetsek kalp kırmış olacağız, yesek haram yemiş olacağız. Bu durumun hükmü nedir?..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuyu kaynaklarıyla kısaca açıkladıktan sonra, maddeler halinde özetlemeye çalışacağız:

Dini konularda yükselmek isteyenlerin önünde iki basamak vardır. Birincinin adına "fetva basamağı", ikincinin adına da "takva basamağı" denir. İnsanlar en önce fetva basamağına çıkmak mecburiyetindedirler. Fetva basamağına basmadan takvaya çıkılmaz. Ayrıca, fetva basamağında bulunmak mecburidir. Ama üstündeki takvaya çıkmak ihtiyaridir. Zorluğundan dolayı herkesin takvaya çıkması mecburi tutulmamış, isteğe bağlı olarak tercihe bırakılmıştır. Avrupa'dan ithal edilen peyniri yemeyenler, peynir mayasını kullanmayanlar fetvadan yukarıya takva basamağına çıkmış kimseler olabilirler. Tartışmaya da bu sebeple gerek olmaz.

İslâm ümmeti domuz etinin her parçasının haram olduğunda ittifak etmiştir. (İbnü'l-Arabî, Ahkâm, I/54)

Dolayısı ile domuzdan bir şeyin karıştığı bilinen hiçbir şey yenmez, ya da içilmez. Ancak pis olmayan kimyevî maddelerden elde edilen, ya da Ehl-i kitabın (Yahudi ve Hristiyanların) boğazladığı eti yenen hayvan yavrularının kursaklarından yapılan maya ile mayaladıkları, eti yenen hayvan sütünün peyniri yenebilir. Hatta Hz. Ömer (ra)'e ölmüş hayvan (meyte) kursağı mayası katılarak yapılan peynirin durumunu sorduklarında: "Siz Bismillah deyip yiyin." demiştir. (Ibn Kudâme, el-Mugnî, s.6l2; Kal'acî, Mevsü'atü-fıkhı Ömer, 616) Aynı kaynakta vaktiyle Müslümanların, Mecûsilerin yaptığı peynirleri de yedikleri anlaşılıyor. Ebu Hanife de ölü (meyte) yavrunun mayasının temiz olduğu kanaatindedir. Ancak Şafiî

"Meyte (ölü hayvan) size haram kılındı." (Bakara, 2/173)

ayetinin şumûlüne bakarak, bu tür mayaların pis olduğunu söyler. (Her iki görüş için bk. Kurtubî, I/220)

Efendimiz (asm)'in ve ardından gelen Müslümanların Acem diyarından gelen peynirleri yedikleri, halbuki Mecusî olan bu Acemlerin kestiklerinin meyte (ölü) olduğu, buna rağmen ilk Müslümanların yedikleri peynirlerin mayasının boğazlanmış ya da meyte olan hayvan kursağından kurutulduğuna aldırmadıkları rivayeti vardır (bk. Kurtubi I/221).

Peynir yapılan süte katılan kursak mayası, peynire oranla çok azdır. Bu kadar az bir pislik ise "çok sıvı" içerisinde bağışlanmıştır. Ibnü'l-Kayyim Rasülullah (asm)'a Tebük'te peynir taktim edildiğin,i onun da bir bıçak isteyip besmele ile kesip yediğini kaydeder. (Zâdü'1-me'ad IV/296. Terc. V/28) Sahabenin de Irak ve Şam'da yediklerini söyler. (age) Hatta Ebu Ömer:

"Putperestlerin, Mecusilerin ve diğer kitapsızların boğazladıkları dışındaki yemekleri yenir. Peynir şeri boğazlamaya ihtiyaç duyurur, çünkü o kursaktan yapılan maya ile mayalanır." der. (age)

Yine bir başka rivayette de Hz. Ömer (RA); Ehl-i kitabın yaptığından başka peynirlerin yenmemesini, çünkü peynirin kuzu kursağıyla mayalandığını, onun da ancak Ehl-i kitabın ya da Müslümanın kesmesiyle temiz olacağını, başkası keserse pis sayılacağını söyler. (Kal'acî, age.; Beyhakî, Sünen X/6; Nevevî, Mecmû. IX/96'dan)

Konuya fetva anlayışı içinde baktığımızda, karşımıza şu fetva bilgilerinin çıktığını görmekteyiz:

1) Eti yenen hayvanların kursaklarından yapılan peynir mayasıyla elde edilen peynirlerin yenebileceğini İmam-ı Azam Hazretleri kendi zamanında ilan etmiştir.

2) Sentetik, yani yapma maddelerden oluşturulan peynir mayalarının da kullanılabileceğine fetva verilmiştir.

3) İçine çözücü alkol atılan peynir mayalarının dahi kullanılabileceği görüşü benimsenmiştir. "Çünkü dökülen alkol, karışımın içinde değişime uğrar, temiz hale gelir." denmiştir.

4) Son zamanlarda ise kuzu kursaklarından yapılan mayaların yerini kimyasal mayalar almıştır. Çoğunlukla peynirler hayvansal değil de artık kimyasal mayalardan yapılmakta, bir endişe de söz konusu olmamaktadır.

5) Domuzdan alınan bir madde ile elde edilen mayanın ise kullanılması caiz olmaz. Çünkü domuzdan alınan maddeler temizlik kabul etmezler. Domuz karışımı olan hiçbir şey kullanılmaz.

Demek ki, domuzdan bir maddenin karışmış bulunduğu kesinleşmedikçe maya ve peynirleri alabilir ve "Bismillah" deyip yiyebiliriz! Haramlığına kesin delil bulunmadıkça helalliğini esas kabul ederiz.

Bu konuda verilen örneklerden anladığımız kadarıyla, sahabe efendilerimiz Müslüman olmayanlardan gelen peynirleri yemişler, peynir mayalarını da kullanmakta mahzur görmemişler, hatta sorma gereği de duymamışlardır. Haramlığını gösteren kesin delil bulunmadıkça helalliğini esas kabul etmişlerdir.

Nitekim Hazreti Ömer Efendimize (ra), ölmüş hayvanın kursağından yapılan mayalarla elde edilen peynir sorulmuş. O da: Siz "Bismillah deyip yiyin!" buyurmuştur.

Anlaşılan odur ki, takvayı tercih edenler iltifat etmeseler de, fetvada olanlar ithal peyniri yiyebilir, mayayı da kullanabilirler. Bir yasak söz konusu olmaz.

Takvayı tercih edenler ise mahiyetini iyi bilemedikleri şeyleri şüphe ile karşılar, şüphelendiklerini de almazlar, yemezler. Bu titizliklerinden dolayı onlar takdir ve tebrike layık görülürler. Ancak onlar kendi tercihlerini başkalarına da kabul ettirmeye zorlayamazlar, hele bu konuda tartışmaya asla giremezler.

Çünkü kendi takvaları ihtiyaridir. Tercihe bağlıdır. Fetva gibi halkı içine alacak genişlik ve mecburiyette değildir. Yani fetva mecburi, takva ihtiyaridir, herkesi bağlamaz.

Dinin getirdiği bu geniş açıdan bakınca, fetva-takva basamağındakilerin arasında tartışma söz konusu olmaz. Olmamalıdır da. Şayet olursa, birinin yediği peynire öteki haram diyecek kadar ifrat ediyorsa, bu kimse din adına fitne çıkarıyor demektir. Fitne çıkaranları ikaz eden Peygamberimiz (asm) Hazretleri ise şöyle buyurmuştur:

"Fitne uykudadır. Uyandırana Allah lanet eder!"(Suyutî, Fethu’l-Kebir, II/280)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun