Peygambere iftira eden tövbe edemez mi?

Tarih: 18.08.2023 - 05:57 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hz. Peygamber hakkında yalan söyleyip sonra Allah'a tövbe etsem affedilir ve cehenneme girmez miyim?
- Hz. Peygamber dedi ki: Benim hakkımda yalan söylemek, başkası hakkında yalan söylemek gibi değildir. Kim benim hakkımda bile bile yalan söylerse cehennemdeki yerini alsın…
- Hz. Peygamber hakkında yalan söyleyip sonra pişman olup tövbe etsem cehenneme gider miyim?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edeli ki, vefat edinceye tövbe kapısı açıktır ve bu durum herkes için geçerlidir. Bu nedenle Peygamber (asm) Efendimize iftira atan da tövbe eder ve etmelidir.

İlgili hadis-i şerif şöyledir:

“Kim bilerek benim ağzımdan yalan uydurursa cehennemdeki yerine hazırlansın.” (1)

- Hz. Peygamber (asm) Efendimize bilerek iftira eden, hakkında yalan söyleyen kimse, Allah’a, İslam dinine iftira etmiş olur. Bu sebeple, Hz. Peygamber hakkında bilerek yalan söylemek, iftirada bulunmak başka insanlar hakkındaki iftiradan çok farklıdır. Tevatür derecesindeki sahih bir hadiste bu sert ifadenin sebebi budur. 

- “Cehennemdeki yerine hazırlansın” manasındaki hadis ifadesi farklı anlaşılmaya müsaittir:

1. Bu bir beddua olabilir; “Allah onu cehenneme koysun!” manasına gelebilir.

2. Bu bir ihbar cümlesi olabilir; “Bana bilerek iftira eden cehenneme girecektir.” manasına gelebilir.

3. Bu zecri bir emir olabilir. “Bana bilerek iftira eden kimse, cehennemdeki yerine hazırlansın.” manasına gelebilir.

4. Hadisin bu ifadesi tağliz denilen şiddetli bir uyarı manasına gelir. Yani, bu hadisten “Hz. Peygamber (asm) Efendimize bilerek iftira eden kimsenin mutlaka cehenneme gireceğini” anlamak yanlıştır. Zira, imanla kabre girdikten sonra ne kadar büyük olursa olsun, her günahın cezaya çarpılması ihtimali olduğu gibi, affedilmesi ihtimali de her zaman mevcuttur. 

5. Bu bağışlanma ihtimali tövbe etmeden ölen bir mümin hakkında geçerli olduğuna göre, tövbe eden bir müminin affedilmesi ihtimali çok daha büyüktür. Ehlisünnet alimlerinin cumhuru bu görüştedir.(2)

6. Allah’ı inkâr eden bir ateist, Allah’a şirk koşan bir müşrik bile tövbe ettikten sonra affedileceğine en büyük delil, saadet asrından günümüze kadar, bazı ateistlerin ve müşriklerin birer samimi mümin oldukları bir vakıadır.

Kabre imanla girdikten sonra bu af ihtimali her günahkâr için söz konusudur.

Nitekim mümin olarak vefat eden herkesin af kapsamında olduğunu bildiren ayetlerden biri şöyledir:

“Şüphesiz Allah kendisine şirk koşanları (yani müşrik olarak ölenleri) affetmez. Bunun dışında kalanlardan dilediğini affedebilir.”(3)

Kaynaklar:

1) Dârimî, Muḳaddime, 25, 46; Buhârî, ʿİlim, 38, Cenâʾiz, 33, Enbiyâʾ, 50, Edeb, 109; Müslim, Zühd, 72; İbn Mâce, Muḳaddime, 4; Ebû Dâvûd, İlim, 4; Tirmizî, Fiten, 70, İlim, 8, 13, Tefsîr, 1, Menâḳıb, 19.
2) krş. Nevevi, Şerhu Müslim, 1/68; Fethu’l-Bari, 1/202-203.
3) Nisa, 4/116.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun