"Her namaz vaktinde elbisenizi giyinin." ayetinin başında, neden "Ey Âdem'in çocukları." denilmiştir?

Tarih: 03.07.2013 - 14:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

''Ey Adem'in evladı! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin. Yiyin, için fakat israf etmeyin; çünkü Allah israf edenleri asla sevmez.” (A'raf, 7/31)

- Bu ayetin başlangıcında "Ey Müslümanlar ya da namaz kılanlar ya da iman edenler" şeklinde değil de "Ey Âdemoğlu" denmesi nedendir?

- Bu durum, camileri Müslüman olmayanlara açmamız gerektiği anlamını barındırır mı?

- Peygamber Efendimiz (asm) mescidlerde gayri müslimleri ağırlamış mıdır, ağırladıysa muhataplığı nasıl, hangi konularda olmuştur?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Müşrikler, başlıca kutsal mekânlarını çıplak ziyaret eder; ziyaret dönemlerinde et, yağ, süt gibi değerli gıda maddelerini yemezler; diğerlerini ise çok az yerler ve bunun dinî bir vecîbe olduğuna inanırlardı. (bk. Taberî, ilgili ayetin tefsiri)

Âyet bu bâtıl uygulamayı ilga etmekte, ibadet sırasında örtünme zorunluluğu getirmektedir; ayrıca haram olduğuna dair özel hüküm bulunmayan maddelerin yenilip içilmesine de -israfa kaçmamak şartıyla- izin vermektedir.

Âyetin özel maksadı, kutsal mekânları çıplak vaziyette ziyaret veya tavaf etmeyi yasaklamaktır. Ancak bu durum, hükmün genel olduğu anlamını çıkarmaya engel değildir. Nitekim bütün ilgili kaynaklarda âyetin, gerek ibadet sırasında gerekse sair zamanlarda giyinmeyi farz kıldığı belirtilir.

Bu ayetin “camileri Müslüman olmayanlara açmamız gerektiği anlamını barındırdığını” düşünemiyoruz.

Hz. Peygamberi, misafir olarak gelen ve bir ara ibadetlerini yapmak isteyen Necran Hristiyanlarına kendi mescidini tahsis ettiği bilinmektedir.

Ayette yer alan “''Ey Âdem'in evladı / çocukları!” ifadesinin hikmetine gelince; bunu bir kaç maddede özetlemekte fayda görmekteyiz:

1) Bu ayetin nüzul sebebi, cahiliye döneminde (Kureyşliler dışındaki) bir kısım Arap kabilelerinin hac menasikini çıplak olarak yapmalardır. İbn Abbâs'tan gelen rivayetlere göre; hem kadınlar ve hem de erkekler Beytullah'ı çıplak olarak tavaf ederlerdi. Erkekler gündüz, kadınlar da gece tavaf ederlerdi...

Bu âdetlerin doğru olmadığını beyan etmek üzere Allah Teâlâ da: “Her mescidin yanında zînetlerinizi alın.” buyurdu.

Diğer bir rivayette ise, İbn Abbâs şöyle demiştir: Erkekler Beytullah'ı çıplak olarak tavaf ederlerdi. Allah Teâlâ onlara zînetlerini almalarını emretmiştir. Zinet, ayıp yerlerini örten ve bunun dışındaki güzel elbise ve eşyadır. Her mescidin yanında zinetlerini almakla emrolundular. Mücâhid, Atâ, İbrâhîm en-Nehaî, Saîd İbn Cübeyr, Katâde, Süddî, Dahhâk, Zührî'den rivayetle Mâlik ve selef âlimlerinden bir çoğunun, bu âyetin tefsirinde bildirdiklerine göre bu ayet, müşriklerin Beytullah'ı çıplak tavaf etmeleri hakkında nazil olmuştur. (İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)

Hadis kaynaklarında yer alan bilgiye göre, İslam öncesi dönemde (erkeler gibi) kadınlar da çıplak olarak Beytullah’ı tevaf ediyorlardı. Bu ayet, bu yanlış uygulamayı ortadan kaldırmak üzere inmiştir. (Müslim, Tefsir, 2; Nesai, Menasik, 161)

Buna göre, denilebilir ki, ayetin başında “ey iman edenler” değil de “ey Âdemin evlatları!” şeklinde bir ifadenin kullanılması, asıl muhatap olanların mümin olmadıklarındandır.

2) Bilindiği üzere, Hz. Âdem'in en bariz vasıflarından biri, örtünmeye olan titizliğidir.

“...(Âdem ile eşi) o ağacın meyvesini tadar tatmaz, edep yerlerinin açık olduğunu fark ettiler. Derhal, buldukları cennet yapraklarıyla edep yerlerini örtmeye başladılar.” (A'raf, 7/22)

mealindeki ayette bu gerçeği görmekteyiz.

İşte bu ayette meal olarak “Ey Âdem’in çocukları!” ifadesiyle başlamak, onların babalarının izinde gitmelerine teşvik etmektir. İnsanların babası bir an dahi çıplak durmazken, insanların üryan olarak beytullah’ı tavaf etmeleri veya başka şekilde avret yerlerini açmalarının doğru olmadığına vurgu yapılmıştır.

Şunu belirtelim ki; ayete verilen “Ey Âdem'in evladı! Her namaz vaktinde mescide giderken, süsünüz olan elbisenizi giyinin.” şeklindeki mealde kullanılan “her namaz vaktinde...” ifadesi, ayetin asıl metninde yoktur. Bu bir tefsirdir. Metnin asıl tercümesi, “her mescidin yanında" şeklindedir. Bu sebeple, ayette başka mescitlere de işaret edilmiş olması, asıl nüzul sebebinin Mescid-i Haram olmasının özelliğini ortadan kaldırmaz.

3) Bu ayet, surenin 26. ayetinde yer alan ifadeye bir işarettir.

“Ey Âdem’in evlatları! Bakın size edep yerlerinizi örteceğiniz giysi, süsleneceğiniz elbise indirdik. Fakat unutmayın ki en güzel elbise, takvâ elbisesidir. İşte bunlar Allah’ın ayetlerindendir. Olur ki insanlar düşünür de ders alırlar.” (A'raf, 7/26)

Bu her iki ayette de, Adem’in evlatları olan insanlara avret yerlerini örtecek ve kendilerini süsleyecek büyük bir nimet olan tesettüre vurgu yapılmıştır. (İbn Aşur, ilgili ayetin tefsiri).

4) Gerek surenin 26. ayetinde, gerek konumuz olan 31. ayetinde tesettürün insanların özel bir üniformaları olduğuna işaret edilmiştir. Bu üniformanın önemi ise, yeryüzü halifeliğinin bir nişanesi olmasındandır. Bütün insanların hilafet payelerinin ortak paydası ise, onların “Âdem’in çocukları” olmalarıdır. İşte bu her iki ayetin ortak paydası olan “Ey Âdem’in Evlatları!” ifadesi, bu hilafet payesinin ortak paydasına yapılan bir vurgudur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun