İçerisine fare düşmüş yağlar rafine edilerek tekrar kullanılmaktadır. Bu yağları kullanmak caiz midir, rafine edilirse temizlenmiş olur mu?

Tarih: 02.05.2011 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Pis olan ve pislik bulaşan şeyler yenilmez. Âyette;

"O, temiz şeyleri onlar için helâl, murdar (pis) şeyleri de haram kılar." (A'râf, 7/157)

buyurulmuştur. Hz. Peygamber (asm), tereyağının içine düşen ve ölen fare için yağ donuksa, fare ve çevresini alınıp kalanın yenilmesini; eğer erimişse, tamamının dökülmesini bildirmiştir. (Buhârî, Zebâih, 34; Tirmizî, Et'ime, 8; Ahmed b. Hanbel, II, 233, 265, 490)

Donmuş yağ, pekmez ve benzeri şeylerin içine pis bir şey düşse, bu madde çevresiyle birlikte oyulup çıkarılınca temizlenmiş olur. Hz. Peygamber (asm)'in eşi Meymune (r.anhâ) şöyle demiştir:

"Bir fare yağa düşmüştü. İçinde öldü. Hz. Peygamber (asm)'e soruldu: "Onu ve çevresini atın, yağı da yiyin." buyurdu." (Buhârî, Vüdû', 67; Zebâih, 34; İbn Hanbel ve Nesâî'nin rivâyetinde "donmuş yağa" ilâvesi vardır. es-San'ânî, Sübülü's-Selâm, III, 8; Nesâî, Fer',10: İbn Hanbel, VI, 329, 330, 335).

Eğer necâset sıvı haldeki yemek veya zeytinyağı içine düşmüşse, bunlar bir kap içinde üç defa üzerine su döküp çalkalandıktan sonra alınmakla temizlenmiş olur. Hanefiler dışındaki çoğunluk bu gibi sıvıların artık temizlenemeyeceği görüşündedir. Çok miktardaki yağı veya yemeği bu sebeple telef etmek yerine burada bir kolaylık gösterilmektedir. Ancak günümüzde bu işlemden sonra bir gıda laboratuarında tahlil yaptırarak zararlı unsurun kalıp kalmadığı kontrol ettirilmelidir. Bu, ihtiyat gereğidir. (Prof. Dr. Hamdi DÖNDÜREN)

Kur’ân-ı Kerîm’de ve Hz. Peygamber (asm)’in hadislerinde yenmesi helâl ve haram olan etler ile ilgili bazı açıklamalar yer almıştır.

Kur’an’da yiyecekler konusunda haramlıkla ilgili açıklamaların ortak noktası ise, “tayyibât” (iyi ve temiz) olanların yenilmesi, “habâis” (pis ve iğrenç) şeylerin yenilmemesi gereğidir. Ayrıca sağlığa zararlı maddelerin alınmaması İslâm’ın genel ilkelerinin (meselâ bk. Bakara 2/195) gereklerindendir.

Kur’ân-ı Kerîm’de iyi ve temiz şeylerin (tayyibât) yenmesinin helâl, pis ve kötü (habâis) şeylerin yenmesinin ise haram olduğu ilkesi tekrar edilmiştir. (Bakara 2/172; Mâide 5/4; A‘râf 7/157)

Hz. Peygamber (asm)’in sünneti, Kur’ân-ı Kerîm’deki bu yasaklamaları teyit eden ifadelerin yanı sıra, “pis ve iğrenç” yiyeceklerin özelliklerine ilişkin detaylandırıcı açıklamalar da içermektedir.

Bu ölçülerden hareketle, tabiatı itibariyle iğrenç bulunan fare, yılan gibi hayvanlar, akrep, sinek, örümcek gibi haşerat fakihlerin büyük çoğunluğu tarafından haram görülmüştür.

Yiyecekler konusundaki yasakların en başta gelen amacı, insanın beden ve ruh sağlığının korunmasıdır. İnsanın beden ve ruh sağlığına zararlı olduğu sabit olan maddelerin yenilip içilmesi dinen de haram görülür. Bu konuda fıkıh ilmiyle müsbet ilimlerin karşılıklı bilgi alışverişi içinde olması, tecrübeyle ve bilimsel metotlarla elde edilen sonuçların dinî hükümlerde dikkate alınması gerekir.

Buna göre, zeytinyağına dinen habâis / pis sayılan veya sağlık açısından zararlı bir maddenin düşmesi halinde; yeterli düzeyde ve usulde temizliğinin sağlanması ve bir gıda laboratuvarında tahlillinin yaptırılarak zararlı unsurun kalıp kalmadığının kontrol edilmesi sonucunda ortaya çıkan durumu esas almak gerekir.

Uzmanlarının verdiği bilgiye göre zeytinyağı için uygulanan "rafine işlemi", yağdaki istenmeyen yönleri ve maddeleri gidermeye yarayan ve çeşitli yollarla yapılan bir temizliktir. Temizleme işlemi damıtma, nötralizasyon, ağartma ve deodorizasyondan meydana gelmektedir. Günümüzde pek çok zeytinyağı fabrikasında bu yolla, zeytinyağı içerisindeki asit veya başka maddeler çıkarılarak, genetik özelliklerine zarar vermeden arıtım yapıldığı belirtilmektedir.

Sonuç olarak, zeytinyağının rafine edilmesi, temizlenip saflaştırılması olduğuna göre bu sonucu sağlayan üretim tesislerinde sağlığa uygun bir hale getirilerek üretilen söz konusu zeytinyağının yenilmesinde dinen bir sakınca yoktur.

Dinimizde israf haram kılınmıştır. Bu itibarla, yukarıda anlatılan yöntemlerle temiz ve sağlığa zararsız hale getirileceği kesin olarak bilinmesi durumunda, sözü edilen yağların (içerisine fare düşmüş olan zeytin yağının) satılması caiz olduğu gibi, karşılığında alınan bedel de helaldir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun